Türkiye Sigorta Acenteleri Federasyonu (TÜSAF), üç haftadır sigortalıların ve sektörün merakla beklediği tavan fiyatları kamuoyu ile paylaştı. Teknik kısmı ile ilgili tabii ki ahkam kesmem doğru olmaz, ama edindiğim bilgiler ışığında, üç büyük il ve Güneydoğu illerinde primlerin ciddi ucuzladığı ve bu durumun sigorta şirketlerini zora sokacağı şeklinde… Çünkü bu üç il ve Güneydoğu’daki birkaç ilde trafiğe kayıtlı araç sayısının toplam sayının yüzde 60-70’i olduğu söyleniyor.
Sigortalılar açısından;
‘Geçmişe yönelik prim iadesi’ denildi, sigortalılar bir para beklentisi içerisine girdi. Onlar için hayal kırıklığı oldu. Son 90 günde yapılan trafik sigortalarına yeni fiyatlardan poliçe yenileme imkanı verilecekti, o da yok gibi görünüyor. Geriye bundan sonra sigortasını yaptıracaklara indirim kalıyor. Bu arada, 15 gündür poliçe yaptırmayıp yeni fiyatları beklerken trafikte sigortasız gezen araç sahipleri karlı çıktı bu işten. Bunlar işin iyi tarafı. Bundan sonra trafik sigortası konusunda hizmet avantajları sıkıntı olabilir. Ödemelerde öteleme yaşanabilir. Her şey yaşanabilir. Trafik sigortası yaptıracak sigortalıların şirket seçimi artık çok daha önemli oldu. Çünkü fiyatlar aynı olduğu için çok daha tanınmış sigorta şirketinden sigorta yaptırmak isteyecektir sigortalılar.
Acenteler açısından;
Acentelerin başında üç haftadır zaten boza pişiyor. Prim iadesi ve indirimli fiyattan sigorta yaptırmak isteyen sigortalılara dert anlatmakla geçirdiler bu günleri. Şimdi yaratılan büyük beklenti sonrası önümüzdeki günleri de bu son durumu sigortalılarına anlatmakla geçecek… Buna bir de SBM ekran sorgulamadaki daraltma da eklendi. Acentelerin gelirlerinin, açıklanan indirim oranında azaldığını unutmamak gerekir. Ama fiyatlar yüzünden müşteri sirkülasyonu azalacağından acenteler de sigortalı karşısında bu fiyat uçurumları nedeniyle mahcubiyetten kurtuldu. Acenteler beklenen yüzde 10 taban komisyonun geldiğine seviniyor olabilirler. Bence günü kurtarmak açısından sevinilen bir karar olarak görülse de, acenteler uzun vadede pek sevindiren bir gelişme olmadığını görecekler. Çünkü modellemede örnek alınan İngiltere’de zorunlu trafik sigortalarının yüzde 70’i internetten yapılıyor. Bundan sonrası için özellikle üç büyük ilde zorunlu trafik sigortası satışlarını internetten yapmak isteyen şirketler olacaktır. Bu zaten en çok trafik yazan şirketlerin masasında duruyor. IT altyapıları tamam, internetten satmak konusunda hiçbir engel yok. “Zaten zorunlu olan bir sigorta için sadece kredi kartı tahsilatı yaparak poliçe tanzim eden birine neden yüzde 10 komisyon vereyim” diyen sigorta şirketleri var. Zamanla bu girişimler yüksek sesle dile getirilecek, emin olun. Çünkü bu oranlarla sigorta şirketlerinin ayakta kalması mümkün değil. Söylenen o. Ya da geçmişteki gibi yüklü zararlar yazılır. Şirketler, eleman çıkarabilir, ruhsat iade edebilir ya da bu ülkeden çıkıp gidebilirler. Acente dostlarım unutmamalı, “Şirketler varsa acenteler var, acenteler varsa da şirketler var olacak”. Bu Türkiye için böyle, acentelerin biraz da empati yapması gerekiyor. Yüzde 10 önemli bir meblağ oluşturabilir. Ve unutmamak gerekir ki zorunlu sigortalarda sigorta şirketlerinin özellikle de üç büyük şehirde acenteleri devre dışı bırakarak trafik satma girişimde bulunabilir. Hep birlikte göreceğiz.
Sigorta şirketleri açısından;
Sigorta şirketleri geçtiğimiz sene trafik sigortalarından bir para kazandılar. En azından geçmiş zararlarının bir kısmını telafi etme imkanı buldular. Bu durum devam etseydi, acente komisyonlarına pozitif etkisi bu yılın ikinci yarısında görülecekti. Benim tahminim bu. Şimdi bu son uygulama ile sigorta şirketlerinin ezberleri bozuldu. Bütün hesaplar ve stratejiler sil baştan yapılacak. Bu rakamlarla piyasada birkaç büyük şirket dışında oyuncu olarak bulunmak isteyecek şirket kalmayacaktır. Onlar da yoğurdu üfleyerek yiyeceklerinden, sigortalılar ve acenteler büyük sıkıntılar yaşayabilir. Ruhsat iadesi, toplanıp Türkiye’den gitmek de alternatifler arasında. Çünkü trafik sigortalarında bu hezimeti yönetemeyen bir şirketin fazla şansı kalmayacak. Çünkü ne trafikle, ne trafiksiz yapmak mümkün görünmüyor. Yukarı tükürsen bıyık, aşağı tükürsen sakal misali… Sigorta şirketleri, hiçbir koşulunu belirleyemediğimiz bir ürünü neden satalım diyorlar. Primi devlet belirliyor, acente komisyonunu devlet belirliyor, SGK kendi payını alıyor. Hangi parçayı takması gerektiğini ve kazalarda tazminatları mahkemeler belirliyor. Sigorta şirketlerine sadece bu paraları ödeyin demek kalıyor. Burada nakit akışının dışında sigorta şirketlerine cazip gelecek tarafı yok. Davul sigorta şirketlerinin elinde, tokmak ise herkesin elinde. Trafik yazmak istemeyen şirketlerin durumu da vahim, diğer branşlardaki sigorta bilincinin düşük olması şirketlerin en büyük sıkıntısı.
Sektör endüstrisi buna sevinmemeli
Sigorta endüstrisini ve sigortalıları zor günler bekliyor. Sektörde kimse sevinmemeli. Bence bir tek son üç yıldır hiç kaza yapmayan sigortalılar yüzde 45 indirim aldığı için sevinmeli. Bence geçtiğimiz yıl en çok onlara haksızlık yapılmıştı. Onların sevinmeleri haklarıdır diye düşünüyorum.
Sayın Can Bey merhaba,
Yazılarınızı ilgiyle ve takdirle takip ediyorum. Son yazınız da, acente ve şirket gözüyle gelişmeleri gayet açık bir dille gündeme getirdiğinizi gördüm.
Kendi adıma, haddim olmayarak, eğer siz de luzüm görürseniz, bir sonra ki yazınıza belki tema oluştururur düşüncesiyle birkaç ekleme yapmak istedim. Şöyle ki;
Öncelikle, ŞİRKETLER açısından acentelere bakışı temsilen;
*Artık internetten satış yapmak için gayet uygun bir ortam yaratıldı.
*Komisyonları doğal olarak taban oran olan %10’a sabitlemeli
*Orta ve uzun vade de trafik branşından acenteleri tamamen çıkarmalı
*Acente komisyonu devreden çıkınca daha rekabetçi online satış yapılabilir.
*Bizim online satış yaparak onlarla rekabete girdiğimizi acenteler görmemeli.
*Acenteler sadece trafik dışı branşlar da bize iş yazmalı.
*Daha önce “dahi” bir şirket personelinin dediği gibi *poliçeye komisyonunuzu yazarız, ne yaptınız da bu komisyonu alıyorsunuz mantığıyla acenteye yürürüz.*
*ŞİRKETLERLER İÇİN ALTIN ÇAĞ BAŞLIYOR*
Şimdi, ACENTELER açısından şirketlere bakışı temsilen;
*2008 öncesinde öz acente kavramıyla tek şirkketle çalışıp, “trafik poliçesinin sabit fiyat olduğu dönem de” şirketlere kök söktüren acente kavramına yeniden kavuşuyoruz.
*Şirketler potansiyeli yüksek olan acentelerin kapısını her hafta, komisyon sözleşmeleri, gizli ek komisyon anlaşmaları ile aşındırmaya başlayacaktır.
*Örneğin 444 tl ye sabitlenecek trafik fiyatını 400 tl ye çekmek yerine acenteye taban %10 komisyon yerine %11 – %15 belki %17 verecektir.
*Hem diğer branşlar da acente sadakati artar, hem de acente, teminat mektubu ve ipotek verdiği diğer şirketleri kapatıp sadece o şirketle çalışır.
*Şirketler artık, komisyon benchmark’ı yapmaya başlayacaktır.
*12 nisan dan itibaren acentelerin eline nükleer başlık verildiğini kavrayamayan ve acentelere tepeden bakan şirketlerin acente kapılarını çaldığını göreceğiz. Merhamet artık acentelere kalmış.
*Net 400 tl üzerinden trafik poliiçesini başka acente arkadaşına yaptırıp %10 üzerinden %60 alan acente artık, net 400 tl üzerinden direk artısı var eksiği yok %10 ila %15 oranında komisyon alacak.
*Bahsedilen üretim kaybı ve prim kaybı unutulup gidecek.
*Artık trafikle zaman harcamayan acenteler piyasaya çıkıp diğer branşlar da üretimini ve komisyon gelirlerini arttıracak.
Tabi ki bunlar şimdilik durum itibariyle bir varsayım. Eğer üslup ve hesap hatamız var ise affola 🙂
Not: Acenteler, riske giren, kendi işini kurmuş, iradesi güçlü esnaflardır. *C.e.o.’lar dahil, sigorta şirketi personelleri, hem gelir hem irade yönünden, acente üstünlüğünü kabul etmediği sürece bu anlaşmalıklar sürecektir.
Katiliyorum. Tamamen. Policede gozukmeyen teminat. Hasar bacagidir.Bizim milletimiz is yaptirmayi seven bir millettir. Sicak. Temasi. Sever. Burasi. INGILTERE DEGIL.
CAN BEY galiba şirketlere yol gösteriyor ama trafiği ve kaskoyu daha önce interneten ve telefonla satmayı deneyenlerin akibeti belli birinin müdürü uçtu gitti o kadar düşük fiyata poliçe sattığı halde acenteler terketti ve sıralamada yerinde saydı sonuç hüsran oldu bana trfiği satırmayacak kendi satacak ben şirkete başka poliçe yaparmıyım yapmam tabiki yapanada engel olurum yılardır biz şirketlere zara gelmesin diye caba sarf ettin onlar bizi silerse bizde onları sileriz elbet acenteyi düşünen bir yapı bir olusum içene gireriz ama sizden yazacaksanız yol göstermeden tarafsızlığı deneyin kolay gelsin
bunu bir kenar ayazın .acente olmadan trafik poliçesi kesilemez.şuan bile üretimi % 90 .acente karşılıyor.lütfen acenteliği bu kadar basit bir olay olarak görmeyin artık…………..