Geniş bir coğrafyada farklı iklimlere ev sahipliği yapan Türkiye’de 2016 yılından bu yana Axa sigorta güvencesiyle sunulan parametrik ürünler; özellikle enerji, yiyecek-içecek ve inşaat sektörlerinden büyük talep görüyor.
Axa Sigorta, iklim değişikliğinin bir sonucu olarak 2000’li yılların başlarında ortaya çıkan ve teknoloji ile yaygınlaşan parametrik sigorta ürünleriyle müşterilerine inovatif çözümler sunuyor. Dünyada 4 kıtada 20 ülkede müşterilerini parametrik çözümlerle buluşturan Axa Sigorta, standart sigorta ürünlerinden farklı olarak fiziksel bir zarar olmasa da iklim değişikliğinin etkileri sebebiyle yaşanan kâr kayıplarını karşılayan parametrik sigorta ürünlerini 2016 yılından bu yana Axa Corporate Solutions aracılığıyla Türkiye’deki müşterilerine de sunuyor.
Axa 4.0 hayata geçti
İklim, teknoloji ve bilgi güvenliği gibi farklı alanlarda artık risk tanımlarının ve sigorta sektörünün çehresinin değiştiğini belirten Axa Sigorta CEO’su Yavuz Ölken, iklim değişikliğinin beraberinde ekonomik volatilite ile getirebileceğinin altını çizdi. Axa Sigorta olarak amaçlarının finansal açıdan güçlü ve zarar tazmini konusundaki duruşlarını bir adım öteye taşıyarak müşterilerinin günlük hayatında her an yanında olan ve hayatına değer katan bir ortak olmak için çalıştıklarını hatırlatan Ölken, “İşin bu tarafında da inovasyon öne çıkıyor. Bu sebeple bu yıl müşteri, acente, çalışan ve süreç olmak üzere dört başlıkta kurguladığımız Axa 4.0 vizyonumuzu hayata geçirdik. Parametrik sigorta ürünlerimiz de müşteri odaklı inovatif çözümlere odaklanan bu vizyonumuzu destekliyor ve aynı zamanda ekosistemimizi güçlendiriyor” dedi.
Uydu görüntüleme bile kullanılıyor
Türkiye gibi çok geniş bir coğrafyada birbirinden çok farklı iklim yapılarını barındıran bir ülkede, tüm dünyanın öncelikli sorunlarından biri haline gelen iklim değişikliğinin özellikle ekonomik sonuçları sebebiyle göz ardı edilemeyeceğinin farkında olduklarını ifade eden Ölken sözlerine şöyle devam etti: “Standart ürünlerde kapsam dışı kalan fiziksel hasarlardan kaynaklanan kâr kaybı, parametrik ürünlerle ortada fiziksel bir hasar olmasa karşılanıyor. Örneğin kar yağışının beklenenin altında olması sebebiyle beklediği kadar müşteri çekemeyen bir kayak tesisinin yaşadığı finansal zarar, bu ürün sayesinde tazmin edilebiliyor. Yağış azlığı, yüksek/düşük hava sıcaklığı, mahsul verimi, rüzgâr hızı, dalga yüksekliği gibi farklı göstergelerle müşterilerimizin risklerini analiz ediyor, frekans ve miktarı hesaplıyor, bu risklerin finansal etkilerini hesapladıktan sonra riskin gerçekleşmesi durumunda belgelenmiş verilere göre müşterilerimizin zararını karşılıyoruz. Bu aşamada uydu görüntüleme dahil pek çok teknolojiden faydalanıyoruz.”
20 milyon TL’ye ulaşması bekleniyor
Yavuz Ölken, Türkiye’de 2016 yılından bu yana bu ürünü müşterilerine sunduklarını ve özellikle enerji, inşaat ve yiyecek-içecek sektörlerinden talep aldıklarını söylerken bazı araştırmalara göre 2020 yılına kadar pazardaki parametrik teminat oranının 20 milyon TL’ye ulaşmasını beklediklerini ifade etti. Önümüzdeki dönemde hava koşullarında beklenen değişimlerin yanı sıra tazminat ödemede fiziksel hasar şartı bulunmaması ve ekspertiz süreçlerinin ortadan kalkması sebebiyle Türkiye pazarında da penetrasyonun artmasını beklediklerini sözlerine ekledi.