NN Hayat ve Emeklilik Finans ve Mali İşlerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Emine Sebilçioğlu, Bireysel Emeklilik Sistemi’ne giren katılımcıların doğru varlık dağılımı yaptığı sürece kazançlı çıkacağını söyledi.
Devlet katkısı ile birlikte gücüne güç katan Bireysel Emeklilik Sistemi (BES), katılımcı sayısında 6.5 milyona yaklaşıyor. Katılımcı sayısı hızla artan BES’te en çok konuşulan konulardan bir tanesini ise emeklilik fonlarının getirileri oluşturuyor. Fonların düşük getiri sağladığı yönünde yanlış bir algı oluştuğunu belirten NN Hayat ve Emeklilik Finans ve Mali İşlerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Emine Sebilçioğlu, BES’in uzun vadeli bir tasarruf aracı olduğuna dikkat çekti. Sebilçioğlu, “10 yıl gibi bir süreden daha kısa vadelerle sisteme dahil olan kişilerin getirilerden şikayet etmesi, sistemin kendisiyle çelişiyor” dedi.
Sebilçioğlu, “Kişiler emekli olduklarında refah seviyelerini korumak için bugünden yapacakları yatırımda tek tek fonlar yerine fon karmalarını tercih etmeli” şeklinde konuştu. BES’e giren kişilerin doğru varlık dağılımı yaptığı sürece sistemle ilgili şikayeti olmaması gerektiğini ifade eden Sebilçioğlu, sözlerine şöyle devam etti: “BES yatırımcılarının yüzde 99’u fon dağılımını değiştirmiyor. Bu haklarını kullanmadıkları için mağduriyet yaşadıklarından tartışma genelde fon getirileri üzerinden ilerliyor. Asıl konuşulması gereken doğru varlık dağılımı.”
Bu noktada sistemin basit, anlaşılır, varlık dağılımını ve kişilerin risk algısını destekleyici hale getirilmesinin önem teşkil ettiğini ifade eden Sebilçioğlu, dünyada da emeklilik sistemlerinin başarısının fonlardan ziyade varlık dağılımının başarısıyla ölçüldüğüne dikkat çekti.
Kredi borcu ödeyen de tasarruf yapabilir
Ülkemizdeki sistemin başarısını ya da fon getirilerini başka ülkelerle kıyaslamanın doğru olmadığını söyleyen Sebilçioğlu, “Her ülkenin tasarruf bilinci ve davranışı çok farklı” dedi. Ülkemizde katılımcıların BES’e, sistemin uzun vadeli bir tasarruf aracı olduğuna ikna olarak girmesi gerektiğini belirten Sebilçioğlu, “Katılımcıda bu bilinç uyandırılmadığı sürece kısa sürelerde birikimi alıp çıkma eğilimi görülüyor. Ayrıca ülkemizde borçlu kişilerin birikim yapamayacağı, borcu da eldeki birikimle kapatma yönünde de bir algı var. Kredi borcu ödeyen bir kişi de elbette ki tasarruf yapabilir” ifadelerini kullandı.
Fon getirilerinin iyi olmasının sistemden çıkışları maalesef engellemediğini ifade eden Sebilçioğlu, “2016’da fonların getirileri ilk üç ayda yüzde 6’nın üzerinde olmasına rağmen geçen yılın aynı dönemine göre çıkış adedi bir buçuk kat arttı” dedi. BES’te çıkışlarda ilk ifade edilen gerekçenin ‘finansal zorluk’ olduğunu ve bu noktada şirketlerin kişileri sistemde kalmaya iknada zorlandıklarını ifade eden Sebilçioğlu, varlık dağılımı ve BES’te yatırım yapılacak fon çeşitliliğinin artmasının kişilerin sistemde kalma süresine olumlu katkı sağlayacağına inandıklarını sözlerine ekledi.
Kısmi bozdurma çıkışları engeller mi?
BES’ten çıkışları azaltmak ve engellemek adına ‘kısmi bozdurma’ önerisinde bulunan Emine Sebilçioğlu, “Sektör genelinde katılımcılar çıkışların finansal zorluk sebebiyle olduğunu ifade ediyor. Bazen kişiler ufak rakamlar için tüm birikimini bozmak zorunda kalıyor. Bu durumda hem çıkışları azaltacak bir insiyatif olarak hem de kişinin ihtiyacına cevap vermek adına kısmi bozdurma düşünülebilir. Böylelikle kişi derdine çare olacak kadarını alır ve kalan parayla birikime devam edebilir” dedi.
‘Mobil’ ve ‘İnternet Şube’miz oldukça pratik
Sistemde genç nüfus katılımcı sayısı her geçen gün artıyor. Bu da bilgiye meraklı, genç bir nüfusun sistem içerisinde yer almaya başladığını ve hızla artacağını gösteriyor. Sebilçioğlu da bilinçlendirme ve bilgilendirme sürecinde genç nüfusa daha kolay ulaşıldığını ve bilginin şeffaf yapılarda konumlandırılması gerektiğini ifade etti.
Sigorta sektörünün bir diğer önemli gündem maddesi ise dijitalleşme. NN Hayat ve Emeklilik olarak dijital dönüşüme yatırım yaptıklarını kaydeden Sebilçioğlu, “BES ve hayat sigortalarında tüm süreçlerimizi dijital ortama taşımak adına son bir yıldır düğmeye basmış durumdayız. Yoğun çalışmalarımız sürüyor. Mobil aplikasyonda öncü şirketlerden biriyiz. Mobil Şube ve İnternet Şubemiz oldukça pratik ve her türlü bilgiye erişim sağlıyor. Katılımcımız istediği her an tahsilatlarını görebilir, katılım payını artırabilir, değişiklik taleplerini iletebilir, sözleşme ve poliçesine dair tüm detayları inceleyebilir” dedi. NN Hayat ve Emeklilik’te fon dağılım değişikliklerinin üçte ikisinin Mobil ve İnternet Şube üzerinden yapıldığını da kaydeden Sebilçioğlu, “Yakın gelecekte satış da dijital ortama kayacak ve online satış önemli bir satış kanalı olarak konumlanacak” şeklinde konuştu.
Önce Sen Dünyası kolaylık
ve avantajlar sunuyor
Müşterilerinin hayatını kolaylaştırmak ve ayrıcalıklı olduklarını hissettirmek istediklerini belirten Emine Sebilçioğlu, bu doğrultuda “Önce Sen Dünyası” adı altında bir sadakat programı geliştirdiklerini ifade etti. BES katılımcısı ya da İyi Yaşa Hayat Sigortası’na sahip müşterileri için hazırlanan programda, konut yardım hizmetlerinden check-up paketlerine, ambulans hizmetinden havaalanı transferine, araç kiralamadan hobi indirimlerine kadar birçok beklentiye cevap verdiklerini söyleyen Sebilçioğlu, “Program müşterilerin kendilerini özel hissedecekleri yoga, pilates ve fitness gibi sağlıklı yaşamlarına destek olacak paketlerden diyetisyen birimlerine, tıbbi danışmanlıktan otel indirimlerine kadar pek çok alanda ayrıcalık ve avantaj sağlıyor. Özetle bir müşterimiz ‘Neden NN?’ diye soracak olursa vereceğimiz cevaplardan biri de ‘NN de ayrıcalıklısın’ olacaktır” şeklinde konuştu.
Yeni hayat sigortaları sunacağız
Emine Sebilçioğlu, müşteri ve dağıtım kanalı tarafında memnuniyet yaratmak için çalışmalarına devam ettiklerini belirtti. Büyüme hedeflerinin olduğunu ifade eden Sebilçioğlu, ‘doğru müşteriye doğru ürün sunma’ hedefleriyle ilerleyeceklerini söyledi. Hayat branşında yeni ürünlerle müşterilerinin karşısına çıkacaklarının altını çizen Sebilçioğlu, “Bu yeni ürünlerle sektöre hem hizmet kalitesi hem de müşteri ihtiyacını karşılama anlamında ses getireceğimizi düşünüyoruz” dedi.
Hisse senedi, fon dağılımda mutlaka yer almalı
BES’te iki tür yatırımcı olduğunu söyleyen Emine Sebilçioğlu, bunlardan bir grup ‘para kaybetmeyeyim’ endişesiyle devlet tahvili, hazine bonosu gibi sabit getirili yatırım araçlarını tercih ettiğini ifade etti. Sebilçioğlu, bir diğer katılımcı grubunun ise getiri isteğiyle yüksek riskli fonlara yatırım yaptığını ancak kararsız kaldığını söyledi. Sebilçioğlu, risk profiline uygun varlık dağılımı tanımlanmasının kişilerin hayatının geri kalanında beklentilerini de karşılamada önemli olduğunu kaydetti. Sebilçioğlu, “Gelişmiş ülkelerde bireysel emeklilik fonlarının yüzde 33’ü hisse senetlerine yatırım yapıyor. Bizde ise yüzde 15’i geçmedi. Hisse senedi, varlık dağılımı içerisinde mutlaka yer almalı. Siz yelpazeyi ne kadar açarsanız, yatırım yapılacak piyasalara derinlik verir ve enstrüman çeşitlerini geliştirirseniz BES yatırımcısına o kadar iyilik yapmış olursunuz” şeklinde konuştu.