Sigorta beklenmeyen bir anda gerçekleşen riski karşılar. Ani oluşan risklerde mağduriyeti önler. Sigortanın mantığı bu. Hastaneye yatınca sigorta yaptırılması nasıl mümkün değilse, aracınızda oluşan hasar sonrası da kasko yaptırılmıyor.
Bunun birçok örneği var. Risk oluştuktan sonra ne yazık ki sigorta yaptırılamıyor. Sektörde sık kullanılan bir söz vardır. “İhtiyacın olduğunda alamayacağın tek şey sigortadır.” Örneğin bir bölgede deprem olmuş.
Oranın halkı koşuyor sigorta yaptırmaya. Orada risk meydana gelmiş ise sigorta yapılması artık mümkün değil.
O zamanda “Sigortacılar DASK yapmıyor” deniliyor. Halbuki risk oluşmadan acenteler tüketicilere gidip ‘sigorta yaptırın’ diye neredeyse her gün binlerce kişinin kapısını aşındırıyorlar.
RİSK YOKKEN SİGORTA YAPTIRMALI
Şimdi yeni bir sigorta ürünü var: “Bina Tamamlama Sigortası”… Gerçeği söylemek gerekirse stabil ortamlarda süper bir sigorta. En azından 5 sene önce ülkemizde var olsaydı sanırım çok verimli olurdu.
Şimdi inşaat maliyeti kat be kat artmış, firmalar taahhütlerini yerine getirmekte zorlanırken, bu sigortadan bahsetmek anlamsız. Geçmiş yıllarda olsa “bina tamamlama sigortası” bir pazarlama ve satış unsuru olarak kullanılabilirdi.
Sigorta ürününün müteahhitleri kurtarma aracı olarak kullanılması pek mümkün değil. Çünkü sigorta şirketinin bu sigortayı yapabilmesi için öncelikle mevzuatın tamam olması gerekiyor.
Ayrıca inşaat firmasının tüm mali verileri incelenmesi ve süreç riskinin tanımlanması gerekiyor. Çünkü sigorta işi baştan sona denetleme demek. Bunu da kabul edecek kaç inşaat firması vardır ki? Sözün özü her şey sigortalanabilir.
Yeter ki risk ölçülebilsin ve primi belirlenebilsin. Ama göz göre göre bir risk üstlenilmesi de mümkün değil. Suistimale çok açık bir konu.
Sigorta şirketlerinden müteahhitleri kurtarması beklenilmemeli. İnşaat firması inşaatı tamamlamak için ‘benim mali gücüm yeterli neden sigorta yaptırayım’ diyorsa… bunun kontra söylemi ‘benim bu inşaatı tamamlama mali gücüm yok sigorta yaptırayım”dır… O da çok saçma olur.
