Sigorta şirketleri en çok primi oto sigortalarından elde ediyor. Aynı zamanda en yüksek tazminat miktarını da oto sigortaları için ödüyorlar. Küçük primler ile büyük teminatlar alınıyor. Örneğin, sigortalılar 2-3 bin TL prim ile alacakları kasko sigortası neticesinde 50-70 bin TL tazminat alabiliyorlar. Bunun için sigorta şirketleri prim tutarlarını mümkün olduğunca yukarı çekmeye çalışıyorlar. Nedeni çok basit, çünkü en yüksek hasar oto sigortalarında.
Yeni Zorunlu Trafik Sigortası Genel Şartları ile şirketleri koruyacak bazı önlemler de alındı. Artık ‘Amaaan ne olacak, nasıl olsa sigortadan parasını alırız’ devri kapanıyor. Sigortacıların artık gözü açıldı, havadan para dağıtmaya pek niyetleri yok gibi. Şimdi ‘bugüne kadar zaten tazminat ödememek için ellerinden ne geliyorsa yapıyorlardı’ diyebilirsiniz. Ama artık karşı tarafa haksız kazanç sağlamamak için kararlılar.
Sigorta şirketleri artık kazaya neden olan şeyi iyice araştırmaya başladılar. Yeni genel şartlarda vardı, ağır kusur varsa zaten kendi sigortalısının da tazminatını ödememe hakları var. Alkollü, kasti veya bir başka ağır kusur içeren bir neden varsa da tazminat ödenmiyor.
Sigorta şirketi rücu hakkını daha çok kullanacak
Geçtiğimiz ay bir dostum aradı ve bir konu aktardı. Olay şöyle gelişiyor. Arkadaşım araç kullanırken yola aniden bir genç atlıyor. Genç kulağında kulaklık olduğu için araç sesini duymamış. Dostum da gence vurmamak için gitmiş bir duvara vurmuş. Araçta 5 bin TL’lik hasar var. Genç arkadaş konuyu anlatmış ve tutanak tutulmuş. Sigortalı dostumun aracı hemen tamir edilmiş ve kendisine verilmiş. Fakat sonra öğreniyor ki kazaya sebep veren genç arkadaşın ailesine 5 bin TL’lik haciz gelmiş. Sigorta şirketi kazaya sebep verdiği için tazminat miktarını genç arkadaşın ailesine rücu etmiş. Dostum çok üzülmüş ama ortada genç arkadaşın da beyanı var. Genç arkadaşın suçu, kazaya sebep olmanın yanı sıra dürüst olmak.
Bunu çevremdeki dostlarımla paylaştığımda ‘Sigorta şirketleri artık tam çamura yatıyorlar’ diyenler çoğunluktaydı. Sigortacı dostlarımla konuştuğumda ise ‘Eeee hayvan terli artık, ben ne yaparsam yapayım sigorta şirketinden parasını alırım devri kapandı. Biz burada para basmıyoruz. Bu tür olaylarda rücu edebilmek için elimizde sağlam kanıtlar olmalı. Oldu mu da affetmeyeceğiz’ diyorlar.
Yola inek çıkıp kazaya sebep oluyorsa da artık inek sahibi yandı diyebilirim. Şayet karayolunda ‘dikkat inek çıkabilir’ uyarı levhası yoksa ve kaza olmuşsa sigortacılar inek sahibine haciz götürüp ‘ineğine sahip çıksaydın’ diyebilecek.