Asrın felaketi 6 Şubat Kahramanmaraş depreminin yıldönümünde hayatlarına kaybedenlere Allah’tan rahmet diliyorum. Bir daha böyle felaketlerin yaşanmamasını dilerim. Çok büyük bir acı yaşadık. Sigorta şirketleri büyük çaba gösterdi, en azından mali kayıpların karşılanmasında. DASK ilk ateş tazminatları hemen ödedi. Sektör olarak bundan ders çıkardık. Eksiklerimizi gördük.
Sigorta şirketleri bütün dünyada suistimale maruz kalıyor. Sürekli sigorta şirketlerini dolandırmaya, haksız para kazanmaya çalışan kişilerle ilgili haberleri duyuyoruz. Hatta bu konu ile ilgili filmler de var. Çok ustaca hazırlanmış senaryolar sonunda bir bakıyorsunuz sürpriz son, sigorta şirketlerinin dolandırılması ortaya çıkıyor. Dünyada bu rakam yüzde 30’lara çıkmış durumda. Bunlarla mücadele etmek için kurulan resmi kurumlar olduğu gibi sigorta şirketlerinin hizmet aldığı ve bünyesinde çalıştırdığı özel dedektif gibi bu konuda uzman kişiler var.
Suistimaller her geçen gün artıyor
Tabii ki ülkemizde de boş durur muyuz? Elbette gelişmiş ülkeleri takip ediyoruz! Sigorta sektöründe suistimal oranları hızla yükseliyor. Bunlarla mücadele etmek için Sigorta Bilgi Ve Gözetim Merkezi (SBM) içerisinde bir birim olmasının dışında, sigorta şirketlerinin de hizmet aldığı veya bünyesinde çalıştırdığı elemanlar var. Dolandırmak, haksız kazanç sağlamak için sigorta sektörü çok da müsait. Bunlar organize işler ve yakalandıklarında “nitelikli dolandırıcılık”tan yargılanılıyor. Bu işlere kalkışanlar ne yazık ki bunu kestiremiyor. Eskiden sigorta şirketleri bunlarla kanuni yoldan pek uğraşmazdı. Şimdilerde piyasa daralıp, kârlılık azalınca şirketler bu işlere odaklanmaya başladılar. Takip eder oldular.
Bu suistimalleri önlemenin ilk defansı tabii ki “Eksperler”…Oto eksperlerimiz o kadar tecrübeli ki araca gidip baktığında kazanın nasıl olduğunu direkt olarak kestirebiliyor. Oto dışı eksperler de işin bir başka tarafı. Onlar da o kadar tecrübeli ki yanan bir fabrikaya gittiklerinde daha kapıdan içeri girdiklerinde neyin onarılabileceğini ve ne kadara onarım yapabileceğini hemen kestirebiliyorlar. Toplam hasar tutarı hakkında bir rakam hemen oluşabiliyor zihinlerinde. Burada dikkat edilen, ne sigortalının ne de sigorta şirketinin mağdur olmaması elbet. Eksperin burada ki sorumluluğu bu…
Eksperler en güvenilir defansımız
Buraya kadar bir sıkıntı yok önce eksperler, sonra şirket yetkilileri ve tabii ki Sigorta Bilgi Ve Gözetim Merkezi yetkilileri bu işlerin takipçisi. Olmaması için büyük bir çaba söz konusu. Fakat organize suç örgütleri karşısında mücadale etmek için sektöründe organize olması gerekiyor. Bunların yanı sıra yasal boşluklardan faydalanarak yapılan işler de var. Bunlar suistimal kapsamında değerlendirilmiyor. Avukat gidip acilde bekliyor, trafik kazası hastası geldiğinde yakınları ile irtibat kurup vekalet alabiliyor. Ya da organize sanayi de bir servis ile anlaşıp gelen araç sahiplerinden “Size şu kadar para kazandıracağım” diye vekalet alanlar da var. Kazanç servis yetkilisi ve avukat tarafından paylaşılıp araç sahibine de artık ne kadar kalırsa veriliyor. Bunlar da işin yasal gibi görünen boyutu. Bunu engellemek de öncelikle sigorta şirketinin elinde. İkame araç ise hemen vereceksin arkadaş, değer kaybı varsa hemen ödeyeceksin, poliçe de orjinal yedek parça deniliyorsa orjinal kullanacaksın ki bu suistimale başvuranlara fırsat tanımayacaksın.
Geçenlerde bir arkadaşım aradı. Oğlu bir araca çarpmış, servise götürülmüş araç, karşı tarafla anlaşılmış. Kasko/trafik her ikisinde de var. Hiç sorun görünmüyor, araçlar tamir ediliyor. Çarpan kusurlu tarafın evine mahkemeden haciz kağıdı geliyor. Tamir sürecinde sanırım ikame araç verilmediği için yüklü bir para, mahkeme masrafı, avukat parası falan… Araç sahibi diğer araç sahibini arıyor durumu soruyor, sigortalının haberi bile yok olan bitenden. Servis yetkilisi, avukatı aracılığı ile sigortalıdan muhtemelen değer kaybı için vekâlet alıyor. Sonra karşı tarafa Allah ne verdiyse dava açıyor.
Sigorta şirketlerini dolandırmak!
Bir diğer olay geçtiğimiz ay basına yansıdı. Fabrikanın içi boşaltılıp yakılıyor ve sigorta şirketinden yüklüce bir tazminat alınıyor. Ben bu işlerin organize ekip ile yapılmadan gerçekleşebileceğini düşünmüyorum. Sigortalı kötü niyetli olabilir, bunun çok örneği var. Ama böyle büyük hasarlarda eksper ne yapar, şirketin hasar servisi departmanı ne iş yapar? Üç kuruş tampon hasarını ödemekte kılı kırk yaran sigorta şirketi 7 milyon dolar hasarı nasıl soruşturmadan öder? Bunlar soru işareti.
Dergimizin yazarı Eksper Mustafa Nazlıer kaç yıldır bizim dergilerimizde hatta örnekler vererek konuya dikkat çekti. Hatta, “pazar yangınları” diye bir yazısı vardı. Onu hiç unutmam. Suistimallere dikkat çekmek açısından bu yazılar gerçekten çok önemliydi. Ama sektörde olmayan yangına düzenlenmiş eksper raporu ve ödeme yapılmış hasar var. Sonrasında bu kişiler işlerinden uzaklaştırıldı.
Sektör özetle herkese yetiyor ama, bitmedi tükenmedi bu suistimalciler. Bunlarla uğraşırken diğer taraftan gerçekten sigortasını yaptırmış, suistimale başvurmadan mağduriyetinin önlenmesini bekleyen sigortalılar da mağdur oluyor. Hasarlar didik didik ediliyor ve zaman zaman süreç uzuyor. Bir de bunun dini boyutu var ki…Sigorta şirketinden haksız kazanç sağlamak dinimiz de de haram.
Dergimizin kapağında Sompo Sigorta Genel Müdürü Fahri Uğur var. Kendisi ile Sigorta Ekranı‘nda çok güzel bir söyleşi yaptık. Ardından buna ek sorularla arkadaşımız Alp Süer röportajımızı genişletti. Keyifle okuyacağınız bir röportaj olduğunu düşünüyorum.