23 Aralık 2024, Pazartesi
spot_img

‘Can abi, severim seni bilirsin’ !

SİGORTAMEDYA

Bu cümle ile başlayan muhabbetten oldum olası nefret ederim. 43 yıldır bu işi yapıyorum, Türkiye’nin en büyük yayın kuruluşlarında üst düzey yönetici olarak çalıştım. Bu cümle ile o kadar çok karşılaştım ki… Hepsine cevabım aynı olmuştur.

Bu söz aslında beni kollamak için kurulmuş görünse de ardında söyleyen kişilerin direkt endirekt menfaatleri ve aba altından sopa gösterme yöntemi olduğunu bu kadar tecrübeme rağmen bilmediğimi düşünmek saflık. Bu konuyu yazayım, yazmayayım diye çok düşündüm. Arayan kişi de sevdiğim bir dostum aslında. Bu yazıyı yazmamdaki asıl neden bundan sonra bana bu tür yaklaşımların önünü kesmek elbet değil. Vurgulamak istediğim başka bir şey aslında.

BİZE BİR ADIM GELENE 10 ADIM GİDİYORUZ

43 senelik kariyerimin 18 senesini sigorta sektöründe geçirdim. Bir işletme yönetmeme, birçok arkadaşıma bir iş imkanı sağlıyor olmama rağmen en azından gazetecilik misyonumuzdan ödün vermeden işimizi yapmaya çalıştığımızı söylemeliyim. Sigortamedya’nın başarısı ortada. Açık ara hem de. Nedeni çok basit. İşimizi doğru yapıyoruz. Bir takım ilkelerden ödün vermeden bunu yapmaya çalışıyoruz. Sektörde 40’a yakın şirket ile işbirliğimiz var. Tüm sektördeki yöneticilerle de bir hukukumuz var elbet. Bir şirkete bir diğerinden daha yakın veya uzak değiliz. İlkelerimiz doğrultusunda bazı şirketlerle mesafemizi koruyoruz elbet.

BİR ACENTE, ACENTE ŞİRKETİNDEN NEDEN RAHATSIZ OLUR?

Beni arayan dostum şöyle dedi; “Can abi yeni kurulan ACNTurk şirketine fazla destek veriyorsun. Bundan biz acenteler, STK’lar ve sigorta şirketleri çok rahatsız!” Bunlar kim? diye sorsam, işin bütün sihri kaçacak. Söyleyemeyecek. Ayrıca beni ilgilendirmediği için de sormadım. Ben de kendisine “Ben işimi yapıyorum, kimseye bir diğerinden daha yakın değilim. Kişisel dostluklarımı işim ile karıştırmam. Böyle şeylere girme hocam, aracı da olma lütfen” diye kibarca uyardım kendisini.

Sektörde şu çok karıştırılıyor. Dönem dönem iletişim ihtiyacı olanlar bize daha çok yakınlaştığında o öne çıkıyor. O da sektörde farklı yorumlanabiliyor. Olabilir, normal.

BİZE BÖYLE UYARILAR ÇOK GELİR 🙂

Acenteler sektörün temel direği, şirketler de olmazsa olmaz elbet. İki kesimde bir elmanın iki yarısı gibi. Ben gazeteci olarak bu dengeyi gözeterek yayınlarımı hazırlıyorum. Sigortamedya kurulduğunda hiç bir acentenin ve derneğinin en ufak bir görüşü bile sektör medyasında yayınlanmazdı. Nur içinde yatsın, rahmetli Levent Ergun bana geldi. TÜSAF adına bir yayın çıkaralım dedi. Ben de tamam dedim. Büyük zorluklarla bunu sürdürdük. O dönemde de endirekt olarak TSB yöneticileri bana böyle bir mesaj göndermişti. O zaman sektörde de çok yeniydik. Elimiz güçlü olmamasına rağmen herkes işine baksın, ben gazetecilik yapıyorum diye kibarca uyarıları geri yolladım.

DEV ŞİRKETLER BUNDAN NEDEN RAHATSIZ OLUR?

Gelelim ACNTurk kuruluşuna. Acentelerin bir şirketi olması kulağa hoş geliyor. Bu kuruluş çok meşakkatli oldu. Allah yollarını açık etsin. Son aylarda o kadar irili ufaklı şirket kuruldu ki… Neden bu şirket birilerini rahatsız ediyor anlamadım. Şöyle yorum yapan da olmuştu “Davulun sesi uzaktan hoş geliyor. Kurdular görecekler iş ne kadar zormuş” Bırakın ne yapacaklar görelim. Bir de ‘bu şirketten acentelik alanların, acenteliğini feshederim’ diyen sektör yöneticileri varmış. Bu kadar yoğun rekabetin yıllardır yaşandığı sektörde bu tür yaklaşımlar gerçekten ilginç. Gerçek olduğunu düşünmek bile istemiyorum. Bu iş sattığı futbolcuyu satarken ‘bize karşı oynamasın’ şartını sözleşmeye koyması gibi bir şey. Madem değerli bir futbolcuydu neden sana karşı oynamasından endişe ediyorsun derler adama.

ACENTENİN, ACENTEDEN BAŞKA DÜŞMANI YOK!

Dev şirketlerin bir şirket kurulumundan endişe edeceğini ağızlarından duymasam inanmam açık söyleyeyim. Aynıca buna bir acentenin karşı durması da anlaşılabilir değil. Çalışmazsın olur biter. Bu arada laf getirip götürenlerin bire bin kattıklarını düşünüyorum. Son olarak şunu belirteyim. Acenteler bir şirket kurmuşlar. Bence değerli. Ama tuhaf olan bu oluşumdan rahatsız olanların acente olması… Yani ben diyorum ki hakikaten Acentenin acenteden başka düşmanı yok. Ben şirket yöneticisi ya da bir acente olsam, “yolları açık olsun” der geçerim. Diğer yapılanlar gerçekse büyük zafiyet. Böyle bir sektöre hiç yakışmaz.

Can Kantar | Sigortamedya

1 Yorum

  1. Can Bey;
    Ülkemizde sigorta şirketi sayısının “az oluşu” sorunu var. Olanlarında “copy paste” oluşları ayrı bir sorun. Ez cümle; bahsi geçen şirkettin sektöre katılması şüphesiz sevindirici. Mamafih kuruluşunda “sorunsal ve etik” olmayan süreçler’in olması rahatsızlık verici. Diğer yandan TÜSAF ın var olma nedeni ve amaçları çok açık ve net. Bu amaçları içinde belli bir zümre in “Şirket” sahibi olması yönetim paylarının ilgili muhteremin padişah zihniyetli despotizim cuntası kişinin , hisseleri dağıtması, canını sıkandan geri alması vb olaylar. (Burada çok ciddi olaylar var belgeleri bilgileri olan kişiler var ve susturulmaya çalışılmakta resmiyete dökülmesi an meselesi uzlaşmaya çalışıyor)

    TÜSAF ‘ Acentelerin en önemli sorunsalı. Son 3 yılını başka amaçlar ile (şahsi) zamanımızı yenmiş ve halen de yeniyor olması ciddi sorundur.

    Başkan İstifa edeceğini duyurdu. Lakin TÜSAF’ı vesayet altında tutma girişimleri de devam ediyor. Ez Cümle TÜSAF özüne dönmelidir. Bu çatı altında Şirkette mühim hissesi olanlar top yekün TÜSAF tan çıkmalıdır.

    Başkanları ve Başkan “şahsi” yatırımları haline dönüşen TÜSAF yönetimi bu şirkette kimin ne kadar nasıl hisseleri oluştu; ise artık amaçlarına da ulaştılar. Alın şirketinizi gidin ( mevzuatta bu zaten olmaz değilse Pervane Çelebi asla bırakmak istemez.) Çünki halen Anka yapısına para girişi sağlamak zorunda…

    Zira 100 Acente ekseninde oluşmuş bir yatirım fon şirketi taktir edersiniz ki 17.000 acentenin olduğu yerde ve hissedar büyüklüğü tamamen TÜSAF yönetiminde görev alan Dernek Başkanı olan kişiler ve yakın çevreleri burada pek çok vaka ve olaylar VAR. Özetle 17.000 Acentenin Sorunları dağ gibi.

    Her gün yeni peydah edilen sorunlar üst üste geliyor.TÜSAF içerisinde kurulan bu organizasyon TÜSAF’ın kuruluş AMACI değildir. Keza bahsi geçen sigorta şirketi de Acentelerin Sorunlarını ÇÖZMEYE kurulmamaktadır.

    Kaldı ki Sorunlarımızı SİGORTA şirketi Çözemez. Hadise basitce Kapitalist sistemde kapitalist oluşumdur. Acenteler kurtuluş planı vs değil Şahsi kurtuluş programlarıdir.

    Ama YETER… Amaçlarına nail olanlar TÜSAF’ ı daha fazla kullanmaya devam etmeye çalışmasınlar. Satışlarını diğer şirketler gibi pazarda yapsınlar. Tezgahlarını Pazara kursunlar.

    Hani yazmışsınız “acenteler niye karşı” ? bir şirket daha kurulmuş neden karşı olalım ki ( kuruluş süreci hisselerin dağıtılış ve geri alınış şekli, mevcut gidişat Tüsaf’in çatısı altında yaşatılmış “şahsi” menfaat işleri vs ) bu konulara bakılmaz ise;

    Acenteler karşı falan değil yani. Niye olsunlar ki. Güçlü sermayeli, işi bilen sigorta şirketleri artsın azalmasın. Acente seçenekleri ve şirket seçenekleri çok olsun ….

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER