Katılım sigortacılığı hakkında değerlendirmelerde bulunan, Katılım Emeklilik Genel Müdürü Ayhan Sincek, “Türkiye’de faiz hassasiyeti olan birey sayısı ciddi büyüklükte. Düzenleme sektörde büyümeyi sağladığı gibi kaliteyi de artıracak. Ayrıca yabancı sermaye girişi hızlanacak” dedi.
Katılım Sigortacılığı Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik Resmi Gazete‘de yayımlandı. Yayımlanmasının ardından üç ay sonra yürürlüğe girecek olan yönetmelik katılım sigortacılığının tanımını yapıyor, iş ve işleyişlerini daha detaylı şekilde düzenliyor. Hem şirketler tarafını hem de tüketici haklarını koruyan hükümler getiren yönetmelikle ilgili bilgi veren Katılım Emeklilik Genel Müdürü Ayhan Sincek, “Mevzuatı, faiz hassasiyeti olan ve sigortacılığa uzak duran tüketicilere özellikle güven vermesi ve faizsiz sigortacılığa belirli bir hizmet ve uygulama standardı getirilmesi açısından önemli görüyoruz. Böylece faizsiz sigortacılığın sınırları çizildi. Uygulamada kritik iki nokta var: Birincisi sistem baştan sona faizsiz esaslara göre yönetiliyor. İkincisi katılımcıya belli bir süre sonunda para iadesi yapılıyor” ifadelerini kullandı.
Dünyada tekafül olarak bilinen katılım sigortacılığının 20 milyar dolarlık büyüklüğü olduğuna dikkat çeken Sincek, “OKS’ye giriş yapan katılımcıların yüzde 60’ı faizsiz fonları tercih etti. Bu bize potansiyeli yüksek olan katılım sigortacılığının daha yolun başında olduğunu gösteriyor. Yeni yönetmelik katılım sigortacılığının yasal alt yapısını düzenlemiş oldu. Artık katılım sigortacılığı sektörü için hız yapma zamanı” dedi.
Katılımcıların hak ve menfaatlerini Danışma Komitesi denetliyor
Yeni düzenleme hakkında konuşan Sincek “Mevcut sigorta sisteminden farklı olarak, katılımcıların katkılarından oluşan risk fonundaki birikimler, faizsiz finansal araçlarda değerlendiriliyor. Şirket faaliyetlerinin faizsiz finans ilkelerine uygunluğu, bu şirketlerden ürün alan katılımcıların hak ve menfaatlerinin korunması amacıyla, İslam fıkhı alanında uzman kişilerden oluşan bir Danışma Komitesinden görüş ve danışmanlık hizmeti alınarak denetleniyor” şeklinde konuştu.
Yeni yönetmelikle birlikte bu alanda çalışan sigorta şirketlerinin katılım sigortacılığı alanında dünyada genel kabul görmüş belli modellerden birini uygulaması gerektiğini belirten Sincek, “Şirket bünyesinde ödenen sigorta katkı primlerinin şirket sermayesinden ayrıştırılması ve şirketlerin vermiş oldukları sigorta teminatları için ayrı risk fonu oluşturmaları gerekiyor. Bu risk fonuna ilişkin bilgiler şeffaf bir şekilde internet sitelerinden yayınlanıyor. Bu risk fonunun da dönem sonları itibarıyla yapılacak değerlemeler ile bakiye fazlalıkları olması durumunda, bu bakiye iadeleri belirli şartlar altında katılımcılara ödeniyor” ifadelerini kullandı.
“Yabancı sermayenin ülkeye çekilmesinde etkili olacak”
Sincek, yabancı sermayenin ülkeye çekilmesi hakkında değerlendirmelerde bulunarak şu ifadeleri kullandı: “Mevzuatla birlikte özellikle katılım sigortacılığında çalışan veya çalışmak isteyen sigorta şirketleri hem müşterilere sundukları ürün ve hizmetlerde hem de şirket iç işleyişlerinde belirli bir standarda ulaşıyor. Bu alanda tüketici güveninin sağlanması ile Türkiye’de hayat sigorta üretiminin daha üst seviyelere çıkartılabilmesinin önü açılıyor. Ayrıca bu gelişmenin bu alanda yatırım yapmak isteyen yabancı sermayenin de ülkeye çekilmesi ve doğrudan sermaye girişini artırıcı bir etkisi de olacağı bekleniyor. Katılım Emeklilik olarak zaten yüzde yüz faizsiz sermaye ile kurulmuş ve bu kapsamda belirtilen şartlarda hizmet veren bir şirket olarak kısa sürede Katılım Sigortacılığı çalışma usul ve esaslarına tam uyumlu halde hizmet vermeyi sürdürüyor olacağız.”