Sağlığımızı, hayatımızı, evimizi, iş yerimizi sigorta ettirmiyoruz ama otomobilimizi mutlaka sigorta yaptırıyoruz. Çünkü trafik sigortası bir sorumluluk sigortasıdır. Yani bir kaza sonrasında karşı tarafa verdiğiniz zararı karşılayan bir sigorta türü. Sizin kendi aracınızdaki hasarı trafik sigortası karşılamaz. Karşı taraf yüzde 100 suçluysa karşı aracın trafik sigortası da sizin aracınızdaki hasarı karşılar. Ayrıca trafik sigortası zorunlu olduğu için her araç sahibinin yaptırması gerekiyor. Yaptırmadan bir kazaya karıştığınız zaman suçlu sayılırsınız ve tüm hasarı cebinizden ödersiniz. Kasko ise öyle değil. İsteğe bağlı bir sigorta. Bir kaza sonrası hem kendi, hem de karşı aracın hasarlarını karşılayan bir sigorta ürünü. Çalınma, yanma risklerini de karşılıyor. Sadece Kaskoda trafik sigortasındaki gibi bedeni hasarlara ödenen tazminatlar yok. Kasko sigortaları kendi içerisinde birkaç kategoriye ayrılıyor. Dar kasko, genişletilmiş kasko vb. gibi… Vatandaş bunlardan bütçesine uygun olanı seçebiliyor.
Kasko fiyatları artmadı!
Ülkemizde kaskonun önemi geçtiğimiz yıl yaşanan yoğun dolu yağışlarından sonra daha da iyi anlaşıldı. Ekonomik zorluklarla kasko taleplerinin azaldığı, dövizdeki artış ile fiyatlarının artacağı öngörüsü ile haber yapan meslektaşlarıma buradan uyarımdır. Bazı medyada olma çabası içerisindeki acente yetkililerinden görüş almak yerine TSB’nin verilerine başvurabilirsiniz. Ben soruşturdum. Geçtiğimiz yıl 17 Temmuz’da 3.453.550 kişi kasko yaptırmışken bu sene aynı tarih itibariyle 3.616.223 kişi kasko yaptırmış. Yani artış miktarı yüzde 4.7. Kasko fiyatları da geçtiğimiz yıl ortalama 1.180 TL iken bu yıl 1.262 TL’ye çıkmış. Fiyatlardaki artış tüm enflasyon ve döviz artışına rağmen yüzde 9.65 artmış. Türkiye Sigorta Birliği rakamları böyle. Bunun yanında trafik sigortalarında da poliçe artışının devam ettiğini söylemeden geçmemek lazım.
POSTA GAZETESİ / 23 , TEMMUZ 2018