Bu haftasonu Antalyalı acenteler dernek başkanını seçecek. Evet Antalya Sigorta Acenteleri Derneği’nin (ANSAD) seçimi var. ANSAD önemli bir sivil toplum kuruluşu. ATSO’da önemli bir görev üstlenen ve SAİK Başkan Yardımcılığı’nı uzun süredir yapan Süleyman Özer’in bu dernekte büyük emeği var. ANSAD Başkanı İbrahim Düzenli ve Yönetim Kurulu ile de tanıştım; birlikte yemek yedik, sohbet ettik. Hepsi değerli kişiler. Hiç kuşkum yok.
Fakat ben rakipsizliğe, ‘en iyi ben bilirim’e, ‘ben olmasam işler yürümez’e’, ‘çocuk onlar, daha çok tecrübesiz ve toylar’a ve tek girilen seçimlere hep karşıyım. Arkadaşlar, köşeler sürekli belirli kişiler tarafından tutulacak olursa yeni jenerasyon nasıl tecrübe kazansın? Gençler nasıl STK’larda yer alsın, gelecekte nasıl sorumluluklar alsın ? İstenen, her şeyin köşeleri tutanların iki dudağı arasında olması… Onların onayı olmadan bir girişimde bulunulmasın. Ondan sonra da diyoruz ki, ‘Acenteler mesleklerine ve STK’lara sahip çıkmıyor’. Çıkmaz tabii. Bu insanlara söz hakkı vermez, yer açmazsan tabii ki STK’lara ilgi göstermezler. Rakip çıkılmasının bölücülük olarak tanımlanmasına ve sistemi, mevzuatı, demokratik seçimi bir kenara bırakmak için temaüllerin arkasına gizlenmeyi duyduğumda çok şaşırdım.
Neden bu seçime ilgi gösteriyorum?
Şimdi ‘Can Bey birçok seçime neden bu kadar ilgi göstermedin?’ dediğinizi duyar gibiyim. Evet, doğru, beni haberdar eden bu STK yöneticileri ve seçime girenler. Bu seçimin özelliği ‘haberim oldu’ o kadar. Bundan sonra haberim olanlara yakın ilgi göstereceğimi söyleyebilirim. Her iki tarafı da tanıyorum o kadar. Sayın Süleyman Özer ile bir acente gezisinde seçime gidildiğini öğrendim. Yurda döndükten sonra rakip listedeki arkadaşlarımdan da öğrendim detayları. Süleyman Bey ile dostluğumuz diğerlerine göre daha eski ama gerçekten saygı duyduğum bir kişi. ATSO’da son üstlendiği görev de başarısının teyidi bence. Sayın İbrahim Düzenli’yi kısa süre tanıdım, o da saygıdeğer bir insan.
Centilmence bir seçim olmalı
Bu süreçte beni şaşırtan iki şey oldu. Süleyman Bey’in beni arayıp, ‘Can Bey, ANSAD’da yönetimi değiştirmeye karar verdiniz galiba. Seçimi kim kazanırsa onunla ilgili olarak seçim sonrası haber yapabilirdiniz’ demesi ve şimdiki yönetimde olan Sayın Osman Tüken Bey’in Facebook paylaşımında ‘Kimi kalemini haysiyetini takas etmiş menfaatine.Yazık” buyurmasıydı. ‘Bir özür borcunuz var’ dediğimden sonra özür dileneceğine paylaşım silinmiş. Sonra ‘Bunu sizin için yazmadık’ falan gibi el ayağa karışınca, tahmin ediyorum sağduyulu bir bilen kişi tarafndan ikaz edilince tümden silindi. Ben haysiyetimi, şerefimi öyle kişilerin ağzına ciklet etmem, bu böyle biline. Ben sadece işimi yapıyorum. Gazeteciyim, sigorta sektörünün en etkin yayın kuruluşunun sahibi ve genel yayın yönetmeniyim. Böyle bir konuda taraf olmaktan ne gibi menfeatim olabilir? Üstelik benim oyum bile yokken… 37 yıldır gazetecilik yapıyorum. Nerede, ne yapabileceğimi bilirim. Sonrasında ANSAD’da bildiri gönderdi ona da yayımlarımızda yer verdik. Seçime kadar kim, ne gönderirse destek vereceğiz. Benim amacım bu seçime dikkatleri çekmek o kadar...
STK başkanları geldi mi, gitmek bilmiyorlar
Ben ne istiyorum biliyor musunuz ? Bütün acenteler kendilerine sahip çıkılmadığından ve yalnız kalmaktan şikayetçi. Başta SAİK olmak üzere tüm STK’ların faaliyetlerinden memnun olan acente sayısı bende oransal olarak çok azdır. Tabii ki aynı kişilerin, aynı şeyleri yaparak farklı bir sonuç alacağını düşünmek saflık. Bence birileri bu mevkilere gelsin, çöreklenmesin, başarılı olamazsa gitsin. Çöreklenince örnekleri olduğu gibi bırakılmak istenmiyor, tatlı geliyor, Osman kardeşimin dediği gibi menfaate takas ediliyor. Çıkacak muhtemel rakibin sigorta şirketinin yurtdışı gezisinde olacağı tarihe denk getirilen genel kurul tarihleri seçiliyor. Kimseye haber verilmeden, yönetime seçilecek kişilerin oylarıyla genel kurul yapılıyor. Falan filan. Çok ayak oyunları duyuyoruz. Bu örnekler yanlış anlaşılmasın ANSAD ile hiç ilgisi yok tenzih ederek söyledim. ASİAD seçimlerinde muhtemel bir girişim önceden belirlenip üyelere duyurulmuştu, ben o genel kurulu izlemiştim. Cumartesi günü İstanbul trafiği ve yağmurda 300 üye salonu doldurmuş ve derneklerine sahip çıkmışlardı.
Seçimi yerinde izleyeceğim
ANSAD seçimlerinde de bölge acenteleri, derneklerinin seçimlerine duyarlı olsunlar istiyorum. En azından gidip oylarını kullansınlar. Şayet şimdiki yönetimin icraatlerini beğeniyorlarsa tekrar onlara oy versinler. Fakat değişim isteniyorsa, yönetime gençler gelsin daha aktif olunsun diyorlarsa buna talip olan Serap Düzgören Arı’nın listesine oy versinler. Ben ve seçimi kaybeden taraf, kazananın yanında olalım. Ona destek verelim. Çünkü hepimizin amacı sigortacılık mesleği ve sektörün gelişmesi değil mi? Benim kalemimi haysiyetime takas ettiğim ve rakip listeyi bölücülük ile suçlama basitliğini bir kenara bırakalım. Ben de seçim günü orada olacağım inşallah. Acentelerin mesleklerine ne kadar sahip çıktığına tanık olacağım. Herkesi, kime oy verecek olursa olsun oy vermeye çağırıyorum. Bir mesleğin STK’ları ne kadar güçlü olursa o meslek o kadar hızla büyür, gelişir.
