23 Aralık 2024, Pazartesi
spot_img

CAN KANTAR: Sigorta sektörünün eti ne budu ne!

can kantar posta 2018
“Sigorta sektörünün eti ne budu ne!”

Sigortacılığın kamuoyu üzerindeki algısı oldukça zayıf. Genelde güven eksikliğinin ağır bastığı bir tanınırlığı var. Bu nedenle, “Poliçe keserken iyi de, iş hasar ödemeye geldiğinde sigortacıları ara ki bulasın” denilir. Bütün bunlar yanlış bir algı. Geçtiğimiz hafta Axa Sigorta CEO’su Yavuz Ölken‘in bir açıklaması vardı. “Sigortacılar her gün 112 milyon TL hasar ödüyor” diye. Hani şu ön tamponu çizilmişken gittiği tamircide arka kapı kenarındaki küçük göçüğü de tamire dahil edip maliyeti sigortacılara yüklemek isterken eksper tarafından buna izin verilmeyen sigortalıların feryatlarını bilirim. Ama genel algı “Sigortacılar sahtekar” şeklinde. Her zaman söylüyorum sigorta bir zenginleşme aracı değil. Böyle birkaç kişi dışında mağduriyetleri çözüldüğünde sigortacılara çok dua edenleri de biliyorum. Sigortacılar da nedense kendileriyle ilgili olumlu gelişmeleri kamuoyu ile paylaşmayı pek beceremiyor. “Doğru değil, bizim işimiz tazminat ödemek, bunu kamuoyu ile paylaşamayız.” Eee AVM’nin -5’inci katında otomobilinde küçük bir hasar yaşayan, bunu da ispat edemeyen sigortalı 200 TL’lik mağduriyetini TV’lerin ana haber bültenlerine taşıyor ama…. Ne yazık ki sektörün iletişimi çok kötü. Hatta çok çok kötü…

HASARLARA ANINDA ÖDEME

Mesela hiç bilinmez, bir fabrika yangını olur, anında eksper gider oraya hasar tespitini yapar. Sigorta şirketi de ekspere mağduriyetin hemen çözülmesi için kesin talimat vermiştir. Bazı şirketler, bazı eksperlere 20-30 milyon TL’lere kadar açık çek düzenleme yetkisini verdiğini biliyorum. Çok tanık oldum, fabrikası yanan sigortalının zenginleşme hakkından fazlasını alma amacı yoksa gün içinde bilemediniz ertesi sabah para hesabına yatmış oluyor. Eksper olay yerine geldiğinde oradaki hasarı tarafsız bir bakış açısıyla çok kısa sürede tespit edebiliyor. Şayet fabrika sahibinin üretim taahhütleri nedeniyle hızlı üretime geri dönme isteği varsa “şak” diye parasını alıyor. Fabrikada hızlı bir temizlik ve varsa makine siparişi ile en yakın zamanda üretime geri dönülebiliyor. Evrak işleri daha sonra sürdürülen bir süreç. Özetle sigortacılar günde 112 milyon TL hasar ödüyor. Özellikle Türkiye ekonomisine verdiği teminat trilyon dolarla ifade ediliyor. Diyeceksiniz ki sigortacıların eti ne budu ne, nasıl ödeyecekler trilyon dolarları? Açıklaması çok basit. Sigortacıların da sigortacıları var. İsmi Reasürans şirketleri. Dünyadaki bu dev reasürans şirketleri riskleri üstleniyor. Yani bizim sigortacılar aldıkları primlerin bir kısmını bu reasürans şirketleri ile paylaşıyor ve karşılığında bu trilyon dolar güvenceye sahip oluyor. Türkiye’deki yabancı sigorta şirketlerinin dünyanın en büyük reasürans şirketlerinin de sahibi olduğunu unutmamalıyız. Bunları anlattım, suistimal etme rahatlığı sonucu çıkmasın. Buradan çıkarılacak sonuç. Sigortacılık güvendir. Hasar trilyon dolarda olsa bu güvenceyi sigorta şirketi almadan sizi sigortalamaz, bunu unutmayın.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER