AXA Sigorta Van’daki Acentelerine “Güçlü Bölge” Stratejisini Anlattı. AXA Sigorta CEO’su Yavuz Ölken, acentelerin önemine dikkat çekti. Ölken, “AXA Sigorta olarak 2018 yılında sağladığımız başarıda sahadaki acentelerimizin rolü büyük” dedi.
SİGORTAMEDYA
AXA Sigorta, ülke genelindeki ikibin 200’ü aşkın acentesiyle bir araya gelmek ve bölgelerini daha da güçlendirecek yeni stratejisi ‘Güçlü Bölge‘yi anlatmak üzere gerçekleştirdiği toplantılarına devam ediyor. AXA Sigorta CEO’su Yavuz Ölken, Satış ve Pazarlama Başkanı ve İcra Kurulu Üyesi Firuzan İşcan, Genişletilmiş İcra Kurulu Üyesi ve Banka Dışı Satış Kanalları ve Bölgeler Destek Koordinatörü İlknur Öztürk,Karadeniz Bölge Koordinatörü Barış Macit bu çerçevede Van’daki 24 acenteyle 18 Şubat Pazartesi Elit World Hotel Van’da düzenlenen bir toplantıda bir araya geldi. Müşteri beklentilerinin daha hızlı ve doğru bir şekilde karşılanmasıyla müşteri memnuniyeti ve kârlılığı artırmayı hedefleyen stratejinin detaylarının paylaşıldığı toplantıya ayrıca AXA Sigorta Risk Yönetimi Bölüm Başkanı ve İcra Kurulu Üyesi Barış Altın, Karadeniz Bölge Satış Müdürü Coşkun Topçu, Bölge Satış Müdür Yardımcısı Cenk Demirci ve Satış Uzmanı Sinan Aksu da katıldı.
AXA Sigorta CEO’su Yavuz Ölken, AXA Grubu’nun Türkiye’ye bakışında herhangi bir negatiflik olmadığını söyledi. Ülkede yaşanılan ekonomik çalkantılar nedeniyle bir takım soruların akıllara gelmesinin normal olabileceğini vurgulayan Ölken, “Ağustos ayında başlayan çalkantılardan dolayı AXA ve AXA Sigorta’yı yan yana koyduğunuzda ‘Ne gelişmeler olur?’ diye düşünmüşünüzdür. AXA Grubu’nun Türkiye’de yaşadığımız bu olaylarla ilgili bir tereddüdü yoktur. Tabii ki buraya koyduğu sermayenin geri dönüşüyle ilgili beklentileri var. Türkiye’de özellikle genç nufusun çok olduğunu, sigortalı penetrasyonun Avrupa’ya göre dörtte bir oranında düşük olduğunu düşünürsek, AXA Grubunun Türkiye’ye bakışında herhangi bir negatif gelişme olmayacaktır” dedi.
Acentelerimizle beraber gerçekleştirdik
Ölken, “Bunu aslında perçinleyen bir gelişme de oldu. 2018 yılında gösterdiğimiz farklılaşma kültürü; acentelerimizle beraber işi daha ileriye götürme çabaları gerçekten çok dikkati çekti. Kasım ayında iki üst düzey AXA yöneticisini ağırladık. Ocak ayında da AXA Global CEO’su Thomas Buberl ve Yönetim Kurulu Üyeleri misafirirmiz oldu. Hepsinin merakı ‘Türkiye’de bu ekonomik çalkantının olduğu dönemde, sürdürülebilir kârlılığınızı nasıl devam ettiriyorsunuz? Dağıtım kanallarınızla sinerjiyi nasıl bu kadar güçlü tutabiliyorsunuz?’ şeklindeydi. AXA biliyorsunuz 64 ülkede faaliyet gösteriyor ve 120 milyar Euro ciro bekleniyor 2018 sonu. Büyük bir organizasyondayız. Türkiye, sermayesi ve gelişim fırsatlarıyla çok önem verilen bir ülke. Bütün bu görüşmelerin sonunda 2019, 2020 ve 2023’e kadar uzanan strateji planlarını yaptığımızda şunu görüyoruz ki grubumuz, yönetimimize oldukça güven duyuyor. Başarılı görüyor. Yüzde 100 desteğini sürdürüyor. Bu başarıyı sahada acentelerimizle gerçekleştirdik” diye konuştu.
Fransa’nın Başkenti Paris’te Ocak sonunda 64 AXA ülkesinden yaklaşık 1000’in üzerinde yöneticinin bulunduğu bir toplantıya davetli olarak katıldığını açıklayan Ölken şunları söyledi:
“Mutlu ve gururlu olmalısınız”
“Bir strateji toplantısıydı. AXA Global CEO’su, konuşmasını yaparken üçüncü dakikasında; Türkiye’deki olumlu gelişmeler ve şirketimizin dirayetli çalışması sonucu elde ettiği başarılarla ilgili bir iki cümle kurdu. Açıkçası bir yönetici olarak bu beni memnun etti. Türkiye’den bahsettirmek bizim için önemliydi. Daha sonra aynı konferansta beş ülkenin genel müdürleriyle panelde buluşma şansım oldu. İngiltere, Brezilya, Tayland, İspanya ve Türkiye’nin CEO’ları olarak; müşteriye dokunma, müşteriye memnuniyeti, dağıtım kanalları konusunda yine bizi çok heyecanlandıran keyifli sohbetler oldu. Çünkü bu bahsettiğimiz gelişmiş ülkelerde bile bizim bahsettiğimiz ekosisteme ulaşamadıklarını gördük.”
“Tabii sigorta penetrasyonu ayrı bir şey; sigortacılığı layıkıyla yapmak ayrı bir şey. Şirketimiz ce acentelerimiz adına ben olumlu döndüm oradan. Hep ülkemizde sıkıntılardan bahsediyoruz ama global örneklerine baktığımızda çok önemli farklılılar yaratabilmişiz. Sigortacılığı mekanik, djital ve insanla bağdaştıran bir ortama getirebilimişiz. Epeydir söylediğimiz değerler, çözüm ortağına dönüşüyor… Hizmeti, müşteri memnuniyeti tarafına taşıyabilme adına oldukça ilerideyiz. Bence Van’daki acenteler olarak siz de mutlu ve gururlu olmalısınız. Çünkü buradaki müşterilerimizi biz değil siz temsil ediyorsunuz.”
Van’dan global dünyaya açılıyoruz
AXA’nın tüm dünyada hizmet ettiği 105 milyon müşterisi bulunduğunun altını çizen Ölken, “Van’da sigorta ettiğiniz bir kişi o 105 milyon kişiden biri. Biz Van’da çalışırken aslında global dünyaya açılmış durumdayız. Bunun farkılılarını sabırla bu işi yaptıkça göreceğiz. Her yıl farklılaşıyor. Dünya üzerinde faaliyet gösteren 64 ülkenin bazı gruplamaları var. Bu gruplamalardan biri de ‘Gelişen Pazarlar Bölgesi’. Bu bölgede Latin Amerika ülkeleri, Hindistan, Malezya, Singapur, Afrika ülkeleri, Türkiye ve Rusya var. Türkiye, Gelişen Pazarlar Bölgesi’nin içinde değerlendiriliyor. Burada da ilginç rakamlar var. 2018 henüz açıklanmadı. 2017 sonuçları açıklandı.”
“Şunu gördük: Biz bu 33 ülke arasında Euro bazında toplam üretimin yüzde 15’ini yapıyoruz. Bu 33 ülkenin AXA’nın içinde yarattığı kârlılığın yüzde 27’sini yapıyoruz. Kendinizi ne olur sadece Van’da faaliyet gösteren bir aracı olarak düşünmeyin. Global ölçekte bu ülkelerde faaliyet gösteren acentelerle beraber global bir şirketin parçası olarak düşünün. Sigortacılık böyle bir şey. Mutlaka coğrafi olarak o noktaya uygun hizmete vermeniz lazım. Resme böyle baktığınızda umutlu oluyoruz. Tabii ki sıkıntılarımız var ve bunu paylaşacağız” şeklinde konuştu.
Şirket tercihleri ortaya çıkacak
Doğrudan tazmin konusuna özel bir paragraf açan Ölken, “Mağdur olarak karşına geçecek birisi için sokağa atılmış bir para oluyor. Dünyada da böyle başlamış ve sonra gelişmiş. Doğrudan tazmin yöntemine geçene kadar bu sancıyı idare edeceksin. Bugün A şirketi tavan olsun olmasın benim 29 yıllık tarihimde hep trafik sigortasıyla ilgili bir ucuz verdi bir pahalı verdi. Hiç değişmedi. O müşterinin tercihi. Çünkü aldığı ürüne saygısı yok müşterinin. Ama doğrudan tazmine geçildiğinde; zarar trafik sigortasından karşılanmaya başlandığında şirket tercihleri ortaya çıkacak. Dolayısıyla ‘Bu yörede A şirketi, B şirketi nasıl ucuz Verdi?’ buna cevabım yok. Ben nasıl veremiyorsam o öyle veriyor.”
“Trafik sigortasıyla ilgili ücreti devletimiz belirlemiş durumda. Dolayısıyla onun altında vermek veya vermemek konusunda bir yorum yapmak istemiyorum. Ama trafik sigortasıyla ilgili şunu söyleyebilirim: 29 yıllık sigortacıyım. İyi bir teknisyenimdir. Matematik hesabım kuvvetlidir. O sebeple birçok görev aldım. Bugün Türkiye’deki trafik sigortalarında 20 milyona yakın sigortalı var. Bunların yüzde 15-17’si tavan primin hemen altında prim almayı hak ediyor. Teknik olarak ve biz de veriyoruz. Biz her şeyi tavandan satmıyoruz. Bol teklif çalışın, system, işlem bazında tavanın altında prim çıkarıyor. Bizde yüzde 15-16 çıkarken, başka şirketlerde her 100’ünün 30’unda tavan altı çıkıyor olabilir. Başka şirketler zararına satış da yapabilir. Trafik, fiyat odaklı bir iş. Bu çözülene kadar sabaha kadar tartışırız” dedi
Türk sigortacığında trafik sigortalarında birçok sancıyı aynı anda yaşamış bir şirk olduklarını Söyleyen Ölken, “2012-2017 arasında yasal düzenlemelerden dolayı ortaya çıkan belirsizliklerden en çok mağdur olmuş şirketiz. Bugünden sonra gelecek için fiyat yetersizliğiyle ilgili eğer biz minik bir yorum yapıyorsak en çok yorum hakkına sahibiz. Çok üzüldüğünüzü biliyorum. İyiyi ve kötüyü ayırt etseydik, trafik sigortalarında sizler ve bizler sahip çıksaydık daha iyi olurdu. Acentelerimiz, ‘Trafik fiyatları yukarı çıkıyor’ diye sektörle çok ters düştü. İyiyle kötüyü ayırt edemedik, umarım bundan sonra ederiz. Serbest tarifeye geçmeliyiz. Umudumuz bu. Geçemiyorsak kötü sürücülerin daha yaptırım karşısında olmasını teşvik etmeliyiz. Ama ana hedefimiz bu sektörün ileride kasko ve trafiğin daha çok satılmasını sağlamak için doğrudan tazmine geçmemiz lazım. Hedefimiz bu” şeklinde konuştu.
Sağlıkta yeni çalışma
Ölken sağlık sigortasıyla ilgili de “Bugün aldığınız poliçe, tamamlayıcı sağlık sigortasıysa vade sorununu ancak ürün yükseltmesini özel sağlıkla yapabiliyorsunuz. Fakat bir çalışmamız var. Özel sağlıkla, tamamlayıcı sağlığı bir araya getiren bir çalışma içinde arkadaşlarımız. İleri bu da çıkacak” dedi.
Sigortacılığın yeniden yapılandırılması
Açıklamalarının son bölümünde sigortacılığın durumunu değerlendiren Ölken konuşmasını şöyle tamamladı: “Sabah, ‘Ankara’da sigortacılık nasıl değerlendiriliyor?’ diye soruyorlardı. Evet 2017 Nisan ayından beri Riskli Sigortalılar Havuzu’yla başlayan sancılı bir süreç var. Seçimlerden sonra Müsteşarlıklar ortadan kaldırıldı. Şu anda sadece Sigortacılık Genel Müdürlüğü ve Denetleme Genel Müdürlüğü Maliye Bakanlığı’na bağlı çalışıyor. Cumhurbaşkanlığı seçiminden bugüne kadar mevzuatla ilgili bir düzenleme olamadı. Önemli bir bekleyen listemiz var. Bu bekleyen listesi sadece trafik sigortasıyla ilgili değil… Acentelerin yeniden yapılandırılmasından tutun bütün genel şartların yeniden yapılandırılmasına kadar… Ayrıca hasar tazmin kıymet hesaplarının standartlarının güncellenmesini de kapsıyor. Çok demode kaldı birçok şey. Bir nevi sigortacılığı yeniden hep beraber yapılandırma üzerine çalışmalar sunuldu. Bu çalışmaları kimler yapıyor? Türkiye Sigorta Birliği, yabancı sermaye derneği üyeleri ve TÜSİAD yapıyor. Bizler bu çalışma gruplarında varız. Geçen hafta bir Çalıştay yapıldı biliyorsunuz.”
“Çalıştay’ın çıktıları önemli. Niye önemli? Ankara, sigortacılığı yeniden yapılandırmak için belirli bir düzeni kurmaya çalışıyor. İyi niyetli olduklarını söyleyebilirim. Özellikle hassas bir şekilde anlamaya çalışıyorlar. Bizim için verimli geçti. Sigortacılığın yeniden yapılandırılması için önemli bir niyet görüyoruz. Bu niyet bizi mutlu kılıyor. Belki Sigortacılık Denetleme Kurulu, belki de bağımsız bir kurul kurulacak. Bu niye önemli? Dağıtım kanalları için, bizim için ve müşteriler için önemli. Sigortacılığın gelişimine katkı sağlayacak diye düşünüyoruz. Birlik başkanı Can Akın Çağlar’ın verdiği mesaja göre yerel seçim sonrası daha hızlı adımlar atılacaktır diye düşünüyorum. Sektörün bazı hassasiyetleri var. Bu hassasiyetler sadece kârlılık olarak değil ürün geliştirme, dağıtım kanallarının ihtiyaçlarına dönük düzenlemelerin yapılmasıdır. Bu hepimiz için iyi. Diğer taraftan da sektörümüzün büyümesi için sermaye yeterliliğini çok dikkate alan yeni bir dönemin açılması lazım. Bu sektörün sağlıklı büyümesi için sermaye çok önemli. Ben Çalıştay’daki herkesten layığıyla çalışılacağına dair çok iyi bir izlenim aldım.”
Firuzan İşcan: Sektörü nasıl büyütürüz?
AXA Sigorta Satış ve Pazarlama Başkanı Firuzan İşcan da Van’a acenteleri dinlemek için geldiklerini söyledi. “Burada bulunma sebebimiz biz az konuşacağız sizi dinlemek istiyoruz” diyen İşcan, “Sigortacılıkta hepimizin rolü var. Sadece sigorta şirketlerinin değil acentelerin de rolü var. Sigortacılığın gelişimindeki en önemli konu potansiyel sigortalılara sektörü ürünleri anlatmak. Başka şirketlerden pay almak değil. ‘Sektörü nasıl büyütürüz?‘ bunu konuşmalıyız. Bizimle önemli gördüğünüz şeyleri paylaşın istiyoruz. Biz ödevlerimizi alır ve çalışırız.”
“Van’ın şöyle önemli bir tarafı var: Geçen sene Mayıs’ta AXA’ya katıldım ama 17 yıllık bir tecrübem var. Ben katılmadan önce şirkete ilk toplantıyı 2017 Aralık ayında başlatmış AXA. Van’ın benim açımdan bu ilk toplantısı olması nedeniyle önemi var. Bir de her gittiğimiz şehirde bir şey söylüyoruz. Çünkü acentelerimizde şunu sezebiliyoruz: Dinlemiş olmak için mi geliyorsunuz. Hayır, biz buraya geldik şirket olarak ödevlerimizi alıyoruz. Biz buraya tekrar geleceğiz. Van bu açıdan da önemli. Gelmişiz, dinlemişiz, bazılarını yapmış, bazılarını yapamamışız. Yapamayacaklarımızı söylemişiz. 14 ay sonra geldiğimizde ‘Ne konuşmuştuk, neler yaptık, neler yapamadık.’ Size bunları anlatmak istiyoruz” diye kunştu.
“Daha fazla sigorta konuşmak zorundayız”
İşcan, “2019 yılı içinde, geçen sene gittiğimiz illere tekrar gideceğiz ve aynı şeyleri yapacağız. Buraya gelene kadar 17 farklı ilde toplantılar yaptık. Buna komşu illeri de eklediğimizde 30-32 farklı ildeki acentelerimizle konuşmuş olduğumuzu gördük. Toplamda 500’den fazla acentemizle bu şekilde bir araya geldik. Van’la başlayıp, Eskişehir, Konya, Muğla, Bolu, Edirne, Tokat, Amasya, Erzurum,Sivas, Gaziantep gibi illerde sizing gibi değerli acentelerimizle bir araya geldik. Her zaman onları dinliyoruz. Amacımız sahada olmak. Geçtiğimiz süreçte ekonomide çalkantılar oldu ve bunu aşabilmenin en önemli yolunun sahada olmak olduğunu düşünüyorum. Müşterilerimizin yanında ve sahada. Bizler sizlerin yanında daha fazla sigortacı olmak zorundayız. Daha fazla sigorta konuşmak zorundayız. Hem sigortacılığı geliştirmek için hem de müşterilerimizin açıkta duran risklerini kapatmak için. Böyle dönemler biriktirilmiş varlıkları tekrar yerine koymanın en zor olduğu dönemler. Bunu insanlara anlatmalıyız. Sadece varlıklar değil, sağlıkta öyle. Maddi olarakta çok büyük gedikler açabiliyor sigortalı değilseniz” dedi.