HALKA AÇIK, BASINA KAPALI GENEL KURUL!
Aslında bu yazıyı 5-6 ay önce yazmalıydım. 18 Temmuz’da bir yazı yazmıştım. Bana ulaşan bilgiler ışığında bir sigorta kooperatif şirketinin bazı kişiler tarafından usulsüz olarak ele geçirildiği, bu kooperatif şirketinin kurucularının bir kamuoyu açıklaması ile öğrenmiştim. Böyle bir sigorta şirketinin usulsüz yollarla ele geçirilmesi iddiası, iddia bile haber değeri taşıyor. Fakat konu yargıya intikal ettiği için bu konuda yorum yapmam çok da doğru değildi. İspatlanana kadar ise bunlar sadece birer iddiadır. Konuyu şirketin yöneticilerine de sordum. Aldığım cevap “Can bey son genel kurulumuzda çeşitli farklı gelişmeler yaşanmıştır. İş yargıya gitmiştir, sonucuna hepimiz saygılıyız. Biz şirketi ayakta tutmaya çalışıyoruz. Bu kadar çalışanımız ve acente bu işten ekmek yiyor. Biz şirketi A.Ş.’ye geçişini sağladıktan sonra talipleri var satmayı planlıyoruz. Haberi yaparsanız bu kadar kişiyi mağdur edersiniz” dedi. Ben de sektörün bir şirketinin daha Güvence Hesabına devredilip kişiler ve tüketiciler mağdur olmasın diyerek gazetecilik etik kurallarına aykırı olmasına rağmen haberimi rafa kaldırdım.
FİZİKİ MÜDAHALEYE MARUZ KALDIK
Sonrasında bugün yapılacak Genel Kurulun bilgisi geldi bana. Ben de “sektör nerede ben oradayım” sloganı çerçevesinde Koru Sigorta’nın Genel Müdürlüğüne gittim. Kapıdaki kişiler beni ve arkadaşımı hatta fiziki şiddet uygulayarak kapıdan almadıkları gibi oradan uzaklaştırmaya çalıştılar. Genel Kurul’da olay çıkması ihtimaline karşılık oraya davet edilen ekip otosundaki memur arkadaşlar bize fiziki müdahale edildiğini görünce yanımıza gelerek korumaya aldılar.
POLİS MÜDAHALE ETTİ KURTARDI
HATIRA FOTOĞRAFI ÇEKTİRDİK AYRILDIK ORADAN!
Burada ilginç olan konu şudur. Bize fiziki müdahalede bulunup üzerimize yürüyen arkadaşlara. “bakın arkadaşlar bizlerin içeri girmesi, içeriye girmemizden daha çok sıkıntı yaratır sizlere. Genel Müdür Soner Bey’e sorar mısınız lütfen?” dediğimizde
Tolga isimli görevli ve bina müdürü olduğunu söyleyen Mustafa Bey, ” biz burada görevli memuruz, işimizi yapıyoruz. Bize üyelerin dışında kimseyi almama talimatı verildi. Sizlerle ilgili talebi de ilettik, alınmama talimatı aldık” dedi. Tolga beyin kulağında kulaklık elinde telsiz olduğu için inandık tabii.
Tam ben de arkadaşlarla bu şartlarda tartışmanın bir anlamı yok. Çözüm de olmayacak diye düşünerek, olay yerinden ayrılmaya karar verdiğimizde Tolga bey, “geçen Genel Kurul’a neden gelmediniz?” yorumunu yapınca arkadaşın yetkili ve bizim için talimat aldığı tam anlamıyla belli oldu. Bunun üzerine aşağıya gelip Genel Kurul’a alınmadığımızı belgelemek için konuşmaları ses kaydı yapmak istedik. Çünkü bu konuyu Koru Sigorta yöneticilerine sorduğumuzda “bizim haberimiz, böyle talimatımız yok” diyeceklerdi ki nitekim öyle oldu.
Koru Sigorta Genel Müdürü Soner Şahin bey aramalarımı görüp bana msj attı. Konuyu aktardığımda “benim böyle bir talimatım yok” dedi. Haydi buradan yakın. Sonrasında da zaten fazla fiziki müdahaleye maruz kaldığımız için arkadaşıma “kaydı sil” sıkıntı yok yapılanlar belli dedim. Sonra arkadaşım ile bir hatıra fotoğrafı çektirip oradan ayrıldık.
İLK KEZ BÖYLE BİR DURUMLA KARŞILAŞTIM
Şimdi konunun özüne gelmek istiyorum. Ben 38’inci meslek kıdemime giriyorum. Yaklaşık 30 Yıldır TC. Başbakanlık BYEGM’nün bana vermiş olduğu resmi Sarı Basın Kartı’nı şeref ile taşıyorum. Ben bu kartım ile Cumhurbaşkanlarını, Başbakanları takip ettim zamanında. Bugüne kadar çok toplantı ve Genel Kurullar takip ettim. Hiç bir sıkıntı olmadı. Kimilerine davetliydim, bazı toplantılara çat kapı gittiğimizde olmuştur. Hiç birinde sıkıntı ile karşılaşmadım ve çok da iyi ağırlanmışımdır. Genel Kurul çok kritik bir içerik konuşulmayacaksa genellikle basına açıktır. Biz de her genel kurula elimizi kolumuzu sallayarak gitmiyoruz zaten. Ama burada sektörü ilgilendiren önemli bir gelişme olacağı gündemde olduğu için olayı anlamak için gittim açıkçası.
ŞEFFAF DEĞİLSE, İÇERİDE SIKINTI VAR DEMEKTİR
Konu Sigorta Kooperatifi Genel Kurulu’nun şöyle de bir farklılığı var. İsmi üstünde Kooperatif, yani bu şirketten poliçe almış bütün ortakların o Genel Kurulu izleme şansı var. Tabii ki milyonlarca bu şirketten poliçe almış sigortalıların belki bu toplantıyı izleme isteği olabilecekti. Bu ne kadar duyuruldu bilmiyoruz. Bu ilamların fazla kimsenin görmemesi için nasıl gazetelerde yayımlandığını iyi bilirim. Ben içeri alınmayacağımı bilsem köşeden bir acenteden ferdi kaza poliçesi alıp şirkete ortak olup içeri girme hakkımda olabilirdi. Halka açık bir kooperatifin, basına kapalı Genel Kurulu tuhaf değil mi? Bizi içeri almayarak halkın, ortağı olan ya da önümüzdeki günlerde bir Koru Sigorta poliçe alarak şirkete ortak olacakların bilgi alması önlendi. Bir iş şeffaf değilse sıkıntı var demektir.
DEVLET İŞLERİ Mİ KONUŞULDU?
Toplantıda Türkiye’nin bekası konuşulmamışsa ! (Ki onlar da MGK’da konuşulur) bizim o toplantıyı izlememizin ne gibi bir sakıncası olabilir. “Şirkette işler iyi gidiyor, ilk defa karlılık yolu göründü” deniliyordu. Şirket düze çıktığında A.Ş. Olup, talipler var satacağız diiyorsa. Bu gelişmelerin haber yapılmasında ne gibi bir sakınca var.
‘USULSÜZ İŞLER Mİ OLUYOR?’ İTHAMINDA BULUNABİLİRİM
Bizlerin toplantıya alınmadığımıza göre, yani şeffaf bir durum yoksa içeride saklanan, çok da basına yansıması istenmeyen gelişmeler olduğu ortaya çıkıyor. ‘Yangından mal mı kaçırılıyor, usulsüz işler mi yapılıyor, bir tezgah mı döndürülüyor’ basını o toplantıya almazsanız bu ithamları yapma hakkım var.
HAZİNE NE KADAR TAKİP EDİYOR SÜRECİ!
Buradan Hazine yöneticilerine de sesleniyorum, Koru Sigorta’da olup bitenleri ne kadar yakından takip ediyorsunuz? O şirket yönetiminde bir Hazine yetkilisi var diyerek kendinizi savunamazsınız. Ege Sigorta yönetiminde de Hazine yetkilisi vardı. Ne oldu, paralar bir günde uçurulup götürüldü. Zarar diğer sigorta şirketlerinin kucağına bırakıldı. Acente ve tüketiciler bundan mağdur oldular. Bunlar Hazine yetkililerin gözleri önünde oldu. Sigorta sektörü ciddi bir repitasyon erozyonuna uğradı. İtibar kaybetti. Sonra da çıkıp yetkililer “sigorta bilinci neden artmıyor’ demesin. Önce Hazine yetkilileri dikkatli davranmalı ve bu durumlara düşülmesi önceden engellenmeli.
Koru Sigorta da bu durumda mıdır? Bilemiyorum , öğrenme hakkım da elimden alındı. Böyle bir şey Allah Korusun yaşanırsa, artık Hazine ilk sorumludur. Bu duruma yazacak başka bir şeyim yok. Meslek yaşamımda ve sigorta sektöründe bu tür organize şeylere meydan verilmezse sektör itibarını geri alma şansı var. Gerisi boş laf…
Koru Sigorta'da neler oluyor. ? Kooperatif şirketi halk ortak ama genel kurula gazeteci alınmıyor.Şeffaf olmayınca arkada ne gibi usulsüz işler dönüyor diye düşünmüyor değil insan.Şeffaf olack ki bilelim.Yangından mal mı kaçırıyorsunuz, usulsüzlük mü var, bu ithamlar benim hakkım
— Can Kantar (@kcankantar) 27 Kasım 2017
Milyonlarca ortağı olan Kooperatif sigorta şirketinin yani halka kapılarını açmış bir şirketin, Genel Kurulu neden basına kapalı olur ? Biri bunu izah etmeli. Hazine bunu ne kadar takip ediyor bilmek istiyorum. Bir Ege Sigorta faciasını daha kaldıramaz bu sektör.
— Can Kantar (@kcankantar) 27 Kasım 2017
Şeffaflık yoksa, arkada gizli usulsüz, saklanması gereken işler dönüyor olmalı. Bu ithamlar hakkım. Ege sigorta işinde Tüketici, ve en önemlisi Acenteler mağdur oldu. Hazine ciddi takip etmeli. İlk sorumlu Hazine olacaktır. dikkat . Koru Sigortada neler oluyor bilmek istiyoruz.
— Can Kantar (@kcankantar) 27 Kasım 2017
Fiziki müdahaleye uğrayıp bu kadar güler yüzlü bir hatıra fotoğrafı çekilmeniz düşündürücü, ayrıca olanları ses kaydına alıp da sonra gerek kalmadı o yüzden kaydı sildik açıklaması oldukça gerçeklikten uzak olmuş, samimi bir yazı gibi gelmedi.
Melda hanım fiziki müdahele ili karşı karşıya kaldık derken dayak yedik anlamı mı çıkmış. İtip kakıldık polis müdahale etti. Sonrasında arkadaşım ses kaydını aldı. Onun bir hükmü yok. O ses kaydını oraya alınmamamızın bir belgesi olsun diye yapmıştık. Fakat fiziki saldırı artınca arkadaşıma zarar verilmesin diye silmesini istedim. Silince onlar uzaklaştı. Polis nezaretinde fotoğrafımızı çektik. Hayata bakışım benim hep pozitiftir. Olayın hemen sonrasında böyle gülebiliyoruz. Allah size de aynı meziyeti versin. Ama sizi ikna etmek için belge isterseniz, bize fiziki saldırıyı yapan arkadaşlarda kayıt var. Onlar çektiler. Ayrıca karakoldan oraya görevli gönderilmiş memur arkadaşları birlikte ziyaret edebiliriz. Siz özetle bana yalancı dediniz de ben anlamamışa yatıyorum. Syg
Koru Sigorta ile ilgili aktardığınız bilgiler ve son durum için öncelikle sizlere teşekkür ederim. Bahsi geçen detayların birbiriyle tutarlı ve makul olduğu da açıkça anlaşılmaktadır.
Tarafınıza aktarmak istediğim bilgiler belki ana konudan biraz bağımsız ancak ilerleyen süreçte şirketin akıbeti ile ilgili şahsi düşüncelerimi paylaşmak istiyorum. Öncelikle şirket çalışanlarına durumun çok iyi olduğundan, en kısa zamanda yani birkaç ay içerisinde AŞ olunacağından bahsediliyor. Yani içerde gayet güzel bir senaryo çiziliyor. Ancak bu şekilde bir dönüşüm yaşansa dahi uzun süreli bir başarı elde edileceğini düşünmüyorum.
Uzun yıllar sigorta sektöründe çalışan biri olarak, çalışanların eğitim seviyesinin, yöneticilerin de yönetim becerilerinin şirketi başarıya taşıyacağına yönelik şüphelerim var. En alt kademeden itibaren iş ahlakının ve disiplininin yozlaştığını görmek mümkün. Şirket müşteri portföyünü genişletiyor olsa dahi müşteri ilişkileri yönetimi konusunda ciddi sıkıntılar yaşanmakta. Yani kayıplar telafisi olmayacak boyuta gelmektedir. Eğer satın alma gerçekleşecek ise alan firma, çalışanları ve en azından orta kademe yönetimini ciddi şekilde sorgulamalıdır. Tabi bu durumun oluşmasında rol oynayan insan kaynakları departmanı da revize edilmeli diye düşünüyorum. Tüm bu bilgilerin dikkat edilirse oldukça faydalı olacağı kanaatindeyim.
Saygılarımla.
Bu sigorta sirketi ile ilgili bir gelisme oldu mu acaba? yani bu sigorta sirketine guvenip sigorta yaptirabilir miyiz yoksa uzak durmak mi gerekiyor
Süper bende aynı şeyleri düşündüm