POSTA GAZETESİ
Evet yanlış okumadınız! Sigorta sektörü topladığı primlerin üzerinde bir hasar ödedi. Trafik sigortalarında sektör ortalama 100 TL’lik prim toplamışsa, buna karşılık 105 TL hasar ödemiş bir sektörden söz ediyorum. Hele hele geçtiğimiz sene yaşanan dolu hasarı nedeniyle sigorta şirketleri oldukça büyük hasar ödemeleri yaptı.
Şimdi bana ‘topladığından fazlasını hasar olarak nasıl ödüyor?’ diye sorduğunuzu duyar gibiyim. Cevap olarak size, ‘mali karlardan elde ettikleri paralarla’ diyeceğim… Bu aralar yükselen faizler bir nebze de olsa sigorta şirketlerinin zararlarının önüne geçmiş gibi görünüyor.
Yardımlaşma havuzu!
Bilindiği gibi sigortanın gerçek adı aslında ‘yardımlaşma havuzu’dur! Ortada toplanan primler bir kenarda tutuluyor. Sektörün toplanan bu paralarla aynı zamanda gelir ettirmek gibi bir sorumluluğu var. Ve açıklarını diğer branşlarda elde ettikleri kar ile karşılıyor demek daha doğru olur. Toplanan primlerle bir havuz oluşturuluyor, o sırada bir kaza olduğunda havuzdaki diğer bir sigortalının ödediği prim ile senin hasarın karşılanmış oluyor. Sahte hasar ya da sigorta dolandırıcılığı yapan bu tür organize gruplarla karşılaştığınız çok olmuştur. O sırada hakkı olmayan bir parayı alan sigortalı bence günah işlemiş de oluyor. Özetle hakkın olmayan bir parayı almış oluyorsun.
Sigorta bir zenginleşme aracı olmamalı. Daha önceki yazılarımda özellikle sosyal medyadan çok örnek vermiştim. Tramer kayıtlarında 25 bin TL’lik bir hasar varmış. Büyük miktarda para… Sigortalı yazmış, “Aracımda aslında düşük bir hasar var ama, biz bunu sigorta şirketinden para koparmak için yüksek gösterdik” demiş. Bu olay da gösteriyor ki sigorta şirketlerini güvensizlikle itham etmeye kimsenin hakkı yok. Sigortalı ve sigortacı arasındaki sorunların temelinde çoğu zaman bu haksız zenginleşmeye izin vermeksizin yapılan hataları sayabilirim. Bu oran çoğaldıkça sigorta şirketleri de dedektif gibi çalışarak bu suistimale başvuranları yakalamaya çalışıyor. Bu arada kurunun yanında yaş da yanmış oluyor ne yazık ki…