CAN KANTAR / POSTA GAZETESİ
Dünyada sigorta sisteminden zenginleşmeye çalışan ve bu nedenle suistimale başvuran milyonlarca vaka var. Suistimal yapanların oranının gelişmiş ülkelerde yüzde 30’lara vardığı iddiaları bile söz konusu. Öyle ki hayat sigortasından tazminat almak için profesyonelce insan öldürenler bile olduğunu biliyoruz. Bunlarla ilgili birçok film bile yapıldı. Biz de suistimallere başvuran sayısı bu kadar olmasa da son dönemde yükselişte olduğu bir gerçek. Suistimalleri takip etmek için Sigorta Bilgi Merkezi‘nde bir birim bile oluşturuldu. Bu işe başvurabilecek kişiler takip ediliyor. Birçok kişinin nitelikli dolandırıcılıktan mahkemelerde davaları sürüyor.
Gelelim yangınlara… Dünyada, özellikle gelişmiş ülkelerde ekonomide yaşanan çalkantılı dönemlerde suiistimale başvurulan konuların başında yangınlar geliyor. Piyasaya borcu olan, ürettiği malını satamayan işletme sahipleri iş yerlerini yakıp sigorta şirketinden aldığı para ile ortalıktan kayboluyor. Çünkü kriz sırasında üretim yapamıyor, ürün satamıyor ve de işletmesini devredemiyorsa ilk aklına bu çıkış yolu geliyor.
Fakat bizde son yaşananlar pek de bu örneklere uymuyor. Evet fabrika yangınlarında gözle görünür bir artış var. Fakat yanan fabrikaların çoğu riskli iş kollarında. Özetle boya, kimya, tekstil, plastik sektöründe faaliyet gösteren fabrikalar yanmış. Bu iş kolları riskli olduğu için sigorta şirketleri tarafından sigorta yapılmak istenmiyor. Nedeni çok basit. Bu işletmeler risk analizi yaptırmıyor ve önlem almak için bir adım atmıyor. Bu yatırımları yapmak yerine sigorta yaptırmak onlara daha ucuza geliyor. Hala bahçe hortumu ile yangını söndürme önlemi aldığını düşünen işletmelerin olduğunu duyuyorum. Sigorta şirketleri de bu önlemleri almayana sigorta yapmıyor, yapmak istemiyor. Bu sektörlerde faaliyet gösteren şirketlere sigorta şirketleri, “Sen önlemini al, yine de başına bir şey gelirse ben mağduriyetini çözeceğim” diyor.
Sistem tıkır tıkır çalışıyor
Bu yangınlar sonrası işletme sigortalıysa, sigorta eksperleri olayı en ince detayına kadar inceliyor. Ve sonrasında tazminatı ödüyor. Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, “Bu yangınlar müfettişler tarafından incelenmeli” demiş. Aynen öyle yapılıyor ve yangınları eksperler inceliyor. CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin de TBMM’de bu yangınların soruşturulmasını istemiş. Ve eklemiş; “Zaten vatandaşlar sigorta şirketlerinden paralarını alırken akla karayı seçiyor.”
Sayın Tekin, merak etmeyin yangının ertesi günü tazminatını alan işletme sahibi biliyorum. Ama bu yangınlar çoğalınca sigorta şirketlerinin ince eleyip sık dokuması kadar doğal ne olabilir.
Bu işletmelerin sahipleri itham altında bırakılmamalı. Eksperler bu işleri en bilimsel şekilde araştırıyorlar. Ama onların araştırmasına yardımcı olacak konularda sıkıntılar var. Mesela itfaiye raporları… Hastanede ölenlerin çoğunun raporunda ‘solunum yetmezliği’ yazdığı gibi, yangınlar da hep “elektrik kontağından” çıktığı belirtiliyor. Aklımıza hep kötülükler getirmeyelim ama tedbirimizi de elden bırakmayalım. Çünkü sigorta asla bir zenginleşme aracı olmamalı.