POSTA GAZETESİ
Sigorta sektörünü 13 yıldır yakından takip ediyorum. 1000’e yakın makale yazmışlığım var. Ben kişisel olarak özel sigortaların gerekliliğine samimi olarak inananlardanım. Ve doğal olarak hayatıma dair sigortalanabilir her şeyimin sigortalı olduğunu eklemek isterim. Konu bu değil elbette. Bu 13 yıl zarfında sigortanın sönen ocakları tekrar canlandırdığına, yaşanan mağduriyetlerin sigorta sayesinde mutluluğa dönüştüğüne çok tanık oldum. Son trafik sigortalarında yaşanan yüksek fiyat kaosunun vatandaşın sigorta şirketlerine çok daha olumsuz yaklaştırdığını göz ardı edemeyiz.
İhtiyacım olduğunda şuuutttt!
Fakat gelgelelim sağlık sigortalarına…. Son günlerde o kadar çok şikayet alıyorum ki ve çoğunda artık sigortalıları haklı bulduğumu itiraf etmeliyim. Hazine’nin maksimum prim arttırım ve yenileme garantisi yönetmeliklerine rağmen tüketicilerden çok şikayet alıyorum. Sigorta şirketlerinin sağlık portföyleri artık yaşlandı. Yaşlanan ve sağlık sorunu yaşayan sigortalıları sistemde tutmamak için sigorta şirketlerinin neler yaptıkları konusunda hep şikayet hep şikayet. Sigorta şirketleri bir ‘medikal enflasyon’ tutturmuşlar gidiyorlar. Yenileme-Yineleme Garantisi kelime oyunları ile sigortalılar sistem dışına atılmak isteniyor ya da onu ödemem bunu ödemem muhabbeti sürüp gidiyor. Ben 30 yıl veya daha kısa süreli sağlık sigortası yaptırayım ve ilk sağlık sorunu yaşadığımda veya yaşlandığımda ‘burası kapsam dışı, pirim artışı bu kadar, gözünün üzerinde kaşın var diyerek hadi bakalım sistemden “şut”. Biz de burada köşe yazılarımızda ‘sağlık sigortasını gençken ve sağlıklıyken yaptırın’ demeyi sürdürelim.
Sigorta sisteminin gelişmesi pastanın büyümesi için öncelikle şirketlerin çuvaldızı artık kendilerine de batırması gerekmiyor mu ? İhtiyacım olduğunda sistemden atılacaksam neden boşa para ödeyim diyene hak veriyorum ne yazık ki.
[news_list display=”category” category=”85″ count=”3″ excerpt_length=”110″ show_more=”off” header_background=”#ffeeb5″ header_text_color=”#5b3e00″ hide_dots=”yes”]
Tamamlayıcı sağlık sigortalarında da aynı dümen söz konusu.
Yenileme garantisi olmadığı gibi, 65’li yaşlardan sonra poliçe zaten yenilenmiyor.
Sağlıklıyken öde, ihtiyacın olacağı zaman sistem dışına şutlan.
Sonra diyoruz ki, sigorta bilinci yok.
Her zaman dediğimi tekrar edeyim. Sektör kendini sorgulasın, tam aksine insanlarda bilinç çok üst seviyede olduğu içindir sigortalanma oranındaki düşüklük…
Parayı alırken iyi, iş ödemeye geldiği zaman yokuşun binbir çeşidini icat eden bir sektördeyiz.