Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) doğru iletişim ve tanıtım kampanyaları ile farkındalık yaratmada çok önemli başarılar elde ediyor. Bu başarıda Hazine Müsteşarlığı ve işletici firma Eureko’nun payı büyük. İstenildiğinde güzel şeyler yapılabiliyor. DASK Yönetim Kurulu Başkanı Selamet Yazıcı, DASK Koordinatörü İsmet Güngör ve ekibi bu başarıda en büyük pay sahipleri denilebilir. Biz gazeteciler zamanında eleştirebiliriz ama güzel bir şeyler yapıldığında da hakkını vermemiz gerekir. Başarı ölçümünde bilinirlik denildiğinde sokaktaki vatandaşlardan artık DASK’ı bilmeyen yok. Geçmişte zorunlu bir sigorta olmasına rağmen yaptıran yoktu. Elektrik ve su aboneliklerinde zorunlu hale getirildiğinde farkındalık da arttı. Son yıllarda ki hızlı büyümeyi sadece elektrik, su aboneliklerine bağlamak DASK yöneticilerine haksızlık olur. Geldiğimiz nokta 6.5 milyon sigortalı ve 12 milyar TL’lik hasar ödeme gücü. Bugüne kadar ise 155 milyon TL hasar ödenmiş. Sigortalılık oranı nedeniyle bugüne kadar ödenen hasarlar makul düzeydeydi. Gelecekte bu kadarda kalmayacağı kesin. DASK yöneticileri ile görüşmelerimde ise “Can Bey keşke vatandaşlarımızın hepsi DASK yaptırmış olsalar da biz de onlara da tazminat ödesek” dediklerini hatırlıyorum.
Geçtiğimiz gün İstanbul Kongre Merkezi’ne davet edildim. DASK’ın açtığı “Depreme Dayanaklı Bina Tasarım” yarışmasının finali vardı. Türkiye genelinde katılan üniversite öğrencileri depreme dayanıklı bina tasarımları yapmışlar. Ve bu tasarım maketler deprem simülatörü ile sarsılarak sonucuna göre yarışmayı kazananlar belli olacaktı. İki maket çok yüksek depreme tabi tutulmasına rağmen yıkılmadı. Bütün üniversitelere verilen malzemeler aynı, en sağlam bina tasarımını yapan yani yıkılmayan ayakta kalan kazanacak. Benim için önemli kısmı gerek TV reklamları gerekse diğer tanıtım stratejilerin doğru olması. Bu yarışma ABD’de 10 yıldır yapılıyormuş, Türkiye’de ilk kez bu yıl yapılıyor. Bu yarışmanın ülkemizde düzenlenmesi Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Mustafa ERDİK’in de hayaliymiş. Salon TV muhabirleri ile doldu. Gerçekten ilginç bir uygulama ve haber değeri taşıyor. Yani sektörde birçok şirketin yapamadığı bir iletişim stratejisi.
DASK’ın hedefi güvenli konutlarda yaşamak, sigorta bilincinin artırılması ve Zorunlu Deprem Sigortası yani DASK’ın yaptırılması. DASK’ın uygulamaları ile bu üç konuda da önemli bir mesafe alındığını söyleyebiliriz. Biz ne yazık ki toplum olarak bir çok konuda doğruyu bilip çeşitli nedenlerle yanlışı yapmaya devam ederiz. İstendiğinde başaramayacağımız bir şey yok. Önceliğimiz güvenli konutlarda oturmamız. Bu sistem vatandaş tarafında DASK ve konut sigortası ile güvence altına alınırken konutların yapım aşamasında da özel sigorta şirketlerinin devrede olması yapılan konutların daha güvenli olmasını sağlayabilir. Yapı denetimin önemi bu aşamada devreye girecektir. Müteahhidin kaçması halinde zarar görülmesini engelleyecek değil de güvenli konutlar yapılmasını teşvik edecek kanunların çıkarılmasında fayda var. Ben bu toplantıda gördüm ki DASK’ın yaptırdığı bina maketleri yıkılmadı ! Önce insan sağlığı diyoruz ve bunun için de DASK yöneticilerini kutluyorum.
Can Kantar’ın Tüm Yazıları
Can KANTAR / SEKTÖRÜN İÇİNDEN
dunya@dunyagazetesi.com.tr
