Sigorta sektörünün en büyük problemi, sigortalı sayısının artırılmaması. Sektör ilk 7 ayda yüzde 15 küsur büyüdü. O da primlerdeki artıştan kaynaklı. Aslında enflasyona karşı bir küçülme söz konusu. Sektörü kurtaran Tamamlayıcı Sağlık Sigortalı sayısında ki artış. Uzun yıllardır sektör, sigortalı sayısının artması için neredeyse on takla atıyor. Konut sigortasında kombi, klima bakımı, halı yıkama derken neredeyse ‘bulaşıkları ben yıkayayım!’ demediği kalıyor. Kaskoda ise ikame araç, yok aynı seviyede bir araç ve daha birçok asistans hizmetini sunuyor ki vatandaş kasko yaptırsın. Bu da yetmemiş gibi bu hizmetleri trafik sigortasına falan da uygulayan şirketler oldu.
Öncelikle şunu belirtmek gerekiyor. Özellikle sigorta şirketlerinin kiralık araç jesti dünyanın hiç bir ülkesinde poliçede bedava sunulmuyor. Ekstra bir teminat ve bedelle bu hizmeti satın alıyorsunuz. Bizde bedava. Bu hizmeti taahhüt ettiğine göre vereceksin başka bir yolu da yok.
ACENTELER ARADA KALDI
Son 5-6 yıldır bu hizmetten haberi olan sigortalı sayısı arttıkça talep de artmaya başladı. Yılın 9 ayı bu hizmetlerde bir aksama olmuyor. Sadece bayramlarda ve yaz tatili sırasında yoğunluk yaşanıyordu. Fakat bu sene sellerde olduğu gibi metrekareye 1 Kg yağmur düşerken 10 kg yağmur düştü gibi düşünmek gerekiyor. Bu durumda arz talebi karşılayamaz oldu. Ve kriz yönetilemez oldu. Bu taahhütler yerine getirilemeyince tabii ki sigortalılar haklı tepki gösterdi. Tepkiyi de ne yazık ki sektörün tüketiciye yakın yüzü olan acenteler üstlendi. Bütün acentelerin ortak dile getirdiği durum, “Biz son 1,5 ayda hayatımızın ızdırabını çektik. Sigortalılarımızın küfürleri ve beddualarına maruz kaldık. Bunların dışında cebimizden para da harcadık ” diyorlar.
HERKES ÇARESİZ KALDI
Diğer taraftan şirket, asistans tarafı ne yaptı. Bu sıkıntıyı yaşayan acentelere. “Siz mağduriyeti önleyin. Faturayı bize gönderin” demişler. Tabi sigorta şirketlerinin asistans şirketlerine ödedikleri tutarın üzerinde faturalar gelince (piyasa bedeli bu) “biz şu kadarını öderiz” demişler. Bazı sigorta şirketlerinin bunu bile ödemediği konusunda iddialar var. Acenteler zor durumda kalmışlar hatta bir acente eşinin ve kendi arabasını sigortalısına verdiğini söyledi. Şimdi burada bir çaresizliğin olduğu kesin. Çünkü sigorta şirketi çözümü “sen öde bana fatura et” diyorsa başka çözüm bulamamış demektir.
ÇÖZÜM MASAYA YATIRILMALI
Daha önceki yazımda da belirttiğim gibi sorun kiralık araç filolarının küçülmesi ve artı yaz aylarında pandeminin etkisi ile artan talebi karşılayamaz olmalarıdır. Yılın 9 ayı asistans firmalarının gözünün içine bakan kiralık araç firmalarının, artan talepler karşısında yılın geri kalan 9 ayını düşünmek yerine üç aylık yüksek karı tercih etmeleridir. Ve yetkililer bu sürecin 15 gün daha sürebileceğini sonra normale dönüleceğini belirttiler. Daha sonrasında sorun bir şekilde asistans şirketleri ve kiralık araç firmaları ile tekrar müzakere edilip gelecek yıl aynı aylarda aynı sorunların yaşanmaması için önlemlerin alınması masaya yatırılacaktır.
YÖNETİLEMİYORSA İPTAL EDİLMELİ
Bu sorun bitmeyeceği ve sıklıkla karşılaşılacağı için geriye iki yöntem kalıyor. Ya sigorta şirketleri kiralık araç opsiyonunu poliçelerinden kaldırıp, ekstra teminat ve bedelle sigortalısına sunacaklar, ya da yaz aylarında bu sorunun yaşanmaması yani araç kiralama şirketlerinin o aylarda bile geri kalan 9 ayı da göz önünde bulundurarak piyasa yerine sigortalıya vermek isteyeceği bir bedeli onlara vermesi gerekiyor sigorta şirketlerinin. İşin özeti bu.
ÇEKİCİ KONUSUNDAKİ ŞİKAYETLER NOKTA ATIŞLI OLMALI
Gelelim benim yazım sonrası yaşananlara. 🙂 Ben yazımda öncelikle sorunu tespit etmek istedim, sorunun kaynağı bulununca çözümü daha kolay. Bu sorunun ulusal medyada paylaşılmasının sorunun çözümüne katkısı yerine sektörün imajına olumsuz katkı yapar. Buradan doğan olumsuz imaj başta acenteler olmak üzere tüm sektör endüstrisini etkiler. Son yaşanan krizin de sektörün imajını etkilediğini belirtmem gerekir. Konuştuğum sigorta şirketi yetkilileri ve asistans şirketi yetkilileri çekici konusunda münferit birkaç olay dışında önemli bir aksamanın kendilerine iletilmediğini belirttiler.
Bu arada çekici tarafında da ekonomik konjonktür nedeniyle enflasyonun artış araç bakım maliyetlerinin artmasının yanı sıra bu çekici firmaların tam bu maliyetleri karşılayacak zamları da sektörden alamadığı için araç sayılarında azalma olabileceği söylendi. Ama bu sorunu yaşayanların bunu genel olarak değil firma firma paylaşmalarını öneriyorum.
ELEŞTİRMEYE HERKESİN HAKKI VAR AMA…
Ben tüm bunları yazdım ve gazetede çıkan bir sektör STK yetkilisinin demecini eleştirmiştim. Ve günlük gazetede çıkan haberin içeriği sıkıntılı değil ama başlığının sektöre olumsuz katkı yaptığını söyledim. Çünkü diye de ekledim, ‘toplum olarak başlığa bakıp geçeriz yazının içeriğini okumayız ne yazık ki’ diye ekledim. Ve aynı olay benim başıma geldi. Buna provokatif yaklaşımları da ekleyerek yapmış arkadaşlar. Biri çıkıp “Can bey kiralık araç konusunda sorun yok demiş, sahada ki arkadaşlar siz ne diyorsunuz?” demiş. 🙂 Ya arkadaşım sen yazıyı okudun mu? Okudun da böyle bir şey söylüyorsan sende sıkıntı var. Çünkü yazının içinde “sorun yok” diye söz yok. Bilakis sorunun temelinin tespiti var. Arkadaşa paylaşımının yanlış olduğunu söyletene kadar göbeğim çatladı. Ama sonunda “sen öyle dememişsin ama…” falan filan. Amacı belli arkadaşın.
TRAJİ KOMİK OLAYLAR
Diğer taraftan biri “Can Kantar acentelerden özür dilemeli ve bu işi artık gençlere devretmeli” dedi ??? Ya arkadaş yazının içinde “Acente” kelimesi bul önce senden özür dileyim dedim. Gerçekten trajikomik bir durum. Sektörü çok az da olsa, okumayan, okuduğunu anlamayan bu gibi kişilerin temsil etmesi gerçekten sektörün asıl imaj problemi. Çok az da olsa acentelerin arasında bu arkadaşlardan var. Adam bana “herif” diye hitap ediyor, ben ona hocam diyorum “Ben hoca değilim sigortacıyım” diyor. Cem Yılmaz, yazışmaları okusa gerçekten bir gösteri içeriği çıkartır.
İYİ YAPTIM, AYNISINI YAPARIM!
Bu arada eleştirdiğim STK yetkilisi Başkan, “Bu işi çok iyi yapmışız daha da yapmaya devam edeceğiz. Verdiğimiz rahatsızlıktan ötürü özür dilerim” falan gibi popülist bir söylemde bulunmuş. Ben arkadaşı anlayabiliyorum Başkan olmak kolay değil. Yolun açık olsun demekten başka elimden bir şey gelmez. Bu arada sektörün bir olumsuz tarafını belirleyen arkadaşlara ben de yardımcı olabilirim günlük gazetelerde malzeme vermek isterlerse. Bu tür haberlere medya çok isteklidir de. Çünkü sigorta sisteminden edinilen faydalar çabuk unutulur. Ama olumsuz bir anı beyinlerde uzun süre kalır. Vuralım kazmayı sektöre.
Bu arada sosyal medya hesaplarında birebir ben de yorum yapanlarla yazışıyorum. Ama bu tartışmaları düzeyli yapsak sanırım hepimize faydası olur. Mesleğinize bir katkı olur. Ben bu yazışmalara bazen hakaretlere aynı düzeyde cevap vermeyi çok da iyi bilirim ama konumum buna elvermiyor. Benim bu hassasiyetimi lütfen suiistimal etmeyin.
Bu arada başlık atmadım ki, arkadaşlar yazıyı okusun 🙂
Can bey merhaba, kasko poliçelerinde ki ikame araç hizmeti yazınızda belirttiğiniz gibi ücretsiz bir hizmet değildir. Müşteri isterse almaz yada kaç gün olacağını belirtir bu seçimine görede bir ücret öder.