Bupa Acıbadem Sigorta Genel Müdürü Gökhan Gürcan, Türkiye’de salgın hastalıkları teminat kapsamına alan ilk şirket olduklarını belirterek, “Taşın altına biz de elimizi koyduk” dedi.
Bupa Acıbadem Sigorta Genel Müdürü Gökhan Gürcan, Koronavirüs salgını ile mücadele ederken şirket olarak üzerlerine düşeni yerine getirmek için çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi.
Youtube kanalı Sigorta Ekranı’nda Sigorta Medya Genel Yayın Yönetmeni Can Kantar’ın sorularını cevaplayan Bupa Acıbadem Sigorta Genel Müdürü Gökhan Gürcan, “Bireysel ve kurumsal sağlık sigortasına sahip müşterilerimizin Koronavirüs tedavisi giderlerini de poliçe kapsamına dahil ettik. Evet önemli bir maliyete katlanıyor olacağız. Ama toplumumuz, devletimiz, kamu ve özel hastaneler, sağlık çalışanları bu kadar büyük sorunlarla mücadele ederken açıkçası biz bir kenara çekilip bekleyemezdik. Taşın altına elimizi koymamız gerekiyordu. Bizde bunu yaptık” diye konuştu.
Kaderi de değeri de paylaşıyoruz
Gürcan, şirket içerisinde de uzun zamandır kullandıkları bir cümle olan ‘kaderi de değeri de paylaşma” ile ilgili olarak ise şunları söyledi: “Biz aslında uzun zamandır bu cümleyi şirket içinde de kullanıyoruz. Bu nedenle ekosistem içindeki değeri de kaderi de paylaşmaya hazır olmalıyız. Ekosistemimizin en büyük oyuncusu olan bu 2 büyük aktörü es geçemezdik. O yüzden dedik ki kaderi de değeri de paylaşma zamanı.”
Sağlık sigortasında salgın teminatı olan tek şirketiz
Gürcan, bu salgın sürecinde şirket olarak nasıl hareket ettikleri ile ilgili de şu bilgileri verdi:
“20 Mart tarihinde Sağlık Bakanlığı’nın özel hastaneleri de Pandemi hastanesi olarak kabul etmesiyle birlikte herkesin kafasının karıştı. Çünkü hiçbirimiz bu konuda yeterli bilgiye sahip değildik. Ama özel hastanelere Pandemi hastanesi denmesi özetle şu anlama geliyor. Sağlık Bakanlığı artık bu yetkinliğe sahip özel hastaneler Pandemi salgını ile mücadele edebilir ve onlara ulaşan hastalara tedavi sunabilirler. İşte bu noktadan sonra kafalar daha da karışmaya başladı.”
“Pandemi hastanesi ilan edildiği düşüncesiyle hastalardan para alınmayacağı düşünüldü. Halbuki özel hastanelerden böyle bir açıklama yapılmadı. Özel hastaneler yine diğer branşlarda verdikleri hizmetler gibi ücreti ile vatandaşa hizmet veriyor. Durumu hızlıca yetkili arkadaşlarla birlikte değerlendirdik. Özel hastanelerde pandemi tedavisi alacak sigortalılarımızın yalnız bırakılmaması gerektiğini düşündük. Sadece sigortalılarımızın değil, aynı zamanda özel hastanelerinde yalnız bırakılmaması gerekiyor.”
“Değerlendirmelerinizi buna göre yaptık. Zaten önemli sayıda müşterimizde salgın hastalıklara karşı tedavi teminatı vardı. Bunu sektörde sunan yegâne şirketlerden bir tanesiyiz. Yani Bupa Acıbadem’den özel sağlık sigortası poliçeniz varsa aslında salgın hastalık teminatı da almış oluyorsunuz.”
Teminatı olmayanları da dahil ettik
Gürcan, sağlık sigortasına sahip 1000’e yakın sigortalıda ise salgın hastalık teminatı olmadığını belirterek bu noktada kendilerine nasıl bir aksiyon alacağız şeklinde soru sorduklarını söyledi. Gürcan, “Konuyu birçok açıdan değerlendirdik Tabii ki en önemli açısı finansal boyutu. Çünkü bu tür yüksek meblağlarda yükün altına elimizi sokmak farklı yetki mercilerinin onayını gerektiriyordu. Üçüncüsü de müşterilerimizin özellikle de kurumsal müşterilerimizin mutabakatını almamız gerekiyordu. Bu değerlendirmeleri yaptıktan sonra hızlıca şu açıklamayı yaptık. Bütün kurumsal ve bireysel müşterilerimiz salgın hastalığa karşı kapsam dâhilindedir. Dolayısıyla özel hastanelerde oluşacak ek maliyetler tarafımızdan ödenecektir.”
Gürcan, sermayedarlarında konuya oldukça pozitif yaklaştığını belirterek, “Bupa tüm dünyada faaliyet gösterdiği ülkelerde Koronavirüs salgınını teminat altına almaya karar verdi. Çünkü Bupa dünyada sadece sağlık sigortacılığına odaklanmış tek şirket diyebiliriz. Hep beraber şunu söylüyoruz. Bizim bir amacımız var. İnsanların daha sağlıklı ve daha mutlu bir yaşam süre bilmelerine yardımcı olmak.”
Şirketler büyük bir cömertlik gösteriyorlar
Gürcan, rakip birçok şirketinde aynı şekilde davrandığını belirterek, “Onlara da teşekkürlerimi sunmak istiyoruz. Büyük bir cömertlik göstergesidir bu. Çünkü hepimiz bir taraftan da şirketlerin verimliliğinden sorumluyuz. Bu şirketler prim almamalarına rağmen bu teminatı genişlettiler ve özel hastaneleri bu noktada yalnız bırakmadılar” dedi.
Gürcan, yaptıkları bu kapsam genişletilmesiyle üstlenmeye gönüllü oldukları rakamın yüz milyonlarca TL olduğuna da dikkat çekerek, “Düşünün bunun için hiç prim alınmamış. Birçok şirket kaç milyon olacağını bilmediği bir maliyetin altına girmiş durumda. Dolayısıyla güven çok önemli. Şirketler büyük özveri ile çalışıyorlar” diye konuştu.
Sigortalılarımız teşekkür ediyor
Vatandaşların ve sigortalıların bu konudan oldukça memnun olduğunun altını çizen Gürcan, “Aslında burada şunu da gördük. Hiçbir sigortalı salgın hastalığın tedavi teminatı içinde olup olmadığını bilmiyor. Zaten sigortacılığın en büyük problemi o kadar çok detay var ki. Vatandaşın bunun farkına varması ancak o sorunla karşı karşıya kaldıkları zaman oluyor. Sigortalılarımız bize teşekkürlerini iletiyor” dedi.
Evden çalışma altyapısını çoktan kurmuştuk
İlk andan itibaren şirket olarak mesafeli çalışma modeline geçtiklerini belirten Gürcan, zaten depremi öngörerek uzaktan çalışma altyapısını yıllar öncesinden hazırladıklarını söyledi. Gürcan, “Altyapımızı deprem için oluşturmuştuk. Fakat deprem olmadı ama beklemediğimiz bir yerden gol yedik. Ama şu anda yüzde 100 personelimiz evden çalışabiliyor. Tüm müşterilerimize kesintisiz 7/24 hizmet verebiliyoruz” dedi.
Hastaya eve doktor göndereceğiz
Telefonda hastaya ulaşmak ona danışmanlık yapmanın kolay bir mevzu olmadığına dikkat çeken Gürcan, “Bu noktada Bupa Acıbadem olarak şunu yapmaya çalışıyoruz. İş ortaklarımızla önemli müzakereler yaratıp onların hizmetlerini evlerine götürmek için çalışıyoruz. Örneğin kadın doğum doktorunun, hamile bir müşterimizin ayağına ultrason cihazı ile ambulansın içine götürerek ona hizmet vermek gibi projeleri şu anda hayata geçiriyoruz” dedi.
Çalışanlarına teşekkür
Gürcan, bugün gelinen noktada organizasyonun en alt kısmından en üst kısmına kadar tüm arkadaşlarına teşekkür ederek, şunları söyledi:
“Bana soruyorlar nasıl ilklerin şirket olabiliyorsunuz diye. Benim cevabım çok basit. Biz beraber hareket eden büyük bir aileyiz. Amatör ruhla çalışmalarımıza devam ediyoruz Biliyorsunuz biz teknik iflas konumundan gelen bir şirketiz. Arkadaşlarıma o zaman da şunu söylemiştim. Hep beraber torunlarımıza anlatacağımız bir hikaye yazıyoruz. Notlarınızı alın. Evet ben bu başarının mimarlarından birisiydim diyeceğiniz günler gelecek demiştim. Çok şükür o hikayenin bir bölümünü bitirdik. Şimdi yeni bölümündeyiz. Şimdi daha büyük olma, daha bölgesel bir oyuncu olma yönünde ilerleyen büyük bir şirketiz. Bu hikayenin ikinci bölümünü tüm çalışma arkadaşlarımla beraber yazıyoruz.”
Gürcan’ın açıklamalarını izlemek için…