Emeklilik Gözetim Merkezi (EGM), “Emekliliğiniz İçin Buluşuyoruz, Türkiye BES’leniyor” projesi kapsamında paneller düzenlemeye devam ediyor. Son panel Düzce Teknopark Konferans Salonu’nda 25 Aralık tarihinde düzenlendi.
Düzce Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen panele, EGM Yönetim Kurulu Üyesi ve Bereket Emeklilik Genel Müdürü Mahmut Güngör, Düzce Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Şahin, Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nigar D. Çakar ve Düzce OSB Yönetim Kurulu Başkanı Selim Yirmibeşoğlu katıldı. Bireysel Emeklilik Sistemi’nin (BES) bütün yönleriyle ele alındığı panelde Otomatik Katılım’ın 1 Ocak 2019’da hayata geçecek son fazı hakkında da bilgi verildi.
Bireysel emeklilik fon büyüklüğü 92 milyara ulaştı
EGM Yönetim Kurulu Üyesi ve Bereket Emeklilik Genel Müdürü Mahmut Güngör, Türkiye’nin önemli tasarruf sistemlerinden olan BES ve Otomatik Katılım’ın fon büyüklüğündeki son durumu hakkında bilgi verdi. Güngör, “BES ve Otomatik Katılım’daki toplam fon büyüklüğü Aralık ayı itibariyle 92 milyara ulaştı. Sistemdeki kişi sayısının ise 12 milyonu buldu. 1 Ocak 2019 itibariyle Otomatik Katılıma 5-9 çalışanı bulunan şirketler de katılacak. Böylece 2 milyon kişi daha sisteme girecek. Bu son etapla birlikte bireysel emeklilik sistemlerindeki kişi sayısının toplamda 14 milyona ulaşmasını bekliyoruz” dedi.
Zaman geçtikçe BES’e ilgi artıyor
Türkiye’de de bireysel emeklilik sistemine ilginin her geçen gün arttığını söyleyen Güngör, şunları söyledi: “1 Ocak 2017’de sistem 1000 ve üzerinde çalışanı olan büyük firmaların sisteme girmesiyle başladı. Zamanla kademeli olarak sisteme daha küçük boyutta firmalar giriş yaptı. Zaman geçtikçe sistemde devam eden çalışan sayısının görece daha iyi olduğunu görüyoruz. Çıkışlar azalıyor. Demek ki zaman geçtikçe insanımız sisteme daha sıcak bakıyor.”
BES’te biriken fonlar teminat gösterilebilir
Otomatik Katılımın yurtdışında yakaladığı başarının nedenlerine de değinen Güngör, “Yurt dışında tasarruf eğiliminin neden bu kadar başarılı olduğuna baktığımızda; sistemden çıkışların kolay olmadığını, şarta bağlı olduğunu görüyoruz. Ayrıca cüzi de olsa bir işveren katkısı söz konusu” diye konuştu.
Güngör, sağladığı ikinci emeklilik fırsatı ile bireylerin yaşam seviyelerine ve oluşturduğu fon büyüklüğü ile sermaye piyasalarının derinleşmesine katkı sağlayan, ekonomiye kaynak yaratan sistemin daha iyi bir noktaya gelmesi için şu önerilerde bulundu:
“Sisteme ilişkin bilgilendirme, bilinçlendirme faaliyetinin tüm hızıyla sürmesi gerekir. İşveren katkısı düşünülebilir. Ayrıca ihtiyari bir şekilde sistemden çıkanların, çıkmak zorunda kalanların istedikleri zaman tekrar sisteme katılımına olanak tanınabilir. 18 yaş ve altının sisteme katılımının yolu açılabilir. Yine bireysel emeklilik fonlarının banka kredilerinin kullanımı sırasında bankaya teminat olarak gösterilmesinin, bireysel emeklilik sisteminde biriken fonların kişilerin banka kredi notuna yansımasının yolu açılabilir.”
Küçük işletmeler yükümlülüklerini yerine getirmiyor
Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nigar D. Çakar ise yaptığı konuşmada yürüttükleri üniversite sanayi işbirlikleri hakkında bilgi verdi. “Şu anda yaklaşık 80 öğretim görevlimiz, üniversite sanayi eşleşmesi kapsamında firmalarımıza farklı branşlarda danışmanlık hizmeti vermektedir” diyen Çakar, bireysel emeklilik sistemlerinin Türkiye’deki kapsamının genişlemesi için, kişilerin sisteme bakışını ortaya koyan bir tez ya da araştırma yapılmasını önerdi.
23 bin KOBİ’ye ev sahipliği yapan Düzce’yi sanayi, tarım ve turizm kenti olarak tanımlayan Düzce Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Şahin de Otomatik Katılım’ın anlatılması noktasında oda olarak üzerlerine düşeni yaptıklarını, gerçekleştirdikleri toplantılarla sistemin doğru şekilde anlaşılmasını sağlamaya çalıştıklarını kaydetti. Yurtdışındaki benzer sistemlerde var olan işveren katkısına ilişkin de konuşan Şahin, “sistemin anlatılmasından kesinlikle vazgeçilmemesi gerekir” dedi.
Düzce OSB Yönetim Kurulu Başkanı Selim Yirmibeşoğlu da bölgelerinde 18 farklı iş kolunda üretim yapıldığını aktardı. BES’i şu anda mevcut olan sosyal güvenlik sisteminin tamamlayıcı bir unsuru olarak gördüklerini dile getiren Yirmibeşoğlu, “Kurumsal şirketlerin Otomatik Katılım’daki yükümlülüklerini yerine getiriyor. Ancak ekonomik sıkıntılardan kolay etkilenen küçük işletmelerin bunu yapamıyor” diye konuştu.
