Sigorta acenteleri sigorta sektörünün olmazsa olmazı. Ülkemizde 16 bin acente var ve yaklaşık 70 bin kişilik dev bir aileden söz ediyoruz. Aileleri ile hesap ederseniz 300 bin kişi bu işten ekmek yiyor. Acenteler sigorta şirketleri ile birbirine sözleşmeyle bağlı. Yani ticari bir işbirlikteliği söz konusu. Acenteler sigorta sektörünün toplam prim üretiminin yüzde 65’ini gerçekleştiriyor. Ve her acente gönüllü sigorta bilincini yayan bir iletişim aracı aynı zamanda. Sigorta, reklam vermeyi sevmeyen bir sektör. Sektör bu büyüklüğe erişmişse zorunlu sigortalar ve bu ürün dışındaki sigortaları tüketiciye anlatarak satan acenteler sayesinde. Ben 14 senedir sigorta sektörünün takipçisiyim. Sigorta şirketleri acentesiz, acenteler de bir şirket olmayınca satacak bir şeyi olmadığını çok iyi bilir. Fakat 14 senede gördüğüm şey bu iki taraf arasında sürekli bir çekişmenin olması. Sigorta şirketleri hatalı politikalarının sonucunu acentelere uyguladıkları yaptırımlarla karşılamaya çalışıyor. Diğer tarafta birçok acente de empati yapmadan sigorta şirketlerinin kendilerini ayakta tutması gerektiğini düşünüyor. İlginç bir paradoks yaşanıyor. Tamam geçtiğimiz yıllarda şirketler hatalı uygulamalar yapmıştır. Ama son iki yılda devletin özellikle trafik sigortası fiyatlarına müdahale etmesi sigorta şirketlerine ciddi zararlara itmiştir. Bunun sonucunda acente komisyonları da düşürülerek acentelerin de mağduriyet yaşadığı diğer bir gerçek.
SAİK SEÇİMLERİ VAR
Acentelerin sürekli yaşadığı sorunları var ve Hazine de yıllarca şirketler ve acenteler arasında düzenleyici oldu. Daha doğrusu hakemlik yaptı. Acentelerin en önemli sıkıntıları ise kendilerinin de bağlı olduğu Sivil Toplum Kuruluşları’nın (STK) bazılarının doğru kişiler tarafından yönetilmemiş olması. Ve bu kurumlar içinde dışında sürekli bir çatışma söz konusu. Acentelerin en tepe resmi kuruluşu olan Sigorta Acenteleri İcra Komitesi (SAİK), TOBB çatısı altında bulunuyor. Fakat SAİK’in başına gelen TOBB’un gücünü acenteler lehine kullanmak yerine kendisine kullanmak isteyince kurum amacından uzaklaşmış oldu. Bir de TÜSAF var ki Türkiye genelinde acente derneklerinin çatı örgütü. Önemli bir STK. Bir kısım acente, sigorta şirketlerinden hakkımızı kavga ile alalım peşindeyken, TÜSAF Başkanı ve Yönetim Kurulu geçtiğimiz sene tüm şirketleri ziyaret ederek iletişim kanallarını devreye soktu. Ve acentelerin hakları en azından müzakere edilir oldu. Ve o günden bu yana acentelerin aleyhine bir gelişme yaşanmadı. İşte acenteler için önemli bir kurum olan SAİK’in seçimi gelecek hafta. TÜSAF Başkanı Murat Büyükçelebi de şimdi SAİK Başkanlığına aday. Bu seçim acenteler için yeni bir dönemin de başlangıcı gibi. Ya geçmiş anlayış devam edecek, ya da genç, yeni ve uzlaşmacı bir ekip başa gelecek. Acenteler için hayırlı olur inşallah.
POSTA GAZETESİ / HAYATIMIZ SİGORTALI
