Sigorta karşılıklı güven esasına dayanır. Her iki tarafta birbirine güvenmeli. Tabii ki bu güvenin temelinde, tarafların dürüstlüğü oldukça önemli. Sigorta yaptırırken öncelikle bir poliçe hazırlanıyor. Burada dikkat edilecek en önemli şey poliçenin detaylı okunup incelenmesi. Şimdi, “karınca duası gibi yazılmış 100 sayfayı nasıl okuyalım” dediğinizi duyar gibiyim. İşte bu karınca duası gibi yazıları okumak istemiyorsanız iyi bir sigorta danışmanı, yani bir acenteden yardım almanız gerekecek. Acente yetkilisine ihtiyaçlarınızı ve isteklerinizi söyleyebilirsiniz. Acente de sizin bu isteklerinizi karşılayacak teminatları poliçeye koyacaktır. Tabii acente de olaya biran evvel poliçeyi yapayım diye bakmamalı. Poliçe hazırlanışında taraflar karşılıklı dürüst olduklarında sıkıntı yok. Sigortalı ile sigortacı arasında sonradan ortaya çıkan sorunların temelinde karşılıklı dürüstlük yatıyor. Lafı bu hafta sağlık sigortalarına getireceğim. Öncelikle şunu söyleyeyim, hastalandıktan sonra sigorta yaptırdığınızda sağlık harcamalarınız karşılanmayacaktır. Poliçe devam edecekse karşılaşılan sağlık sorunu kapsam dışında kalacaktır. Sağlık sigortası yaptırırken sizin beyanınız esas alınıyor. Yani size geçmişte bir rahatsızlık teşhisi konuldu mu? Ya da halen bir rahatsızlığınız var mı? diye soruyorlar. Yok diyorsanız, sigortacılar size güveniyor. İşte güven işi burada başlıyor. Fakat sonrasında bir sağlık sorunu yaşadığınızda bunun geçmişe dayanan bir sağlık sorunu olup olmadığı bugüne kadar çok kolay tespit ediliyordu. Gerek hastanelerdeki geçmiş bilgilerinize ulaşılıyordu. Ya da hekimler bunun geçmişte yaşanan bir sağlık sorununun devamı olup olmadığını rahatça anlayabiliyor.
Sağlık sigortası aslanın ağzında olabilir!
Şimdi Kişisel Verilerin Korunması Kanunu ile sigorta şirketlerinin bu bilgilere ulaşması engellenecek gibi. En azından hastaneler bu bilgileri vermeyecekler. Nasıl sizler otomobil alırken bile geçmişte kazalarını SBM’den sorguluyorsanız, sigortacılar da sağlık sigortası teminatı verecekleri sigortalıların geçmişteki sağlık sorunlarının bilgilerine ulaşmak isteyeceklerdir. Aksi durumda sağlık sigortası yaptırmak için artık bir check-up yapılacak ya da sigorta yaptırılmayacak. Şimdi sigortacılar sağlık sigortası yaptırırken bu bilgilere ulaşılması için sigortalı müşterisi izin veriyor olsa da kanun kapsamında bunun mümkün olmayacağı konusunu tartışıyor. Bu durum sağlık sigortacılığının gelişmesinin önünde önemli bir engel. Halbuki Tamamlayıcı Sağlık Sigortası ile Devletin üstünden önemli bir yük alınmış oluyordu. Şimdi sonuç ne olacak ben de merak ediyorum. Ama özellikle sağlık sigortalarında sigortalı ile sigortacı arasında çok sorunlar yaşanacak ve arada da doktorlar, hastaneler kalacak gibi. Sigortacılar yüzbinlerce TL tazminat ödüyor, bundan hiç gocunmuyorlar da. Hatta bir yönetici ile geçmişte bu konuyu konuştuğumda, şunları söylemişti: “Can bey geçtiğimiz günlerde bir kanser hastasına 400 bin TL tazminat ödedik. Fakat kendisi vefat etti. Bu kadar çabamıza karşılık bir işe yaramamış olmamız bizi üzüyor. Ama hayata kazandırdıklarımız ile o kadar mutlu oluyoruz ki, harcanan milyon TL’ler umurumuzda olmuyor.”
Özetle sağlıklı iken sağlık sigortası yaptırın gerisini sigortacılara bırakın.