Her geçen gün hayatımıza yeni riskler katılıyor. Mesela siber riskler, sosyal medya hesaplarının hacklenmesi, cep telefonunun kırılma riski gibi… İşte tüm bu riskleri önlemenin tek yolu var; o da sigorta. Sigorta sistemi size her şeyi eski haline getirmeyi garantileyebiliyor. Tabii ki bir tek “can kaybı” hariç. Bu nedenle hep, ‘Siz önleminizi alın, yeter ki canınıza bir şey olmasın. Sigortanız varsa gerisini sigorta şirketine bırakın’ derim. Son günlerde dünyamızın diğer yarım küresi aşırı sıcaklar nedeniyle söndürülemeyen yangınlarla uğraşıyor. Tüm bunlar aslında küresel ısınmaya karşı önlem alınmamasının bir sonucu.
İklim değişiklikleri, dünya ısısındaki değişim başlı başına bir risk oluşturuyor. Bunun bir gün yangın, diğer gün sel, bir başka gün fırtına olarak karşımıza çıkabileceğini hepimiz aklımızda tutmalıyız. Bizlerin de birey olarak önceliği hem kendimizi hem de çevremizi riskten koruyacak önlemleri almak olmalı.
Geçtiğimiz ay içerisinde AXA Sigorta’dan aldığı hizmetten memnun kalmış bir sigortalıyı ziyaret ettim. Kendileri ile yaptığımız söyleşiyi önümüzdeki haftalarda buradan da paylaşacağız. Olayın özeti şu: Gebze’de çıkan bir orman yangını büyüyerek bir fabrikanın yakınına kadar gelmiş. İşyeri sahibinin ifadesi ile sigorta şirketinin yetkilileri neredeyse itfaiyeden önce oradaymış.
Hemen yanıcı ürünler uzağa taşınmış. Sonrasında sigorta şirketi fabrikanın eski haline gelmesi için hemen bir miktar ödeme yapmış. Ve sigortalının mağduriyeti büyümeden engellenmiş.
Şimdi bu yaklaşım sizlere tatsız gelebilir. Felaket senaryolarını sizlerin önüne koyup, “Sigorta yaptırın haaaa” demek hoş bir şey değil. Ama başına felaket gelen birçok kişinin pişmanlığına çok sık şahit oldum. Bu nedenle herkese felaketlerden uzak günler dilerken tekrar başlıktaki sözümü hatırlatıyorum: “Risk varsa, sigortası da var!”