SigortaMedya Genel Yayın Yönetmeni Can Kantar‘ın , Posta Gazetesi’ndeki Hayatımız Sigortalı köşesinde kaleme aldığı “Araç fiyatları ikiye katlandı ya kasko? ” başlıklı makalesi şöyle…
Pandemi sonrası otomobil üretimi ve ithalatında önemli bir azalma yaşandı. Yine bu süreçte insanların toplu ulaşım araçlarını kullanmak istememesi ikinci el otomobil piyasasına olan ilgiyi daha da artırdı. Artan bu ilgi nedeniyle ikinci el araç fiyatları neredeyse bir kat arttı. Bu işin bir tarafı, diğer tarafı ise halkımızın büyük bir çoğunluğunun bu sigorta poliçeleri ile ilgili yanlış bilgi sahibi olması. Örneği evine DASK yaptırıyorsa yaşanabilecek her türlü mağduriyetin bu sayede önlenebileceğini düşünüyor. Bir o kadar da Zorunlu Trafik Sigortası ile Kasko arasındaki farkı bilmeyen kişi var.
Zorunlu Trafik Sigortası bir mesuliyet sigortası yani kaza sonrasında karşı tarafın hasarını karşılayan bir sigorta ürünü. Tabi ki zorunlu bir sigorta. Kasko ise isteğe bağlı yaptırılan bir sigorta. Yani isteyenin yaptırdığı ve aracın başına gelebilecek birçok riske karşı mağduriyeti büyük bir oranda önleyen bir sigorta ürünü. Pandemi sonrasında sigortalılar önce kasko yaptırmaktan vazgeçmeye yöneldi. Fakat araçlar için risklerin hala devam ettiklerini görünce kaskoda yenilenmeler devam etti. Bunun yanında trafik sigortası sadece karşı tarafa verilen zararı karşılarken, kasko ise kazaların yanı sıra, araç çalınması, yanması ve dolu hasarı gibi birçok riski teminat kapsamına alıyor.
Kaskodan vazgeçilmemeli!
Bir örnek vermek gerekirse kaskosunu “Nasıl olsa aracı çok kullanmıyorum, evimin kapısında duruyor. Neden kasko yaptırayım?” diyen vatandaşın aracı evinin önündeyse İzmir depreminde olduğu gibi üzerine bina yıkılabilir, üzerine ağaç devrilebilir ve bunun gibi daha birçok risk meydana gelebilir. Bu nedenle Kasko kolay vazgeçilecek bir sigorta değil.
Diğer taraftan araçlarımız artık bir servet oldu, değerleri neredeyse ikiye katlandı. Şimdi bu kıymetli varlıklarımızı sokakta bırakıyoruz. Hiç mi endişe edilmez? Öte yandan araç değerleri bu kadar artmışken kasko fiyatlarının aynı oranda artmadığının da altına çizmem gerekiyor. Üstelik dövizdeki dalgalanmaların yedek parça fiyatlarına etkisini de sigorta şirketleri daha fiyatlarına yansıtmadı. Bunun nedeni olarak Pandeminin ilk üç ayındaki kaza sayısındaki azalmayı gösterebiliriz. Otomobil fiyatları artarken, dövizdeki artışın kasko primlerine henüz yansımaması kasko yaptıracaklar için önemli bir avantaj. Bugün kasko yaptıranın sonrasında karlı çıkacağını söyleyebilirim.
