2020, gerçekten ilginç bir seneydi. “2021 yılı, inşallah 2020’yi aratmaz” diyorum. Bunu sadece ben demiyorum, neredeyse tüm dünya insanlarının aynı düşüncede olduğunu tahmin edebiliyorum. Ama, ülkemiz için bütün felaketlerin üst üste geldiği bir yıl oldu. Yangınlar, seller, depremler, dolular ve tabii ki Pandemi, yani Covid-19 illeti…Özetle, pek de hatırlamak istemediğimiz bir seneyi geride bırakıyoruz.
Sigorta genellikle insanların aklına felaketler sonrasında geldiği için sigorta bilinirliliğinin artması için bir fırsat yılı oldu da denilebilir. “Sektörün tanıtımı açısından önemli bir yıldı” diyebilirim. “Reklamın iyisi kötüsü olmaz” demiyorum. Özellikle bütün sponsor firmaların spor kulüplerinden uzaklaştığı bir dönemde, sigorta şirketlerinin doğru bir yaklaşım ve uygun sponsorluk bedelleriyle spor izleyicilerine bu kanaldan ulaşmalarını da ayrıca bir başarı olarak değerlendiriyorum. Öyle ya da böyle, sektör bu yılı kapıyor. Belki de şirket CEO’larının en rahat senesi diyebiliriz. Çünkü hiç bir sermayedarın, yöneticisine “Neden kâr edemedik?” diyemeyeceği bir yıl oldu. Diğer taraftan sektörün bu süreçleri ve felaketleri çok doğru yönettiğini, üzerine düşeni fazlasıyla yaptığını söyleyebiliriz.
SİGORTAMEDYA’DAN İLKLER
Medya sektöründe de iş yapış şekillerinin değiştiği bir yıl oldu 2020. Yaşamımızın her alanında konuştuğumuz dijitalleşme medya tarafında da yıllardır test ediliyordu. Pandeminin bu süreci, bizim açımızdan hızlandırdığı söylenebilir. Sektörün 2010 yılında ilk dijital dergi formatını Turkcell Dergilik’e koyarak zaten geleceği gördüğümüzü kanıtlamıştık. İlk TV’yi kurduğumuzda, ilk canlı yayını yaptığımızda yıl 2011’di. O zaman böyle her yerden canlı yayın yapılamıyordu. YouTube bile bu kadar popüler değildi. İlk e-gazete’yi yaparak sektöre günlük mail olarak ulaştırıyorduk. Tüm bunlar 2010’lu yılların başıydı. Gerek dergilerimiz gerek dijital mecralarımız bizim medyaya da ilham verdi ve çok taklit edildik, hala da edilmeye devam ediliyor. Hiç sıkıntı yok. Sigortamedya sektöre kaliteyi, hızı ve tüm yenilikleri getirdi diyebiliriz. Bu arada sektör endüstrisinin bize büyük destek verdiğini söyleyebilirim. Onların desteği olmasa bunları gerçekleştirmemiz gerçekten zordu. Bu arada sektörümüzde faaliyet gösteren medya kuruluşları ile aramızı uzak ara açtığımızı rahatlıkla görüyoruz.
SİGORTA EKRANI & GAZETE SİGORTA
2019’da, Sigortamedya’nın 10’uncu yılında, Alp Süer arkadaşım benimle bir röportaj yapmıştı. O röportajda; “Görsel medya tarafında kendimize pek bir mecra yaratamadık. 2020 yılında inşallah YouTube üzerinden yayın yapan bir TV kanalı ile sektör iletişimine yeni bir boyut kazandırmayı planlıyorum” demiştim. Fakat o röportajımda ‘Birde günlük dijital bir gazete yapacağız” demeyi unutmuşum… Bu yılın başında sektörün ilk ve tek canlı yayın yapan YouTube kanalı olan SİGORTA EKRANI’nı ve sektörün ilk ve tek günlük dijital gazetesi GAZETE SİGORTA’yı hayata geçirdik. Bu ilk başlarda bir hayaldi. Başlarda sektörde pek kimseyi inandıramamıştık. SİGORTA EKRANI’nı da sektör ilk başta algılamakta zorlandı. Fakat Pandemi ile eve kapanan sektörün bütün iletişimi SİGORTA EKRANI üzerinden sürdürdüğü rahatlıkla söylenebilir. Biz bu süreçte en değerli şey olan ‘içerik üretmeyi’ başardık. İşte o sıralarda rakiplerimizle aramız da hızla açıldı. HAYATIMIZ SİGORTALI, ŞEMSİYE DERGİSİ, GAZETE SİGORTA, SİGORTA EKRANI, SİGORTAMEDYA e-GAZETE, SİGORTAMEDYA. COM.TR
Bu mecralarımız rekor üstüne rekor kırmaya başladı. Özellikle dijital platformlarda dergilerimiz ayrı ayrı aylık 26.000’lerin üzerinde okunma oranları yakaladı. GAZETE SİGORTA’nın günlük 10.000 rakamını yakalamasına çok az kaldı. SİGORTA EKRANI ise 1.033.551 dakika izlenme süresine ve 4.000 aboneye doğru gidiyor. SİGORTAMEDYA yıllardır e-GAZETE ile rutin olarak günlük sektör endüstrisinde 32.000 kişiye ulaşıyor. www.sigortamedya.com.tr’ye günlük 50.000’in üzerinde ziyaretçi gelmeye başladı. Bunlar iletişime pek önem vermeyen bir sektör için gerçekten çok önemli rakamlar. Sosyal medya yönetimindeki büyük başarımızın da altını çizmem gerekiyor. Aslına bakarsanız, bunlar hepsi birbirini destekleyen ve tetikleyen mecralar. Bir dergi veya televizyonun yoksa, sosyal medya paylaşımı da bir işe yaramıyor. Ya da sosyal medya da iyi değilsen, bir dergin, bir televizyonun olmuş hiçbir önemi yok
SİGORTAMEDYA TECRÜBELİ BİR EKİP
Sigortamedya kocaman bir aile. Emeği geçen çok arkadaşımız var. Biz bir ekibiz ve başarımızın sebebi tüm arkadaşlarımın eşsiz medya tecrübesi ve işe ciddiyetle yaklaşması. Bu başarımız sonrasında sigorta sektörünün medya kısmında tüm ezberleri bozduğumuzu, taşları yerinden oynattığımızı, çok yayın kuruluşunun fiyakasını bozduğumuzu belirtmeliyim. Bir de “sektörün ilk ve tek, en çok satan, en eski” gibi sloganları elimin tersi ile ittiğimi belirtmeliyim. Öte yandan dürüstçe bu işi yapanlara diyecek sözüm yok. Ama bir günde 40 bin takipçi, 500 abone, anlık canlı yayın olmamasına rağmen 1000’lerden başlayan izleyici sayıları gibi yanlış yola sapan arkadaşlarımı sosyal medyadan bir iki kez deşifre ettim. Ben bir şey yapamasam da sosyal medya şirketleri çoğu zaman bu uçuk rakamları aşağı çekiyor. Buradan söyleyeceğim şu; “Böyle cinliklere, şapkadan tavşan çıkarmaya çalışmamak gerekiyor.” Bu cin kardeşler, sektör yetkililerini saf zannediyor. Oysa ki en büyük yanılgı burada başlıyor. Sektör yöneticileri CİN gibi… Doğru yoldan şaşmayalım yeter. Şimdiden yeni yıl için iyi dileklerimi ileteyim. İnşallah 2020 yılını aratmayan bir seneye girmiş oluruz. Sağlıkla kalın…
