SigortMedya Genel Yayın Yönetmeni Can Kantar, Hayatımız Sigortalı Dergisi’nin Aralık sayısındaki ‘EDİTÖR’ köşesinde sigorta sektörünün iletişimini işledi. Kantar’ın “Sektörün iletişimi mi dediniz?” başlıklı makalesi şöyle.
Sigorta sektörü iletişim stratejilerini toptan gözden geçirmeli. Doğru bildiğimiz fakat günün koşullarına uymayan tüm uygulamaları tekrar masaya yatırmalıyız. Sigortalılara en doğru mesajı vermek, bu konunun uzmanı kişilerce yapılmasına dikkat edilmeli. Her önüne gelen kendi reklamını yapmak için kendini ortalığa atıp yalan yanlış şeyler söylediğinde bundan sektör geneli ne yazık ki zarar görüyor. Ama bunu nasıl yapacaksınız ki?
KAMUOYUNA YANLIŞ BİLGİ VERİLMEMELİ
Son günlerde bir zam haberleridir gidiyor. Ağustos ayında Posta Gazetesi‘nde yazmıştım. O günlerde dövizde hızlı bir çalkantı vardı ve faizler bu kadar yükselmemişti. Bu duruma şirketler kısa sürede pozisyon aldılar tabii ki. Sonrasında ortalık duruldu. Enflasyonla mücadele söylemleri, bu kriz ortamını fırsat bilip zamları peş peşe çakan sektörler oldu tabii. Devlet zam yapanlara odaklanmışken çıkıp, “Kaskoya yüzde 20 zam yapılacak” demenin tek sonucu olur o da toplum nezdinde sigortacıları sevimsiz yapar. Başka da bir sonucu olmaz. Döviz rakamlarında gerileme başladığında tekrar sigortacılar adına zam söylemini gündeme getirmek kendi ayağımıza kurşun sıkmaktan başka bir şey değil. Sosyal medyada bu konuda çok polemiğe girdiğim için burada da değinmek istedim. İletişim stratejilerimizin yanlışlarından bahsederken bunları en tepeye koyuyorum. Doğru zamanda doğru kişiler kamuoyuna demeç vermeliler. Bu zam söylentileri yerine trafik sigortalarında fiyatların artmadığını, kasko, yangın gibi birçok sigorta ürünlerinde diğer sektörlerdeki şirketler kadar acımasızca bir fiyat artışının sigortacılar tarafından yapılmadığını söyleyebilirdik. Bu zamları yapmayarak zaten enflasyonla mücadeleye dolaylı destek verdiğimize vurgu yapabilirdik. Ayrıca bazı şirketler bu kampanyaya destek de verdiler.
SOSYAL MEDYA KULLANIMINDA ETKİSİSİZ
Sektör olarak sosyal medyayı ne yazık ki yeterince kullanamıyoruz. Bazı şirketlerin sanatçılarla yaptıkları videolarla milyonlarca kişi tarafından izleyici bulmasını çok önemsiyorum. Bunların yanı sıra spor kulüpleri ile yapılan sponsorluk anlaşmaları sektörün sempati kazanması için birer fırsat oluyor bence. Bizim yaptığımız Yılmaz Morgül haberini örnek vermek isterim. Sosyal medyada binlerce paylaşıldı. Hafta sonu bütün magazin programlarına konu oldu. Bir ünlü kişinin değerli gördüğü bir şeyinin sigorta ile güvence altına almasını kamuoyu ve hayranları ile paylaşması algı yönetiminde büyük başarılar sağlayacaktır. SigortaMedya olarak bundan on yıl önce literatüre soktuğumuz, “memnun sigortalı” kavramını da daha sık gündeme getirmeliyiz. Ama bunu elimizde kocaman bir çek ile fotoğraf çektirerek yapmamalıyız. Benim buradan zaman zaman yaptığım çağrıyı yinelemek isterim. Bizimle mağduriyeti önlenmiş, memnun sigortalılarınızı bir araya getiriniz. Topluma ancak böyle doğru mesaj iletebiliriz. Bunlarla ilgili küçük videolar oluşturmalıyız ve sosyal medyadan bolca paylaşmalıyız. Bunların yanı sıra sigorta şirketleri çeşitli vesilelerle toplantılarına davet ettikleri ünlü kişilerle bizleri bir araya getirmeli. Gel iki şarkı söyle kap parayı git olmaz. O ünlü kişi sigortanın faydası konusunda iki söz söylesin ki sektörün genel tanıtımına bir katkısı olsun. Ben şirketlerden bu konuda enformasyon bekliyorum. Çağırın nereye olursa olsun ben gelirim, gelemezsem bir arkadaşımı yönlendiririm.
SİGORTAMEDYA YENİLİKÇİ YAKLAŞIMLARI SÜRECEK
Bu arada gazete satışları her geçen gün düşüyor. İçerik üretme sıkıntısından dolayı ne yazık ki gazete okuru kaçıyor. Buna bir de dövizdeki yükseliş nedeniyle kâğıt fiyatlarının artmasını eklediğimizde bazı gazetelerin kapandığını görüyoruz. Sigortamedya gibi orta ve küçük yayın grupları da tabii ki bu sıkıntılardan nasibini alıyor. Fakat Sigortamedya olarak 2010-2011 yılında dijital olarak yayınlarımızı Turkcell Dergilik’te paylaşmaya başlamıştık. Sonra Dijimecmua dijital dergi platformunda kapanana kadar aylık ortalama 25-30 bin kişi dergiyi indirip okuyabiliyordu. Sonrasında TürkTelekom E-dergi platformunda da dergilerimiz yayınlanmaya başladı. Her iki dijital dergi platformunda da potansiyel 50 milyon kişiye ulaşma olanağımız oldu.
Bu arada söylememe gerek yok okuduğunuzda göreceksiniz, Hayatımız Sigortalı yine dopdolu.
