26 Aralık 2024, Perşembe
spot_img

Can Kantar: Sektörü kuyuya attılar, nasıl çıkarılacağını bilen var mı ?

Bence yok.

Tam bir kaos ortamı. Durumu biraz özetlemekte fayda var.

Hükümet trafik sigortalarında fiyatlara müdahale etti. Yüzde 30-40 düşüreceğim dedi. “Bunu 1 Nisan’da baştacağım (1 Nisan şakası gibi) ve bu tarihten geriye dönük 1 yıl, sigortalılar gidip farklarını sigorta şirketlerinden geri alacaklar” denildi. Burada serbest piyasa koşullarından ödün verilmesi gerçekten önemli, hiçbir kesim Hükümetten böyle bir karar beklemiyordu. Bu alınan önlemin 2018’e kadar olması ve sonrasında eski serbest piyasa koşuullarına geri dönülecek olması çok anlaşılır gibi değil. Aslında anlaşılır, siyaset benim işim değil, hiç bu konulara girmek istemiyorum ama bunun bir referandum yatırımı olduğu çok açık görünüyor. Devletin trafik sigortalarındaki fiyatlara müdahale etme isteği bir yıldır konuşulan bir konu. Sayın Başbakan Binali Yıldırım ve Başbakan Yardımcısı Sayın Mehmet Şimşek daha çok yakın geçmişte fiyatların enflasyonun da eklenmesi ile 20-25 oranında düştüğünü, bunun yeterli olmadığını ama İngiliz modeli ve karakutu uygulaması ile bu oranın daha da düşürüleceğini açıkladılar. Şimdi ne oldu da  böyle bir ortamda bu karar alındı? Hadi böyle bir karar alındı, nasıl geriye dönük prim iadesi bunun içine katıldı? 17 milyon araç sahibine bu siyasi ortamda 100-200 TL bayram harçlığı gibi sigorta şirketlerine para dağıttırmanın mutlaka sebebini herkes tahmin ediyor.

Ben önce tüketiciyim

Ben belki kazancımı sigorta sektöründen sağlıyorum ama onun öncesinde bir tüketiciyim. Bu paralar herkes için önemli paralar. Bugün 300 TL promosyon alacak emekliler nasıl mutlularsa, aynı mutluluğu bir sigortalı olarak yaşayamıyorum. ‘Devletim bugün bu paraları verditti ama 2018’de eski sisteme dönüldüğünde sigorta şirketleri benim anamı ağlatacak’ diye düşünenler yok mu sanıyorsunuz?

Hızlı karar alındı

Bu konu ile ilgili birçok söylenti var. Bir kere sigorta şirketleri şokta. Hiç böyle bir karar beklemiyorlardı. Bu kararın Hazine’ye bile iletilmeden direkt Resmi Gazete’ye gönderildiği yönünde iddialar var. Hazine mutlaka bu konu ile ilgili bir ön çalışma yapmış ve Sayın Bakan’a göndermiştir. Sayın Bakan da bunu devreye sokmak için bugünü uygun görmüş. Anlaşılan bu. Şimdi Hazine yetkilileri, il il bütün basamaklarda tavan fiyatı belirlemek için geceli gündüzlü çalışıyorlarmış. Hatta ‘Üzerinde çalışıyoruz, buradan acentelere de bir sürpriz çıkabilir’ diye mavi boncuk dağıtıldığı da iddialar arasında. Hazine’nin de tam olarak ne yapacağını bilmediğini tahmin ediyorum. Bekleyip göreceğiz. Çok beklememiz gerekmeyecek.

Şirket-Hazine sıcak teması bugün

Sigorta şirketleri, olağanüstü toplandılar. Oradan çıkan sonuç, “Bekleyelim görelim. Hazine’deki bu sürece dahil olalım. Son duruma göre aksiyonumu belirleriz” olmuş. Son dakika bilgisi olarak şirket yetkilileri ile Hazine bugün bir araya geleceklermiş. İddia bu. Acentelere bakıyorum, ‘öldük bittik’ diyenler olduğu gibi, olaydan çok memnun olan, bu kararın acentelerin geleceği olarak görülmesi gerektiğini söyleyen acente ve Acente Dernek Başkanı var.

Sektörü SAİK ele vermiş!

Diğer taraftan fiyatların gerçekten  yüzde 10-15 oranlarında düşürülmediğini, gerçek fiyat gerilemesinin yüzde 5 olduğunu ve bu nedenle Hazine’nin tarife sistemine geçmesi gerektiğini ima eder görüşü Rekabet Kurumu’na bildiren bir kurum yetkilisi var. O da SAİK yetkilisiymiş. Raporda SAİK Yetkilisi diye geçiyor, herhalde Başkan olmalı. Yani fiyatların düşürülmediğini, vatandaşların kandırıldığını Rekabet Kurumu’na SAİK yetkilisi ispiyon etmiş. Muhtemelen, bu rapor Sayın Mehmet Şimşek’e verildi. Sayın Bakan baktı acenteler bile trafik sigortalarındaki fiyatları yüksek buluyor, ‘müdahale edeyim’ demiş herhalde. Yani fiyatlar yükselince bizim prim üretimi fazla arttı, gelirimizi nasıl azaltabiliriz deyip Rekabet Kurumu’na böyle bir görüş bildirmiş SAİK yetkilisi. Anlaşılır gibi değil. Sayın Bakan yüzde 15-20 düştü diyor, SAİK yetkilisi ‘o kadar değil, en fazla yüzde 5 düştü, inceleyin SBM verilerini’ demiş. Vallahi ben raporun yalancısıyım.

Şimdi sizlere veya bu yönetmeliği çıkaracak kişiler veya sektör yetkilileri şu merak edilen soruları cevaplayabilirler mi?

DEVLET

Bu prim iadeleri geçen seneyi kapsarsa, ödenen vergiler, SGK’ya aktarılan, Trafik Fonu’na aktarılan,  Güvence Hesabı’na yatırılan paralar ne olacak?

13 milyar TL trafik primi kesildiyse sektör bunun yüzde 20’sini iade etse buna denk gelen devlet iadesi 700 milyon TL kaba hesapla. Yani devletimiz bu kararı alırken 700 milyon TL’den de vazgeçmiş oluyor

Şimdi bu prim iadeleri hangi basamaktaki, hangi fiyata göre yapılacak. Aynı basamakta en düşük fiyata poliçe kesenden yüzde 20’mi mi iade edilecek. Böylece en düşük teklifi vererek poliçe kesen şirket cezalandırılmış olmayacak mı?  Belki de bu şirket en alt kar marjı hatta kafa kafaya sadece iş yazmak için bu teklifi vermişti, şimdi yüzde 20-30 zarar etmiş olmayacak mı? Devletin istediği gibi uygun fiyatla poliçe kesen cezalandırılmış olmayacak mı?

Aynı basamak araçta iki faklı şirketten poliçe kestirmiş kişi biri 500, biri 800 TL’ye poliçe yaptırmışsa 800 TL’ye poliçe kestirene 160 TL, 500 TL’ye poliçe kestirmiş olana 100 TL prim iadesi vermek haksızlık olmayacak mı?

Yeni tavan fiyatlar hangi fiyata göre belirlenecek? En alttan mı en üstten mi ya da ortalamasından mı yüzde 30 düşürülerek hesaplanacak. Burası da en çok merak edilen bölüm.

SİGORTA ŞİRKETLERİ

Son alınan karar ile bilançosu onaylanmış, vergisinin ilk taksidini ödemiş, ödeyecek sigorta şirketlerinin sermayelerinden yüzde 20-30 para çıkmış olmayacak mı?

Geriye dönük bu tip uygulamaları, yaptırımları gören sigorta veya farklı sektörlerden Türkiye’de yatırım yapmaya gelmeyi düşünen yabancı şirketlere kötü bir örnek olmayacak mı?

Bu olay sigorta şirketlerince mahkemeye, Danıştay’a gittiğinde, bu kadar eşitsizlik içerdiği iddia edilmesi nedeniyle bir yürütmeyi durdurma kararı çıkar mı?

Bu ödemeler 2017 bilançolarına zarar olarak yazıldığında, şirketlerin 2018’de fiyatların tekrar serbest bırakılması sonrası sigorta şirketlerinin zararı telafi etmek için ne gibi yol izleyeceğini tahmin eden yok mu?

SİGORTA ACENTELERİ’ne

Bu durumdan memnun olan acente ve dernek başkanlarına bir sorum yok. Onlar komisyonlarda taban fiyat uygulamasını bekliyorlar ki, onun da acentelik mesleğini tam olarak bitireceğini kestiremiyorlar. Bence tam bir tabutta röveşata olur diye düşünüyorum. Hele hele böyle bir ortamda.

Geçtiğimiz sene fiyatlar artmasına rağmen düşen komisyonlara rağmen acentelerin gelirlerinin arttığı biliniyor. 1 milyar TL prim ödenmiş görünüyor. Şimdi bu uygulama ile trafik kesenlerin komisyonlarından yüzde 20’yi sigorta şirketleri geri isteyecek. İyi de poliçe kendisinden kesilmediyse yani iş paylaşımı yapıldıysa bu komisyonların geri istenmesi, işi karakola kadar götürür.

Acenteler, geçtiğimiz yıl kestikleri trafik poliçesi primlerinden bir bölümünü şirketlere iade ettiler. Acenteler bu yıl aynı geliri elde edemeyecek. Artı bir de komisyonlar düşürülürse vay haline acentelerin.

Bankalar şubelerinde kestikleri poliçelerinden bu iadeleri nasıl yapacaklar? Bu da başka bir soru işareti.

Bu soruları birileri cevaplarsa bana mutlu olurum.

Yine bilip bilmeden yazı yazdım, hariçten gazel atıp, yorum yaptım. Ne yapayım, akıllanmıyorum. Sektör uçurumun kenarında…

6 YORUMLAR

  1. Sayın Can KANTAR yine dersini iyi çalışmamış. Bana göre kusura bakmasınlar sigortacılık tekniğini pek iyi de bilmiyor. Bakın Sayın KANTAR dünyanın hiçbir yerinde Teminatını Devletin verdiği zorunlu bir poliçenin prim kısmını de devlet aktüerlerine hesap ettirir ve yayınlar. Bizde 2007 yılından beri teminatı devlet veriyor,prim kısmını sigorta şirketleri talep ediyor..Bu bir kerre sosyal devlet anlayışına ters…Sigorta poliçe yenileme günün geçirdin. Sigorta şirketin ceza uyguluyor. Özel şirketlerin ceza uygulamaya ne hakkı var nede bunun kanuni bir müeyyidesi…Sigorta şirketlerinin vergi meselesine gelince bu konuda tam olarak bilgi kirliliği ve algı yaratmaya çalışmışlar…Sigorta şirketleri bilançoları ve muallak hasarlarını hesap ettikten sonra. bu bilançoya ait vergi matrahını tam İKİ YIL SONRA öderler..Bakın sigorta şirketleri her yıl ne kadar kurumlar vergisi ödemişler….Alınan karar doğru bir karardır. Alt yapısının yolda düzülmemek kaydı ile çok iyi planlanması lazım. Peki Sayın kantar 2007 yılından beri bu ülke insanlarını bütün sigorta dallarında nasıl bizar ettiklerini ,suistimalleren belgeleri çoluk çocuğun eline düştüğü halde neden hala kaleme almamakta direniyor. .Bunun sonucunda şu ortaya çıkıyor 2007 yılından itibaren bu güne kadar ,Sigorta Şirket Yöneticileri ve paydaşları ile Hazine bürokratları üzülerek ifade ediyorum sigorta konusunda hep sınıfta kalmıştır..2015 Yılında Rusya Federasyonu Başkanı Vladimir Putin Sigorta şirketlerinin ülkesinin insanlarına eziyet ektmesini ve bu yüzden milli güvenliği tehlikeye soktuğu gerekçesi ile çook ünlü SEKİZ SİGORTA ŞİRKETİNİ ülkesinden KOVDU….

    Mesut Cemil BOYNER
    Sigorta Eksperleri İşveren Sendikası
    Genel BAŞKAN

    • SAYIN BOYNER,

      SOSYAL AÇIDAN YAKLAŞTIĞINIZDA SÖYLEDİKLERİNİZDE ÇOK HAKLISINIZ.

      MERAK ETTİĞİM KONULARDA BİZLERİ AYDINLATIRSANIZ MÜTEŞEKKİR KALIRIZ:

      (1) MADEM ÖZEL SİGORTA ŞİRKETLERİ MİLLETİ KAZIKLIYOR, O HALDE DEVLETİN ELİNDE HALK SİGORTA, ZİRAAT SİGORTA GİBİ ŞİRKETLERİ VARKEN, NEDEN SAYIN BAKAN BİR TALİMATLA EMRİNDE OLAN BU ŞİRKETLER VASITASIYLA PİYASAYI REGÜLE ETME YOLUNA GİTMİYOR?

      (2) AYLARDIR HERHANGİ BİR AKSİYON ALMAYAN SAYIN BAKANLIĞIN, TAM DA REFERANDUM ÖNCESİ BU KARARINI -ZAMANLAMA OLARAK- MANİDAR VE TALİHSİZ YORUMLARA AÇIK BİR MÜDAHALE OLARAK DEĞERLENDİRMEK MÜMKÜN MÜ?

      (3) SERBEST FİYATLARA GEÇİLDİĞİNDE PRİMLERİN DÜŞTÜĞÜNÜ DİKKATE ALIRSAK, FİYATI DEVLETİN BELİRLEDİĞİ DÖNEMLERDE, FAZLA BELİRLENEN FİYATLAR NEDENİYLE TÜKETİCİNİN ZARAR GÖRDÜĞÜ FİKRİNE KATILIR MISINIZ? YANİ, SERBEST TARİFEYE GEÇİLDİĞİNDE DÜŞEN FİYATLAR İÇİN YORUMUNUZ NEDİR?

      (4) DEVLET POPÜLİST YAKLAŞIM VEYA ENFLASYON KAYGISIYLA VEYA DİĞER NEDENLERLE DÜŞÜK FİYAT BELİRLERSE VE BU SERMAYE ŞİRKETLERİNİN ZARARINA, MALİ BÜNYE ZAYIFLIKLARINA YOL AÇARSA, SİZCE BURADA OLUŞAN ZARAR DEVLET TARAFINDAN MI KARŞILANMALI, YOKSA SERMAYEDARLAR TARAFINDAN MI KARŞILANMALIDIR?

      (5) SİGORTA EKSPERLERİNİN HİZMET ÜCRETLERİ DEVLET TARAFINDAN BELİRLENSE VE BU FİYATLAMA EKSPERLERİN ZARAR ETMESİNE YOL AÇSA, SİGORTA EKSPERLERİ HİZMET SUNMAYA DEVAM EDERLER Mİ? YA DA NE ŞEKİLDE BİR GELİR KALEMİ YARATARAK HİZMET VERMEYE DEVAM EDEBİLİRLER?

      (6) BASKILANAN FİYATLARLA, SEKTÖRÜN HİZMET SUNUCULARI OLAN EKSPERLERİN HİZMET ÜCRETLERİNİN VE ACENTELERİN KOMİSYONLARININ DÜŞMESİNİ VE BUNLARIN AYAKTA KALMASINI SAĞLAYACAK BİR FORMÜLÜNÜZ VAR MI? YANİ, FİYATLAR AŞAĞI ÇEKİLDİĞİNDE, ŞİRKETLERİN AZALAN GELİRİNE KARŞIN, EKSPERLERİN VE ACENTELERİN GELİRLERİNİ KORUMASINI NASIL SAĞLAYABİLİRSİNİZ? VE, EKSPERLERİN VE ACENTELERİN YAN GELİRLER PEŞİNDE OLMALARINI DOĞRU BULUR MUSUNUZ? MESELA, NE TİP YAN GELİRLER ELDE EDEBİLİRLER?

      (7) MADEM SOSYAL BİR DURUMA DAYANIYORUZ, FİYATLARIN DÜŞMESİ AÇISINDAN, DEVLETİN ALMAKTA OLDUĞU YAKLAŞIK %23 CİVARINDAKİ VERGİ VE FONLARDAN VAZGEÇMESİNİ ÖNEREBİLİR MİSİNİZ?

      SAYGILARIMLA…

  2. Yaptığım işten tiksinir oldum. Devlet çok kaza yapan arabalara uygulanan aşırı pirim yükünü hafifletmek için tavan fiyat uygulamasına gidiyor. Şimdi daha önce ticari araçlarda uygulanan tavan fiyat uygulaması başladığında hasarlı araçların cezasını fiyat baskısını indirimli kaza yapmayan sürücülere kesmek zorunda kalmadı mı sigorta şirketi.? Şimdi hasarlı sürücüler için uygulanacak tavan fiyat indirimli tariflerde olan sürücüler için belirlenen tavan fiyatı zedelemiyecekmi? Devletin belirlediği tavan fiyatın altında poliçe kesen şirketler hep tavan fiyata gitmeyeceklermi, mecburiyetten. ? Sonra da demiyecekler mi biz para kazanmıyoruz komisyonda ödemeyiz acenteye ? Devletin elinde sigorta şirketi yokmu? zraat, halk sigorta gibi düşürse ya fiyatları piyasaya yön vermek için.?

  3. ŞAH VE MAT…

    Satranç oyunu sonraki hamleleri görme ve yönetme yeteneğidir. Bu yeteneğe sahip olmayan birisi, oyuna ilk başladığında meşhur çoban matı ile karşılaşırlar. Çoban matı, normalde 50-60 hamle süren oyunun 3 hamlede bitirilmesi demektir.

    Yani, bu oyunu oynayacaksan, burnunun ucundan fazlasını görmen gerek. Ne kadar ileri hamleleri görebilirsen, oyunu buna göre yönetirsin. Burnunun ucunu görmeyen acemi oyuncu, çoban matı ile oyunun bittiği noktada bile yapacağı hamle olduğunu sanır.

    Acentelerin bugün geldiği sonuç, çoban matıdır. Burnunun ucunu görmeyen SAT’cılar (sözde acente temsilcileri) sayesinde acenteler mat edildiler. 1990’ların başında başlayan sektörde bir ağırlık edinme çabaları, ticari ve itibari kazanımları yerle bir olmuş durumdadır. Tüm kazanımlar kaybedilmiş olsa da, bazıları hala oynayacakları bir hamle olduğunu sanacak kadar kör.

    Hiçbir SAT’çı, kendini bu sonuçtan hiçbir gerekçeyle arındıramaz. Bu SAT’çılarla acenteler SATılmıştır. Komisyon düşüren şirketlerle el ele, kol kola dolaştıkları ve yöneticilere sükran plaketleri verdikleri gün SATılmıştır. Bugüne, dünden gelmedik, bir süreçtir yaşananlar.

    Bu uygulamayı savundukları anlaşılıyor. Dün sattığı poliçeden acente komisyonunu düştükten sonra kasasına 600TL aktaran sigorta şirketine, 450TL’nin üstüne çıkamazsın denildiğinde, acente komisyonunu nereye sıkıştıracaksınız? Bunun sonuçlarını görmemek için ilkokul 3 sınıf ve altında bir bilgi seviyesinde olmak gerekir. SAT’çı arkadaşların bu seviyede olmadıkları aşikar olduğuna göre, niyet sorgulamasının yapılması gerekir.

    Uygulamanın 2018’e kadar düşünülmesinin ayrı bir garabet olmasının ötesinde, 2018’e kadar acente katliamıın tamamlanmış olacağını da söyleyebiliriz. Acentelerin en az yarısı bu süre içinde telef olacaklar. Kimse, bu dönem içinde sıfırlanan komisyonların, “siz geçen sene bedava hizmet verdiniz bu sene sizi tatmin edeceğiz” anlayışıyla eski oranlara çıkmasını hayal etmesin. Eski oranlar derken, daha önce bu SAT’çıların emeği olmadan gelinen 17-25 seviyelerini değil, bugünlerdeki 3-12 aralığını söylüyorum.

    Bu SAT’çilar ancak tavla oyuncusu olur, gelen zara göre oynarlar. Planlama, öngörü vizyon ihtiyaçları yoktur. Tavan fiyat gelsin naralarının ardından, istedikleri oldu sonunda. Şimdi düşen komisyonlara biz zar daha atmaya çalışacaklar.

    Oysa, oyun bitti kardeşim, mars oldunuz, acenteyi de mars ettiniz.

    EYYY SAT’ÇILAR,
    Akşam yatarken bir düşünün, acenteler sizi nasıl anıyorlar olabilirler?

    HAYIR’la mı, ŞER’le mi?

  4. Can bey sizin yazdıklarınız ve yorumlarınız eskinin arabeski gibi.
    Damardan bilgi veriyor kendimizden kaliteli. bilgileri sizden alıyoruz.sağolun

  5. Hem bir sigortalı hem de sigortacı olarak neyi özledim anlatayım. Hani trafik poliçesi primleri bütün şirketlerde aynı idi ya. Heh işte o zamanları. Sigorta şirketi de kazanıyor du, acentede. Sigortalının da bu kadar aklı karışmıyordu. Güvende sarsılmıyordu. İçimden keşke yine o günlere dönülebilse diyor özlem duyuyorum. Çünkü acente acentenin gözünü oymaya çalışmıyor,sigortalı acentesine güveniyor diğer acente çeyrek altın verse de acentesine sadık kalıyor sabun gibi bu sene orda yarın burda hopp kaymıyor. Acentede portföyünü koruyordu. He şirketler daha fazla kazanayım diye aç gözlülük ettikleri için şimdi ceremesini misli çekiyor acenteyede çektiri yor. Tabiiki bu sistem olursa hasar tutanağı kısmının da eski haline dönmesi şart anlaşmalı tutanak değil eski sistem Polis aracılığı ile yapılması şart. Çok sıkıntılı sancılı bir dönem başladı sektörde düzeltilmesi gereken çok mesele var. Hakkımız da hayırlısı. Kaş yapayım derken göz çıkarttılar. Küçük esnafı (bakkal, kasap ) nasıl bitirdilerse bu ben daha fazla kazanayım pastayı kapayım diye küçük kendi halinde acenteleri de yok etmek için ellerinden geleni ardlarına koymadan hırsla saldırmaya gırla devam ediyorlar. Peki sorarım bu aç gözlülere; 30 senelik sigortaciyim ömrümün yarıdan fazlasını vermişim emek vermişim, evimi geçindiriyor çocuklarımı doyurmaya çalışıyorum. Ben yok edilirsem bu saatten sonra ne iş yaparım çoluğumu çocuğumu nasıl doyururum. Bunca yıl güveni temsil eden mesleğimle mağduriyetleri giderirken benim mağduriyetimi kim giderecek. Oturmuş konuşuyorlar vah yandık bittik diye önce aç gözlülük yapmayacaklar bizi de dilenci yapmayacaklar. Ben müşterimi kaçırmamak için resmen başka acente ile paylaşıma girip dileniyorum yahu prim yüksek eyvah kesemiyorum diyerek stresi bir taraftan eyvah bugün trafik gider yarın kasko su konutu işyeri diye kapı kapı acentelerde dilencilik yapıyoruz tabiri caizse. Yeter artık. İtibarımızı geri istiyoruz.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER