Emeklilik Gözetim Merkezi’nin (EGM) ‘2013 yılı Gelişim Raporu’ verilerine göre, BES katılımcılarının büyük çoğunluğunu yüzde 28.9’luk oranla serbest meslek erbapları oluşturuyor.
Sigortalı dergisi yazarı Uzman Murat Geylani Aktaş, Haziran ayı köşe yazısında Emeklilik Gözetim Merkezi’nin (EGM) açıkladığı ‘2013 yılı Gelişim Raporu’ u değerlendirdi. Bireysel Emeklilik Sistemi (BES)katılımcılarının çoğunluğunun serbest meslek erbaplarından oluştuğunu belirten Aktaş, “2014 yılına ilişkin beklentiler katılımcı sayısı açısından 4 milyon 981 bin 30 ile 5 milyon 769 bin 502 aralığında tahmin ediliyor. Şimdiden 4,5 milyona ulaşan katılımcı sayısına bakıldığında yılsonunda 5 milyon katılımcının sistemde olduğunu görmek şaşırtıcı olmayacak” diyor.
Aktaş, Sigortalı dergisinde şu görüşlere de yer verdi:
“2 Mayıs 2014 itibarıyla Bireysel Emeklilik Sistemi’ne (BES) giren katılımcı sayısı 4 milyon 510 bin 779 kişiye ulaştı. Sistemdeki fon tutarı 28 milyar 195,8 milyon seviyelerindeyken, sistemin itici gücü olan devlet katkısı tutarı 1 milyar 773,7 milyon TL oldu. Emeklilik Gözetim Merkezi (EGM) de “2013 yılı Gelişim Raporu”nu yayımladı. Buna göre “Kimler, BES’e katılıyor?” diye bakıldığında karşımıza şöyle bir tablo çıkıyor: Mesleklere göre (meslek bilgisi belli olan katılımcılar yüzde 35) fon büyüklüğü dağılımında serbest meslek yüzde 28.9 ile ilk sırada yer alıyor. Arkasından ‘diğer’ seçeneği ile gösterilen grup geliyor ki, bunların içinde öğretmen, öğretim üyesi, avukat, hâkim, mimar ve emekliler yer alıyor. Bu grubun fon büyüklüğü yüzde 20.4 oranında. Bundan sonra yüzde 16.1 ile e hanımları yüzde 8.2 ile doktor ve eczacılar, yüzde 8 ile işçiler, yüzde 6.2 ile bankacılar, yüzde 6.2 ile mühendisler ve yüzde 6 ile memurlar geliyor.
Gelir düzeyi iyi olanlar ağırlıklı
Katılımcıların gelir dağılımına bakıldığında yüzde 25.8’lik gelir aralığı bilgisi belli olan, birikimin yüzde 43’üne sahip olan katılımcıların aylık gelirinin, asgari ücretin 10 katının üzerinde olduğu görülüyor. (Sadece 2013 yılında yürürlüğe giren, katılımcıların fon büyüklüğü baz alınarak) 2003’ten bu yana olan verilere bakıldığında ise (yine yüzde 25.8 gelir beyan eden katılımcıların fon büyüklüğüne göre) katılımcıların yüzde 35.2’si asgari ücretin 2 ile 3 katı aralığında, yüzde 24’ü asgari ücretin 10 katı ve üstü, yüzde 17.9’u asgari ücretin iki katına kadar, yüzde 12.9’u asgari ücretin 6 ile 10 katı kadar, yüzde 9’u ise asgari ücretin 3 ile 6 katı kadar gelir elde ediyor.
Peki, katılımcıların cinsiyet dağılımı nedir? Katılımcılara ait toplam fon büyüklüğünün yüzde 58’ine erkekler, yüzde 42’sine kadınlar sahip. BES’e katılan nüfusun yaş ortalaması 38 iken, fon büyüklüğü ile ağırlıklandırılan BES yaş ortalaması yüzde 44.8 olarak gerçekleşti. Emeklilik Gözetim Merkezi 2013 Gelişim Raporu’na göre yıl içerisinde 166 bin 337 sözleşme emeklilik şirketleri arasında aktarım hakkı kullanılarak bir başka BES şirketine geçiş yaptı. Aktarım tutarı ise 1 milyar 921 milyon seviyesinde oldu.
2014’te 5 milyon katılımcıya ulaşır
2014 yılına ilişkin beklentiler ise katılımcı sayısı açısından 4 milyon 981 bin 30 ile 5 milyon 769 bin 502 aralığında tahmin ediliyor. Şimdiden 4,5 milyona ulaşan katılımcı sayısına bakıldığında yılsonunda 5 milyon katılımcının sistemde olduğunu görmek şaşırtıcı olmayacak.
Emeklilik Gözetim Merkezi 2013 Gelişim Raporu, katılımcıların haklarının kullanımıyla ilgili bir veri içermiyor. Bu nedenle sistemdeki toplam 4.5 milyon katılımcının kaçı fon planını veya fon dağılımını değiştirdi? BES katılımcıları tarafından yılda ortalama kaç kez fon değişikliği yapılıyor. Hangi tür fonlardan, hangi tür fonlara geçiş yapılıyor? Bunların toplam içindeki payı nedir? Cayma hakkını kullanan kaç kişi vardır? Nedenleri nelerdir? Büyük bir olasılıkla BES şirketleri kendi katılımcılar açısından bu verilere sahiptirler ve bu verileri katılımcılarına daha iyi hizmet vermek için kullanıyorlardır.
Düşük gelir grupları da katılmalı
BES, 18 yaşını dolduran herkesin katılabildiği bir sistem olmasına rağmen, belli bir birikimi sağlayabilecek veya belli bir birikime sahip yaş grubunun ağırlıkta olduğu görülüyor. Gelir açısından bakıldığında devletin verdiği teşvike rağmen süreklilik gerektirdiği için düşük gelir grubu sistem içerisinde etkin bir paya sahip değil. Çünkü düşük gelir grubu bugünün telaşından geleceği görecek, düşünecek veya algılayacak durumda değil. BES’in, düşük gelir grubunu da içine alacak şekilde genişletilmesi ve bu grubun da devlet katkısından faydalanmasını sağlayacak bir sistem geliştirilmesi (örneğin, asgari ücretten alınan verginin, BES’e aktarılması) sistemden beklenen faydayı sağlaması açısından önemli. Böylece sisteme hiç girme olanağı bulunmayan kesim sistem içine çekilmiş olur. Yine aynı şekilde kadınlar için de pozitif ayrımcılık yapılarak, onların sistemdeki paylarını en azından erkekler seviyesine çekmesine fırsat verilebilir. “