Bireysel Emeklilik Sistemi’nin (BES), Türkiye’nin tasarruf açığı sorununun çözümüne katkı yapması için en az 3 yıllık sürenin geçmesi gerektiğini belirten AvivaSA Emeklilik ve Hayat CEO’su Meral Eredenk, yüzde 25’lik devlet katkısının da sürmesi gerektiğini söylüyor. Türkiye’de geçen ekim ayında 10 yılı geride bırakan Bireysel Emeklilik Sistemi (BES), 2013 yılında vites artırarak büyümeyi sürdürüyor. İlk 10 aylık dönemde net katılımcı sayısındaki artışın 800 bin’i aştığı sisteme ilginin bu yıl artması, yüzde 25 devlet katkısı ile ilgili. Geçen günlerde BES’te devlet katkısının etkilerinin değerlendirildiği ve geleceğe ilişkin beklentilerin açıklandığı basın toplantısında konuşan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, herhangi bir süre vermemekle birlikte devlet katkısı uygulamasının önümüzdeki yıllarda da süreceği mesajını veriyor. Devletin, BES’e destek vermesinin temel sebebi de Türk ekonomisinin tasarruf açığı ve özel tasarrufları artırma isteği. “Peki; Bireysel Emeklilik Sistemi, tasarruf açığı sorununun aşılması için ne zaman katkı yapmaya başlayacak?” Bu soruyu, BES’in önde gelen şirketlerinden AvivaSA Emeklilik ve Hayat’ın, CEO’su Meral Eredenk’e yönelttik. BES’in Türkiye’nin tasarruf açığı sorununa ancak 3 yıl sonra çare olamaya başlayacağını vurgulayan Eredenk, devletin de yüzde 25’lik katkı payı uygulamasını sürdürmesi gerektiği düşüncesinde.
Yüzde 25 devlet katkısı yeterli
SİGORTALI’nın sorularını yanıtlayan Eredenk, şu öngörülerde bulunuyor: “Devlet, tasarruf açığının nereden kaynaklandığını, hangi parametreleri değiştirse tasarruf oranının artacağını analiz ediyor. Bireysel Emeklilik Sistemi olarak bakıldığında en az üç yıllık bir trendi izleyip bu üç yıl sonunda bunu gözlemlemek gerekiyor. Devlet katkısı uygulamasının, 2013 başında başladığını düşünürsek, 2016’dan itibaren tasarruf açığı sorununun çözümlenmesine katkıları görülmeye başlar.” Eredenk, “Bireysel Emeklilik Sistemi’nde yüzde 25 devlet katkısı oranı yeterli mi? Bu oran artmalı mı?” sorumuza ise şu yanıtı veriyor: “Bu orana yetersiz demek biraz şımarıklık olur düşüncesindeyim. Yüzde 25 düzeyindeki oranla devam edildiği sürece emeklilik şirketleri olarak memnun oluruz. Ancak, oranın düşmesini de istemeyiz. Devlet yüzde 25 oranında katkı yapmaya hazırsa, bu oranla katkı yapmayı sürdürmeli.”
Satışın yüzde 60’ı bankasüranstan
AvivaSA ile ilgili olarak sorularımızı da yanıtlayan Eredenk, AvivaSA’nın dağıtım kanalları içinde banka yoluyla satışın (bankasürans) önemli bir yer tuttuğunu söylüyor. Toplam satışın yüzde 60’ının bu kanaldangeldiğini ifade eden Eredenk, “Bankasürans gelişmiş ve AvivaSA’ya katkısı pozitif olan bir kanal olduğu için bu kanalı aynı performansta tutmaya çalışıyoruz. Şirket olarak direkt satış ve acentelerden satışa da büyükönem veriyoruz” diyor.
Türk tüketici hem yüksek hem de garantili getiri istiyor
Meral Eredenk, 31 Ekim Dünya Tasarruf Günü’nden bir gün önce düzenlenen basın toplantısıyla, Türkiye’nin de dahil olduğu olduğu 11 ülkede gerçekleştirilen “Tüketicilerin Tasarruf Tutumları Araştırması 2013” sonuçlarını kamuoyuyla paylaştı. Eredenk’in verdiği bilgilere göre, Türk halkının tasarruf/yatırım yapmasının önündeki en önemli engel ‘mevcut borçları.’ Ancak, araştırma bununla birlikte halkın, borçlarını azaltma konusunda fazla bir çaba göstermediğini ortaya koyuyor. Araştırmanın çarpıcı sonuçlarından birine göre de yatırım yapan Türk tüketicileri hem en yüksek getiriyi hem de garantili getiriyi isteyerek, bir anlamda olanaksızı hayal ediyor. Alp SÜER