29 Aralık 2024, Pazar
spot_img

BES’e otomatik katılanlar en çok faizsiz fonları tercih etti

 

Finansal Okuryazarlık ve Erişim Derneği’nin (FODER) düzenlediği toplantıda, Bireysel Emeklilik Sistemi’ne (BES) otomatik olarak katılanların yüzde 61’inin faizsiz enstrümanları içeren fonları tercih ettiği kaydedildi.

ALP SÜER | SİGORTAMEDYA

Türkiye’de yılbaşında başlayan ve 45 yaş atındaki çalışanların otomatik olarak Bireysel Emeklilik Sistemi’ne (BES) katılmasına olanak tanıyan ‘Otomatik Katılım Sistemi’nde (OKS), dört aylık süre geride kaldı. Bugüne kadar 2 milyonun üzerinde kişinin dahil olduğu sistem, 1 Nisan’dan itibaren memurların da katılımıyla hızla büyüyor. Otomatik katılım, dün Finansal Okuryazarlık ve Erişim Derneği’nin (FODER) düzenlediği Uzun Vadeli Tasarrufun ve Aktif Varlık Dağılımının Önemi’ başlıklı panelde de tartışıldı. FODER Başkan Yardımcısı ve Ünlü&Co Yönetim Kurulu Üyesi Attila Köksal, Kare Yatırım CEO’su Ümit Kumcuoğlu ve KT Portföy Genel Müdürü Tayfun Özkan’ın birer sunum yaptığı toplantıya 12 bağımsız portföy yönetim şirketinin üst düzey yöneticileri de katıldı. Finansal okuryazarlığın artması ve uzun vadeli bakış açısının öneminin vurgulandığı toplantıda, OKS’de toplam katılımcıların yüzde 61’inin ‘faizsiz fonları’ tercih ettiği vurgulandı.

Finansal okuryazarlık artmalı

S&P’nin yaptığı Finansal Okuryazarlık Araştırması’nda Türkiye’nin 120inci sırada yer aldığına dikkat çeken FODER Başkan Yardımcısı Attila Köksal, ülkemizde finansal okuryazarlık çalışmalarının yaygınlaştırılması gerektiğini söyledi. Bireyler açısından uzun vadeli tasarruf yapmanın da önemini vurgulayan Köksal, “BES’te 20 yaşındaki bir birey, yüzde 3 reel faiz varsayımı altında ayda 100 TL biriktiriyorsa, 56 yaşına geldiğinde devlet katkısı hariç 63 bin 461 TL bir birikime, her ay 400 TL biriktiriyorsa, 253 bin 844 TL birikime ulaşıyor” dedi. OKS’de daha ilk aylarda yüzde 50’nin üzerinde çıkış olmasının en önemli nedenini, sisteme duyulan ‘güven eksikliği’ olduğunu belirten Köksal, yatırımcı davranışlarının değiştirilmesi ve finans sektörüne duyulan güvenin geliştirilmesi için sermaye piyasalarındaki tüm finansal kurumların ortak hareket etmesi gerektiğini söyledi.

Dünyada emeklilik sistemleri hakkında katılımcıları bilgilendiren Kare Yatırım CEO’su Ümit Kumcuoğlu, uzun vadeli yatırımlar açısından BES’in önemine dikkat çekti. Uzun vadede yatırım yapılabilecek alanların; hisse senedi, gayrimenkul, sabit getirili menkul kıymetlerde toplandığını söyledi. Bireysel yatırımlarda reel getiriyi artırmak için uzun vadeli yatırımlara ağırlık vermek ve likiditeden biraz fedakarlık etmek gerekebileceğini ifade eden Kumcuoğlu, “Emeklilik fonlarında ise uzun vadeli performans ve risk yönetimi çok önemli” diye konuştu.  Kumcuoğlu, Türkiye’deki bazı yapısal sorunlar ve geçmişteki kötü tecrübeler nedeniyle hisse senetleri ağırlıklı fonların ağırlığının düşük olduğunu söyledi.

OKS ile gelen radikal değişim

OKS ile ilgili bilgiler veren Tayfun Özkan, BES’te bugüne kadar katılımcıların yüzde 94’ünün faizli sistemi tercih ettiğini, faizsiz enstrümanları tercih edenlerin oranının yüzde 5.9’da kaldığını söyledi. Yılbaşında başlayan OKS ile bu konuda radikal bir değişim yaşandığını ifade eden Özkan, “OKS’ye katılanların yüzde 61’i faizsiz, yüzde 39’u ise faizli enstrümanları tercih etti. BES ve OKS olarak baktığımızda toplam içinde faizsizlerin oranı yüzde 6.1’e yükseldi. Muhafazakar kesimin, sisteme gelmesini bekliyorduk. Ancak, bu kadar beklemiyorduk” dedi. Bu durumun, katılım finans esaslı ürünlerin artması gerektiği mesajını da verdiğini belirten Özkan, söz konusu fonları tercih eden muhafazakar kesimin finansal okuryazarlığının da artması gerektiğini söyledi.

 

Portföy yönetimiyle ilgili yüzde 30 kuralı getirileri yükseltecek

Otomatik Katılım Sistemi’nin (OKS) getirdiği yeniliklerden en önemlisinin ‘yüzde 30 kuralı’ olduğunu ifade eden KT Portföy Genel Müdürü Tayfun Özkan,  şu bilgileri verdi:  “1 Temmuz 2017 tarihinden itibaren bir emeklilik şirketine ait emeklilik yatırım fonu portföyünün yüzde 30’undan fazlası, aynı portföy yönetim şirketi tarafından yönetilemeyecek. Hazine Müsteşarlığı tarafından uygulamaya geçirilecek yüzde 30 kuralını rekabet ortamının oluşması açısından önemsiyoruz. Çünkü hali hazırda toplam 65 milyar liralık fon büyüklüğünde ilk dört emeklilik şirketinin payı yüzde 70’i buluyor ve ilk dördü de banka ortaklığı bulunan portföy şirketleri alıyor. Toplamda 43 portföy yönetim şirketi bulunmasına rağmen 21 tanesi emeklilik fonu yönetemiyor. Halbuki rekabet arttıkça getiriler yükselecek, maliyetler düşecek.”  

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER