Bayram kimisi için aile, fırsat bulamayanlar için de tatil demek. Kurban Bayramı’nız umarım iyi geçiyordur. İster ilk iki gün aile ziyaretlerini tamamlamış tatile çıkmış olun ister boşalan şehrin tadını çıkara durun, geleceğiniz için neler yaptığınızı da bir düşünün.
Bayram tatili öncesi sohbet etme imkânı bulduğum dünyanın sigorta devlerinden Cigna Corporation Başkanı ve CEO’su David Cordani’ye göre, Türk insanı çok kaderci, hâlâ ileriye dönük plan yapma, sigorta yaptırma farkındalığı çok az. Hatta Türk insanında, “Ben öldükten sonra ne olursa olsun” tarzı var. Aslında bu, gelişmekte olan ülkelerin yapısına uyuyormuş. Ülkeler gelişmekte olan ülke olmaktan gelişmiş ülke olmaya geçtikçe o ülkede sigorta penetrasyonu ve farkındalık da artıyormuş.
Cigna Corporation 200 yıllık bir şirket. 30 ülkede faaliyet gösteriyor. ABD dışındaki ülkelerde muhakkak bir yerel ortakla çalışıyorlar. Cigna Finans Emeklilik; Türkiye’de Kasım 2012’de, Finans Emeklilik’in yüzde 51 hissesini Finansbank’tan satın alarak yüzde 51/49 ortaklıkla kurulmuştu. Cordani, “Türkiye, Çin ve Hindistan’dan sonra ortak girişim sermayesi ile mecbur olmadan yönettiğimiz tek ülke. Biz uzun vadeli yatırımcıyız. Türkiye’de sigorta sektörünün büyüme potansiyeli var” diyor. Bu büyüme potansiyeli, 15 yıldır işbirliği olan Finansbank ve Cigna Finans Emeklilik’in Cigna Finans Emeklilik’teki ortaklıklarına yol açmış
BES’E KISA VADELİ YATIRIM OLARAK BAKMAYIN
2013 yıl sonu itibarıyla Cigna Finans Emeklilik’in hayat sigortası poliçe/sertifika sayısı 1.7 milyona ulaşarak ilk 10’da yer almış. Bireysel emeklilik sigortasında (BES) ise sözleşme adedine göre yüzde 2.38 pazar payı elde ederek ilk 15’te yer almış. Finansbank Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Aras, “Her şeye rağmen son durumda Cigna Finans Emeklilik’te hedeflerimizin biraz gerisindeyiz. Bunda BDDK’nın tüketici kredileri tarafında aldığı önlemler etkili oldu” diyor.
Bir ülkede orta gelirliler arttıkça, finansal sisteme katılım ve bankalardan borçlanma artıyor. İşte bu büyüme potansiyeli Cigna Finans Emeklilik için Türkiye pazarını çok cazip kılıyor. Ama hâlâ ülkemizde sigorta sektörünün büyümesi bire bir kredilerin büyümesiyle artıyor. Özellikle tüketiciler kredi almak için sigorta yaptırıyorlar. Tüketici kredileri düşünce de doğal olarak sigorta büyümesi beklentilerin altında kalıyor.
Hayat sigortası ise Müslüman ülkelerde en düşük seviyedeymiş. Cordani, “Bireysel emeklilik sigortası ülkenizde emeklilik ürününden ziyade birikim hesabı olarak görülüyor. Hükümetin BES için verdiği katkı payı çok olumlu olsa da BES’ten erken çıkışı önleyemiyor” diyor. Kısa vadeli yatırım hesabı olarak BES’e bakılması kısa dönemki oynaklığın ardından BES’ten çıkılmasına neden oluyor. Örneğin çevremde BES’te getiriler düştüğü için BES’ten çıkma niyetinde olanların sayısının arttığını hissediyorum. Cordani, “Yatırımcı sabreder ve BES’e emeklilik fonu olarak bakarsa kısa vadede kaybetse bile uzun vadede kazanır” diyor. ABD’de örneğin sistem emeklilik fonlarını teşvik etmek için emeklilik fonundaki birikimine karşın borçlanmanızı sağlıyor. Bu da tabii birikimlerine ihtiyaç duyanların sistemden çıkmasını engelliyor.
Cordani ile sohbet Türkiye’de sigorta ve BES’e bakışımızda biraz daha farkındalığın artırılması gerektiği konusunda beni ikna etti. Gerek BES, gerek sigortanın geneline bakışımızı gözden geçirmemizde fayda var.
Özlem Dalga
odalga@htgazete.com.tr