23 Aralık 2024, Pazartesi
spot_img

CAN KANTAR: SAİK seçimleri acentelerin umurunda mı?

Sigorta Acenteleri İcra Komitesi (SAİK) seçimleri Ağustos ayına damga vuracak gibi. Ama “Acentelerin bir ilgisi var mıdır?” diye sorarsanız, yok tabii. Acenteler ekmeğinin derdinde. Sadece kendilerini sahipsiz hissediyorlar. Çünkü derneklerde çaba olsa da sonucunda bir STK oldukları için hiçbir yaptırımı yok. Ama SAİK öyle değil, en azından denetleme görevi var. Peki denetleme görevini bu geçen süre içinde yaptı mı diye sormak gerekiyor. Tabii ki yaptığı söylenemez. Orada bulunanlar ne yaptılar bu kadar yıl? TOBB’a sırtını dayayıp, kendilerine milletvekili yolu açmaya çalıştılar, kendilerine çalıştılar. Başkanları ona buna küfür etti. Sigortacılık Genel Müdürü’ne “Yalancı” dedi. Bu arada ben de nasibimi aldım Başkan’dan. Tabii meslektaşlarının önüne bile çıkamaz oldu, bırakın Başkan adayı olmayı.

SİGORTA KULİSİ: SAİK Başkanı’ndan Sigortacılık Genel Müdürüne ve şirketlere ağır ithamlar

Sonra kulislerde yıllardır SAİK’de görev yapmış Süleyman Özer ismi ortaya atıldı. Büyük ihtimal Hüseyin Kasap, “Ben olamayacaksam bari Süleyman olsun” demiş olmalı. Çünkü Sayın Kasap, öyle Sayın falan bilmez, Ender, Mevlüt, Murat diye hitap etmeyi sever. Neyse tabii ki Süleyman Bey, ticaret odalarında ki görevleri nedeniyle TOBB’un desteğini almaya çalıştıktan sonra adaylığını açıklamış. Fakat acenteler arasında Süleyman Özer’i tanıyan yok. Yıllarca SAİK’de görev yapmış ne yaptığını bilen var mı? Yok. TOBB destekliyor diye ortaya atılmış sanırım.

CAN KANTAR: SAİK savaşları başladı! 

Şimdi acenteler ve delegeler şunu sorgulamalı: SAİK’in bu kadar seneki icraatlarından memunlarsa Sayın Süleyman Özer’i seçebilirler.

Ortada bir icraat varsa TOBB’daki bu koltuklara yapışanlar bir daha bırakmak istemiyor… Halifelik gibi babadan oğula, daha doğrusu Kutsal Emanet Bekçilerine devretmeye çalışmalarına bir anlam veremiyorum. Buralarda tatlı bir şeyler olmalı diye de düşünüyorum.

Özetle SAİK bu yetkileriyle zaten acentelere faydalı olamaz. Kim gelirse gelsin, bu kadar yoğun rekabetin olduğu bir ortamda acenteye cezayı bir başka meslektaşı vermemeli.

TOBB’un bu seçimlere müdahil olması ise kabul edilemez. Ne kadar doğru bilmiyorum ama bazı kişiler il delegelerini arayıp yönlendirme yapıyorlarmış. Bunu da onun bunun adına yaptıklarını söylüyorlarmış. Böyle bir seçimden acentelerin lehine bir sonuç çıkmaz. Bu şekilde oralara gelenlerin amacı zaten bellidir. Acenteler ağızlarını havaya açıp bekleyen kuşlar gibi kalıverirler bence. Neyse zamanla daha çok şey yazacağım.

Bu arada acentelerin sorunlarının yüzde 70′ i sigorta şirketleriyle ilgili. Yani sözleşme ile bağlı olunan bir ticari ilişkiden söz ediyorum. Bu şekildeki bir sektörde sorunlar ancak iletişim ve müzakereyle çözülebilir. Sigortacılık Genel Müdürlüğü ise acentelere genel bir koruma sağlayabilir. Elden başka bir şey gelmez.

Murat Büyükçelebi’den SAİK seçimleri hakkında önemli açıklama

TÜSAF Yönetim Kurulu ve Başkanı Murat Büyükçelebi sigorta şirketleri ile iletişim kanallarını açma başarısını göstermiş birisi. En önemli eşik aşılmıştır. Bunun için bir duruş gerekli, bu müzakerelerde belden bükülüp, göz göze gelmeyip, “Ne olur bizim komisyonlarımızı düşürmeyin” demek yerine dik durup, komisyonların düşürülmesinin taraflara ne kaybettireceği üzerinden müzakere yapılması daha doğru olmaz mı?

Bu iletişim kanallarının açılmasından sonra en azından acentelerin olumsuz durumlarında bir artış olmamıştır. Bunun pozitif etkisi görülmüş, komisyonları artıran şirketler bile olmuştu. Bu iletişimin sürmesi için ben Murat Büyükçelebi’yi destekliyorum. Dürüstlüğü, lider kişiliği ve karizması ile acenteleri en iyi şekilde temsil edeceğine inanıyorum. Acenteler iyiyi hak ediyor. Kendisine çalışmayacak, meslektaşlarının menfaatlerini kollayacak bir Başkana ihtiyaçları var bence.

Sektörde ne oluyor?

Sektörde rekabet eskisi gibi kızışmak üzere. Bir iki şirketin özellikle trafik ve kaskoda fiyatları aşağı çekme çabasında olduğu yönünde duyumlar alıyorum. Bunlardan birisinin büyük, diğerinin ise yenilenip pazara giren bir şirket olduğu kulislerde konuşuluyor. Hadi yenilenen şirketin geçmişte yaşananlardan ders almamış olduğunu tahmin edebiliyoruz ama ya bu büyük şirketimize ne demeli? Yıllarca yazma yazma, sonra birden çık agresif bir politika izleyip fiyatları aşağı çekerek pazar payı yakalama çabası bana ilginç geldi. “Hayırdır” diyeceğim o kadar.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER