CAN KANTAR / HAYATIMIZ SİGORTALI
Son rakamlara baktım, sigorta sektörü neredeyse yüzde 50 büyümüş. Tabii ki bu trafik fiyatlarından kaynaklanan bir büyüme olsa da sektöre moral olmuyor değil. Fakat sektör bir taraftan büyürken diğer taraftan sektör oyuncularından hiçbirinin mutlu olmaması şaşırtıcı değil mi?
Şirket, acente, eksper kime sorsanız dertli. Sektör dışında da tüketici, siyasiler, hatta ve hatta Hazine bile sigorta sektöründen memnun değil. Fakat sigorta sektörü öyle ya da böyle hızlı büyümeyi yakalamış durumda. Önümüzdeki bir iki problemi de çözdüğümüzde sektörün mutlu bir şekilde büyüdüğünü de görebileceğiz sanırım.
Yatıyoruz trafik sigortası, kalkıyoruz acente komisyonu… Ne yazık ki gündemimiz bu. Son günlerde o kadar çok etkinliğe katıldım ki artık trafik sigortası konuşmaktan, duymaktan neredeyse bunaldım. Fakat her zaman söylüyorum, bugün birlik günü, sektörün geleceği parlak. Bakın şimdi trafik konuşuyoruz, lokomotif bir branş, bana sorarsanız iki üç yıl içerisinde belki de tamamlayıcı sağlık sigortasını konuşuyor olacağız. Dijitalizasyon bir başka gündem maddesi. Önümüz Ramazan, sonra tatil. Sektörün kendine gelmesi nereden baksanız ekim ayını bulur. Ben şirket ve acentelerin yerinde olsam bu iki üç ayı dijitalizasyona geçişler için strateji belirlemede kullanırım. Çünkü bu işlere yılın son üç ayı ile yeni yılın ilk üç ayında vakit bulunamıyor.
Mapfre Genel Sigorta’nın 2016 yılı acenteler toplantısına katıldım. CEO Serdar Gül, toplantıda bir konuşma yaptı. Hayli sert bir konuşmaydı. Hazine, şirketler, acenteler ve eksperler bundan nasibini aldı. Serdar Gül’ün ifadesi ile bu konuşma kendi görüşleriydi. Çünkü yıl sonunda sektöre mi bilemem ama Mapfre Genel Sigorta’ya veda ediyor ve ekliyor: “Bu bir elveda değil”. Serdar Gül, belki de birçok şirket yöneticisinin içinden geçenleri yüksek sesle dile getirme cesaretini gösterdi. Belki de “nasıl olsa gidiyorum” mantığı ile söylenmiş sayabilirsiniz ama kendi ifadesi ile bu görüşleri defalarca farklı platformlarda dile getirmişti. Neyse sonrasında ortalık toz duman. Kendisine hakaretlere varan paylaşımlar oldu. Biz Sigorta Medya olarak bu konuda önemli bir süzgeç görevi de üstlendik. Bu paylaşımların bazıları da gerçekten yapıcı ve yol gösterici olmuştu. Aslına bakarsanız sektör endüstrisinin oyuncuları aralarındaki sorunları yutkunmadan, cebine konuşmadan yüksek sesle dile getirme fırsatı buldu. Hatta şunu söyleyebilirim, belki de eteklerdeki taşlar döküldü.
İletişim kanallarını açtık
Sigorta Medya, asla böyle bir şeyden mutlu olmadı ve bir fayda sağlamadı. Tek sevindiğimiz şey, böyle olmuş olsa bile iletişim kanallarının birden bire açılmış olması. Başından beri “iletişim, hem de çok acil” diyorduk. Bir şekilde bu iletişim sağlandı. Polemik bel altına, özel konuşmalara gitmeden keşke sadece konu etrafında oluşsaydı. Ama bu durumdan kendi koltuklarına menfaat sağlamak isteyen STK başkanlarının taktiğini Serdar Gül bir cümle ile bozdu. Serdar Gül’ün son konuşmasında, “Acentelerin en az sorun yaşadığı şirketlerden biriyken benim bu eleştirime bakıp benimle uğraşacağınıza, önünüzde çok daha önemli sorunlarınız var onlarla uğraşın” demesiydi. Bu arada böyle bir haberi yayımladığımız için çok büyük tehdit göreceğimizi ve ticari kayıplar yaşayacağımızı söyleyenlere cevabı SEGEM toplantısında hoşgörülü yaklaşımı ile Serdar Gül vermiş olmalı.
Gelecek yıl acenteler toplantısına davet edilir miyim bilemem ama hele hele aynı gemide olduğumuz kurum ve kuruluşlara bir kötülük yapma niyetimizin olmadığını belirtmek isterim. Sayın Gül’den konuşmalarının yayımlanması konusunda izin de istedim. Çünkü orası bir aile toplantısıydı “yazma” deseydi gazetecilik ilkeleri doğrultusunda tabii ki yazmazdım. Ama bu son olay sektör içi iletişimde katalog&broşür dergilerden farkımızı ortaya koymamıza neden oldu. Sektör nezdinde de ne kadar etkin bir yayın kuruluşu olduğumuz ortaya çıktı. Yazı ve video farklı platformlarda, 40-50 bin okunurluluk elde etti. Yani işini iyi yapan bir medya kuruluşu olarak etkinliğimiz bir kez daha tescil edilmiş oldu. Yıllardır süre gelen eski moda iletişim varyasyonları ile hala sektörden gelir sağlamaya çalışan katalog & broşür dergilerden ziyade artık yeni nesil iletişim kanallarını da devreye sokarak sektörün lider yayıncı kuruluşu olduğumuzu ortaya koyduk.
Para ile satın alınmış dergi sayfalarından iş ortaklarına mesaj iletme devri inandırıcılığını yitirmiştir. Bu tür dergileri artık sadece para verip o sayfalarda resmini koyduran genel müdürlerden başkalarının okunmadığını bilmek gerekiyor.
Hayatımız Sigortalı Dergimizin son sayısına gelince. Etkinliklerle dolu olmasının yanı sıra kapağımızda AIG Sigorta Genel Müdürü Ayşe Gardet ile röportajımızı zevkle okuyacağınızı umuyorum.
Ayşe Gardet ile fotoğraftan da anlaşılacağı gibi samimi ve keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. Artık yeni genel müdürlerimizin ilk röportajları için Hayatımız Sigortalı Dergisi’ni tercih etmeleri bir gelenek oldu. AIG’de de bu değişmedi. Bu, sektörün ve yöneticilerin bizim yaptığımız işe gösterdiği önemin göstergesi diye düşünüyorum.
Hedefimiz, sigortalılık oranının artırılması
Türkiye Sigorta Birliği (TSB) yeni binasına taşındı. Aşağıda açılışta bir resmimiz var.
Son günlerde önemli ve sansasyonel haberlere imza atmamız nedeniyle artık sektör temsilcilerinin bize mesafeli yaklaştıklarına tanık olduk.
TSB Başkanı Ramazan Ülger’in yeni binanın açılış toplantısında yanımıza gelerek, “Can Bey, bak sakın ‘sigortacılar parayı buldu, lüks plazalara taşındılar’ diye yazma. Biz buraya maliyetimizi azaltmak için taşındık” espirisi bile bize bakış açısının bir göstergesi. Fakat şu da unutulmamalı ki biz aynı gemideyiz ve sektörün iç huzuru ve sigortalılık oranının artırılması dışında bir hedefimiz yok. Bütün okurlarıma hayırlı bir Ramazan ayı dilerim.
ÖZÜR:
Geçtiğimiz ay yayımlanan dergimizde JLT Türkiye CEO’su Servet Gürkan‘ın ‘Türk Sigorta sektörü Monte Carlo’ya JLT Türkiye teknesiyle gidecek’ başlıklı haberimizin ardından “Sektör Kulağı” sayfamızda yayınlanan bir kulis haberimiz ile ilişkilendirme olasılığına karşın bir duyuruyu sektör ile paylaşmıştık. Bu haberlerin arka arkaya getirilmesi, aynı sayıda yayımlanması bir tesadüften ibarettir. Bizim açımızdan da bir talihsizlikti.
JLT Türkiye CEO’su Servet Gürkan, Aksigorta Genel Müdürü Uğur Gülen ve Aksigorta Genel Müdür Yardımcısı Fahri Altıngöz‘den özür dileriz.
