Martı Yayınları’dan ocak ayında piyasaya çıkan Af, bu toprağın kadınlarına bir selam çakıyor. Yazar Ahu Güngör Ağca, ilk romanı Af’ta bu topraklarda yaşayan kadınların dünü, bugünü ve yarınından bir kesit sunuyor.
Yazar Ahu Güngör Ağca, ilk romanı ‘Af’ ile edebiyat dünyasına hızlı bir giriş yaptı. Bu topraklarda hayatta kalan kadınların hikâyesi ne yer veren Af, “çağdaş” ve “modern” gibi kategorik tanımlara sıkıştırdığımız kadınların dışarıdan görünene hiç de benzemeyen hikâyesini iki yakın dostun hayatı üzerinden anlatıyor. Ağca, Türkiye’de özellikle son dönemde artan kadına şiddet konusunu iki yakın kadın arkadaş üzerinden ele alıyor. Kitapta, bu topraklarda yaşayan kadınların dünü, bugünü ve yarınından kesitler sunuluyor.
Abartıya kaçmayan kurgu
Köklü bir televizyon kanalında muhabirlik yapan Zuhal ile restoran sahibi arkadaşı Leyla’nın başlarından geçenleri aslında, günümüz Türkiye’sinin bir okuması olarak görmek mümkün. Kariyer sahibi, kendi ayakları üzerinde duran bu iki kadın, biçim değiştirse de bir şekilde hayatlarımıza farklı yollarla nüfuz eden şiddetin öznesi haline geliyor. Büyükşehir yaşamının gündelik koşturmaları arasında hayatları benmerkezci bir duruşa sürükleyen düzende biri diğerinin başından geçenleri fark etmiyor bile. Ta ki konu ölüm kalım meselesine dönüşene dek. İşte bu noktada okura kendini sorgulatan, okudukça endişelendiren ve yoğun “katharsis” duyguları yaşatan bir okuma deneyimi ortaya çıkıyor.
Ahu Güngör Ağca’nın akıcı yazım dili, gerçekçi diyalogları, seçtiği mekânlar ile gerçeklik hissi pekişiyor ve okur kendini “Benim arkadaşımın da başına geliyor olabilir mi?” sorusuyla baş başa buluyor. İlk romanında abartıya kaçmayan kurgusu ve karakterleriyle edebiyat dünyasına sağlam adımlarla giriş yapan Ahu Güngör Ağca’nın ismi daha çok kereler karşınıza çıkacak.
Gazeteci kökenli yazar
Ocak ayı içinde Martı Yayınları’ndan çıkan Kitap, 288 sayfa. Af, Ahu Güngör Ağca’nın ilk kitabı. İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nden mezun olan Ağca, bir süre medyada çalıştıktan sonra halkla ilişkiler sektörüne geçiş yaptı. Halen ulusal ve uluslararası birçok markanın stratejik iletişim danışmanlığını yürütüyor.