Bence herkes sigorta yaptırmalı. Ama kim yaptırmıyor derseniz, söyleyecek bir şeyim var. Öncelikle, benim param var diyenler sigorta yaptırmıyor. İşin ilginç yanı, param yok diyerek sigorta yaptırmayanlar var ki asıl onlar yaptırmalı.
Devlet kendi mallarını sigorta yaptırmıyor mesela. Ama yurtdışında kamu mallarını sigorta ettiren ülkeler de yok değil. Kamu binaları, köprüler gibi… Devlet diyor ki bunlara bir şey olursa yerine yenisini koyarım. Benim param var. Çünkü uçsuz bucaksız bir kaynak. Her şeyi özelleştiren devletler de mal varlıklarını ve risklerini de özelleştirmeli. Yani sigortalatmalı. Bu kısmını geçiyorum…
Geçtiğimiz gün ‘sigorta yaptırılmalı’ dediğim bir yazım için bir okurum eleştiri de bulunmuş. Yorum da “sigorta zorunlu olduğu için yaptırıyorum. Hiçbir faydası yok. Resmen bir soygun” demiş. Kendisine sigortadan bir fayda sağlamadığı için şanslı olduğunu söyledim, çünkü kişilerin sigortaya ihtiyaç duyduğu ortamlar hoş ortamlar değildir. İlla ki bir kaza ve beladır. Neyse okurum ile ortak noktada anlaştık. Kendisi bu açıdan düşünmediğini belirtti.
Sigorta bir lüks değil, ihtiyaç
Büyük bir holding sahibi olabilirsiniz, zengin olabilirsiniz ama her ne olursa olsun, fabrikanız yandığında ve sağlık sorunu yaşadığınızda size ve kurumunuza ciddi mali külfetler getirecektir. Gelişmiş ülkelerde varlıklı kişiler de risklerini özel sigorta şirketlerine devrediyorlar. Bizde neden olmasın? Fabrikanız yansa bunu tekrar eski haline getirmek sermayenizden ne kadar götürebilir ve buna kaç defa katlanabilirsiniz, düşünmelisiniz.
Gelelim orta ve alt gelir grubundakilere. Emeği, alın teri ile yıllarca çalışarak edinilen değerlerin bir anda yok olup gitmesi. Yani bir araç alıyorsunuz, kasko yaptırmıyorsunuz, sabah bir kalkıyorsunuz araç yerinde yok veya yanmış. Yaptırdığınız zorunlu trafik sigortası sadece sizin karşı tarafa vereceğiniz zararları karşılıyor. Kasko öyle değil. Kendi hasarını (çalınma-yanma dahil) karşıladığı gibi karşı tarafın da hasarını karşılıyor. Hadi aracını kasko ile emniyete aldın. Ya sağlığın, ya evin. Bunlar da sigortalanmalı. Çünkü küçük riskler bir şekilde karşılanabilir ama ya büyük riskler karşısında dar gelirli vatandaşlarımız ne yapabilirler. Dar gelirli vatandaşlar özellikle zorluklarla edindikleri değerlerini ne yapıp ne edip sigorta ile güvence altına almalı. Sigorta bir lüks değil bir ihtiyaçtır. Bunu unutmamak lazım.
CAN KANTAR / POSTA GAZETESİ
