Bireysel Emeklilik Sistemi’ne otomatik katılımdan cayan çalışanlara ikinci bir fırsat daha verilecek. Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, bu konuda Hazine’de yapılan çalışmaların son aşamaya geldiğine dikkat çekti.
Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Bireysel Emeklilik Sistemi’ne (BES) otomatik katılımdan cayan çalışanlara ikinci bir fırsat tanıyacaklarını belirterek, “Hazinenin ikincil mevzuat düzenlemeleriyle bu çalışanlara diledikleri zaman sisteme yeniden dahil olma imkanı sağlayacağız” dedi.
Ayrılan çalışanların sisteme tekrar dahil olabilmesinin mevcut mevzuat kapsamında ancak 2 yılda bir gerçekleştirilebildiğini anımsatan Şimşek, BES’e otomatik katılımdan cayanlara ikinci bir fırsat tanıdıklarını söyledi. Hazinenin ikincil mevzuat düzenlemeleriyle bu çalışanlara diledikleri zaman sisteme yeniden dahil olma imkanı sağlayacaklarını vurgulayan Şimşek, buna yönelik çalışmaların son aşamaya geldiğini ifade etti. Şimşek, çalışanların bu fırsatı iyi değerlendirmelerini ve orta-uzun vadede sistemdeki katılımcı sayısının daha yüksek düzeylere çıkmasını beklediklerini kaydetti.
BES 6.9 milyon kişiye ulaştı
Şimşek, 2003 yılında uygulamaya konulan BES’in, devlet katkısı teşvikinde 2013 yılında yapılan köklü değişiklikle yakaladığı olumlu ivmeyi, geçen yıl ve bu yılın 3 aylık döneminde de artırarak devam ettirdiğine dikkati çekerek, 9 Mart itibarıyla gönüllülük esaslı BES’te katılımcı sayısının 6,9 milyon kişiye ulaştığını dile getirdi. Şimşek, “Sözleşme ve sertifika sayısı 8,2 milyon adete ve katılımcılara ait emeklilik fonları toplamı ise devlet katkısı fonları dahil 80,1 milyar liraya ulaşmıştır. Son bir yıllık dönemde, katılımcı sayısı yüzde 3, sözleşme ve sertifika sayısı yüzde 3,5, toplam fon büyüklüğü yüzde 25 artış kaydetmiştir. Sistemden şu ana kadar 68 bin 450 kişi emekli olmuştur” diye konuştu.
İş akdine bağlı çalışanların da BES avantajlarından faydalandırılması için 2017 yılı başından itibaren otomatik katılım sisteminin (OKS) hayata geçirildiğini hatırlatan Şimşek, otomatik katılımda da katkı paylarının yüzde 25’ine tekabül eden miktarın devlet katkısı olarak vatandaşlara verildiğini, buna ilaveten, cayma hakkını kullanmayarak birikim yapmaya devam edenlere bin lira tutarında ilave devlet katkısı sağlandığını anlattı.
Şimşek, sistemden emeklilik hakkını kazanıp, birikimini yıllık gelir sigortası şeklinde almak isteyen çalışanlara da birikimlerinin yüzde 5’i kadar ek devlet katkısı sunulduğuna işaret ederek, “Sistemde devam eden kişilerin birikimlerine, devletin bu denli cazip katkılarda bulunmasındaki amaç, vatandaşlarımızın çalışma döneminde sahip oldukları refah seviyesini emeklilik döneminde de muhafaza edebilmesini sağlamaktır” değerlendirmesinde bulundu.
Gençler ilgi gösteriyor
Vatandaşların sosyal güvenlik sisteminin sunduğu hakların yanı sıra ikinci emeklilik teminatına sahip olmasının önem arz ettiğini belirten Şimşek, OKS uygulamasının geçen yılın başında yürürlüğe girmesine rağmen, 9 Mart 2018 verilerine göre sistem dahilindeki çalışan sayısının yaklaşık 3,9 milyon kişiye ulaştığını bildirdi. Sistemde bulunan çalışanların yaklaşık üçte ikisinin 34 yaş ve altında olduğuna dikkati çeken Şimşek, şöyle devam etti: “Bu durum, özellikle gençlerin BES’e daha fazla ilgi gösterdiğini ve OKS aracılığıyla tasarruf yapma eğiliminde olduğunu ortaya koymaktadır. Ayrıca, nispeten düşük gelir segmentlerinde çalışan kesimin sistemde devam etme oranının, yüksek gelire sahip diğer çalışanlara göre daha fazla olduğu gözlemlenmiştir. Sistemdeki katkı paylarının yüzde 42’si kamu, yüzde 58’i ise özel sektör çalışanları tarafından tasarrufa yönlendirilmiş olup, toplam fon tutarı yüzde 64’ü faiz içermeyen, yüzde 36’sı faiz içeren fonlardan oluşmak üzere 2,3 milyar liraya ulaşmıştır.”
Cayma süresi uzuyor
TBMM Genel Kurulunda kabul edilen torba tasarıda yer alan değişiklikle mevcut mevzuat kapsamında çalışanların sisteme dahil olmalarının ardından tanınan 2 aylık cayma süresini 3 katına kadar artırma hususunda Bakanlar Kuruluna yetki verildiğine dikkati çeken Şimşek, şunları kaydetti:
“Yapılan anket çalışmaları, cayma süresinden sonra sistemden çıkılamayacağına yönelik yanlış algının çalışanlar arasında yaygın olduğunu göstermektedir. Ana para garantili dönemin uzamasıyla sistemin avantajlarının daha iyi anlatılması ve çalışanların birikim yapabildiklerini ve katkı paylarının fonlarda değerlendiğini görebilmeleri sonucunda, sistemde devam etme konusunda istek ve motivasyonların artacağını düşünüyoruz.”