Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) Türkiye genelinde yüzde 100 sigortalılık hedefine ulaşmak amacıyla çalışıyor. Ancak toplumsal bilinç bu konuda hala yeterli düzeyde değil. Türkiye’de konutların yüzde 45’inin sigortalı olmadığını belirten Doğan Sigorta Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Selcen Gür, “Elektrik ve su bağlatırken zorunlu olduğu için DASK yaptırılıyor. Poliçe bir yıl yürürlükte kalıyor. Bir yıl bittiğinde yenileme yapılmadığında poliçesiz kalınıyor” dedi.
DASK’ın depremin ve deprem sonucu meydana gelen yangın, infilak, tsunami ve yer kaymasının doğrudan neden olacağı maddi zararları, poliçede belirtilmiş limitler dahilinde karşılayan önemli bir finansal güvence. Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) Türkiye genelinde yüzde 100 sigortalılık hedefine ulaşmak amacıyla çalışıyor. Ancak bu konuda hala toplumsal bilinç çok düşük. DASK verilerine göre Türkiye’de toplam 20 milyon konut bulunuyor ve bunların 10.9 milyonu yani yüzde 55 seviyesinde sigortalı durumda. Konutların yüzde 45’i sigortalı değil. Doğan Sigorta Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Selcen Gür, “Elektrik ve su bağlatmak için zorunlu olduğu için DASK yaptırılıyor. Bu poliçe bir yıl yürürlükte kalıyor. Bir yıl bittiğinde yenileme yapılmadığında poliçesiz kalınıyor. Bu yüzden pek çok ev DASK sahibi değil, çünkü poliçelerini yenilemiyorlar” açıklamasını yaptı.
Hasar bildirmede süre sınırlaması yok
DASK’tan son yapılan açıklamada, evleri depremde hasar gören Zorunlu Deprem Sigortası poliçesi sahiplerinin hasar bildirimine ilişkin bir süre sınırlamasının olmadığı açıklandı.
Genel şartlarda her ne kadar “Rizikonun gerçekleştiğini öğrendiği tarihten itibaren en geç 15 iş günü içinde DASK’a bildirme yükümlülüğü” olsa da kurum, sigortalıların haberdar olma zamanını tam olarak tespit edemeyeceğinden ilgili maddeyi sigortalı lehine değerlendirdi. Depremlerin vurduğu 10 ilde toplam 2 milyon 175 bin konut bulunuyor. Bu konutların yüzde 48.5’inin DASK sigortasına sahip olduğu, yüzde 51,5 inin ise olmadığı görülüyor. DASK adına görevlendirilen bağımsız hasar tespit görevlilerince yapılacak tespitler sonucunda belirlenen tazminat ödemelerinin doğrudan DASK tarafından poliçe sahiplerine yapıldığını ifade eden Gür, “Zorunlu Deprem Sigortası tazminatının hesaplanmasında, rizikonun gerçekleştiği yer ve tarihte, binanın yeniden inşasının mevcut piyasa koşullarındaki güncel maliyeti esas alınıyor” dedi.
DASK’ın yanında konut sigortası da yaptırılmalı
DASK sigortasının belirli bir limiti var ve bu limit 2023 yılı için 640 bin TL olarak belirlenmiş durumda. Konutun değerinin DASK tarafından verilen 640 bin liralık azami teminat tutarını aşması durumunda, konut sahiplerinin ‘konut sigortası’ yaptırması gerekiyor. DASK’ın depremden kaynaklı bina hasarlarını öderken; konut sigortasının, deprem, sel, su baskını, yangın durumlarında kapsama eklenmiş zarar görebilecek eşyalar için de hasar ödemesi yaptığına vurgu yapan Gür, “Kişilerin DASK poliçelerinde belirtilen limitlerin aşılması durumunda DASK poliçesi herhangi bir ödeme gerçekleştirmemekte. Bu durumda bireylerin satın aldıkları ‘konut poliçelerinde’ deprem teminatı var ise aşılan limitler konut sigortasından karşılanıyor. DASK ve konut sigortası birbirini destekleyici sigorta türleri olmakla beraber birbirlerinden bağımsızlar” diye konuştu.