Sigortacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (SDDK) kurulacak olması sigorta sektöründe olumlu karşılandı. Sigortacılar, bağımsız yapı altında sektörün daha hızlı gelişeceğini ve potansiyelini kullanacağını söylüyor.
ALP SÜER / SİGORTAMEDYA
Çok uzun süre bekledikten sonra, amacına ulaşanlar için nesilden nesile aktarılan güzel bir söz var: “Bekleyen derviş; muradına ermiş.” Bu söz, Türkiye’deki sigortacılar için de fazlasıyla geçerli. Sigortacıların uzun yıllardır kurulması için dört gözle bekledikleri sektörü düzenleyecek ve denetleyecek bağımsız kurul nihayet kuruluyor. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, geçen ay açıkladığı ve sigorta sektörü ile Bireysel Emeklilik Sistemi’ni de ilgilendiren reform paketinde (Yeni Ekonomi Programı Yapısal Dönüşüm Adımları 2019 Programı) Sigortacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (SDDK) müjdesini verdi. SDDK’nın kurulacak olmasını olumlu karşılayan sektör temsilcileri, sektörün bağımsız bir yapıyla daha hızlı gelişeceğini ve potansiyelini kullanacağını söylüyor.
Kararlar hızlı alınacak
Sektörde, bağımsız düzenleyici ve denetleyici kurum tartışmaları yeni değil. “Yaklaşık 10 yıllık mazisi var” desek abartmış olmayız. Kurulacak bağımsız kurumla bir anlamda mevcut durumda sektörü düzenleyen ‘Sigortacılık Genel Müdürlüğü’ ve sektörün denetim otoritesi ‘Sigorta Denetleme Kurumu’nun yetkileri de SDDK’ya devredilecek ve sektörün izlenmesi ve denetlenmesi yakından takip edilecek. Albayrak’ın açıklamaları sonrasında sektörde de iyimser bir havanın oluştuğunu söylemek mümkün. Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Başkanı Can Akın Çağlar, 20 yıllık bir hayalin gerçek olacağını vurgularken, sektörün duayen sigortacılarından Servet Gürkan da SDDK’nın sektörde bir ‘milat’ olacağını kaydediyor. Sigorta şirketi yöneticileri arasında bağımsız bir kurulun kurulacak olmasını olumlu karşılamakla birlikte sektörde çok büyük radikal değişiklik yaratmayacağı düşüncesinde olanlar da söz konusu. Ancak çoğunluk, özellikle bankacılık sektöründeki Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) örneğinden yola çıkarak, bağımsız bir kurumla kararların daha hızlı alınacağını ve sektörün de hızlı gelişeceğini düşünüyor.
7 kişiden oluşması bekleniyor
SDDK’nın başarılı olabilmesi için kuşkusuz en önemli husus, SDDK bünyesindeki Kurul’un yapısı. Kurul’un yapısı ve kaç kişiden oluşacağı konusunda henüz bir netlik yok. Ancak, Türkiye’de BDDK ve diğer bağımsız kurum örnekleri de dikkate alındığında söz konusu Kurul’un 7 kişiden oluşması bekleniyor. Bazı sigortacılar, Kurul’da aracı ve acenteleri temsilen de bir kişinin olmasını istiyor. Kurul’un yapısı ile ilgili üç unsur çok önemli: Birincisi Kurul’daki üyelerin tamamen bağımsız ve tarafsız olması şart. İkinci önemli husus, Kurul üyelerinin (akademisyen, hakem, hukukçu vb.) sigorta sektörünü çok iyi tanımaları gerekiyor. Bunlardan da önemlisi, SDDK’nın düzenleme ve denetleme faaliyetlerini yürütürken, sadece sigorta şirketlerinin değil sektörün acente, broker, eksper yani tüm paydaşlarının sorunlarına çözüm bulmaya çalışan bir kurum olması kritik önem arz ediyor.
SDDK’nın sektöre ne gibi yararları olur?
- Kararlar hızlı alınır; düzenlemeler daha çabuk yapılır.
- Sektörün beklentileri ve ihtiyaçları dikkate alınır.
- Sektör mevcut potansiyelini daha iyi değerlendirir, hızlı gelişir.
- Finansal yeterliliği olmayan şirketler daha yakından denetlenir.
- İmaj olarak da faydası olur. İstanbul, sigorta ve reasürans merkezi haline gelebilir.
SDDK’nın idari ve mali bağımsızlığı çok önemli
Kurulması planlanan Sigortacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SDDK) ile sigorta sektöründe 20 yıllık bir hayalin gerçek olacağını belirten Türkiye Sigorta Birliği Başkanı Can Akın Çağlar, şunları söylüyor: “Önümüzde, bankacılık sektöründe BDDK gibi çok başarılı bir bağımsız kurum örneği var. SDDK ile sektörün hızlı gelişeceğini düşünüyorum. Ancak, kurumun idari ve mali bağımsızlığı çok önemli. SDDK çalışanlarının, devletin normal ücretlendirme sisteminden farklı bir sisteme tabi olması gerekli. Ayrıca, SDDK sigorta sektöründe sigorta şirketleri, aracılar, asistans şirketleri, eksperler gibi tüm paydaşların sorunlarının çözüm merkezi olmalı. Her ülkede sigorta sektörünü regüle eden farklı kurumlar söz konusu. Türkiye’nin de bu örnekleri incelemekle birlikte kendi koşullarına ve DNA’sına uygun bağımsız bir kurumu oluşturabileceğini düşünüyorum.”
Yeni yapı ile çok daha vizyonel hareket edilecek
Kendi bloğunda yaptığı değerlendirmede SDDK’nın kurulacak olmasının uzun yıllardır beklenen çok önemli bir gelişme ve sektör için bir milat olduğunu belirten sigorta duayeni ve Marsh Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi ve Başkan Yardımcısı Servet Gürkan şunları söylüyor: “Yeni yapı sayesinde sektörümüzde mevzuatsal düzenlemeler çok daha çabuk çıkacak, piyasaların beklentisi ve ihtiyaçlarının giderilmesinde çok daha vizyonel hareke edilecek. Öte yandan bizler finansal mekanizmaları kuvvetli şirketleriz; bu denetimlere hiçbir şekilde tabi olmayan, karşımıza rakip olan çıkan bir sürü şirket mevcut. Finansal yeterliliği olmayıp, sorumluluklar konusunda bihaber olan ama buna rağmen müşteri yöneten şirketler var. Bizim işimiz profesyonel sorumluluk gerektiren bir iş ve SDKK’nın kurulacak olmasını memnuniyetle karşılıyoruz.”
SDDK’nın kurulacak olması çok pozitif bir gelişme
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın açıkladığı, ‘Yeni Ekonomi Programı Yapısal Dönüşüm Adımları 2019’ da yer alan ve sigorta sektörüne yönelik Sigortacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu ile ilgili netlik beklediklerini belirten Allianz Türkiye CEO’su Tolga Gürkan, “Pozitif bir gelişme. 2001 yılında BDDK’nın faaliyete başlaması ile birlikte bankacılık sektörünün çok daha sağlıklı bir şekilde güçlendiğini gözlemledik. Aynı şekilde sigorta sektörünün de bağımsız yapı ile hızla gelişeceğini düşünüyoruz” diyor.
Kamu otoritesi sigorta işine daha fazla önem veriyor
Bağımsız düzenleyici ve denetleyici kurumun sektörde 10 yıldır konuşulduğunu hatırlatan Sompo Japan Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Özer Şimşek, kurumun yetkileri ve düzenleyici otorite olarak bakıldığında kamu otoritesinin sigorta işine daha fazla önem verdiğini vurguluyor. SDDK’nın kurulmasını sektör olarak önemsediklerini, bununla birlikte kişisel olarak çok radikal değişiklikler de beklemediğini ifade eden Şimşek, “Ancak, devletin bu konuya verdiği önem olarak bakıldığında ise bu gelişmeyi pozitif buluyorum. Sigorta sektörün de bankacılık gibi sıkı denetlenip, düzenlenmesine yönelik adımlar atılmasını önemsiyorum”diyor.