Çalışanların BES’e otomatik girişini düzenleyen kanunun benzersiz bir teşvik yapısına sahip olduğunu belirten Anadolu Hayat Emeklilik Genel Müdürü M. Uğur Erkan, düzenlemeyle birlikte asgari ücretli bir çalışanın hesabındaki birikimin bir yılın sonunda, ödediği tutarın yaklaşık üç katına ulaşacağını söyledi.
Anadolu Hayat Emeklilik Genel Müdürü M. Uğur Erkan, ücretli çalışanların otomatik olarak Bireysel Emeklilik Sistemi’ne (BES) girişini düzenleyen ve 1 Ocak 2017’de yürürlüğe girecek olan kanunun, dünyada benzeri olmayan düzeyde güçlü bir teşvik yapısı ile şekillendirildiğini belirtti. Erkan, otomatik katılım ve BES’le ilgili şu değerlendirmelerde bulundu: “Sisteme, çalışanların prime esas kazançlarının yüzde 3’ü oranında katkı payı ödenecek. Şöyle ki, asgari ücretli bir çalışanın sisteme dahil olarak bir yıl boyunca katkı payı ödemesi halinde hesabındaki birikim, 1.000 TL ilave ve yüzde 25 devlet katkısı teşvikleriyle birlikte, getiri dahi eklenmeden, sadece bir yılın sonunda ödediği tutarın yaklaşık üç katı büyüklüğe ulaşacak. Bu çalışanların sistemde kalmasını sağlayacak çok ciddi bir teşvik yapısıdır” dedi.
Çalışırken elde ettiğimiz gelirin en az yüzde 70’ine ihtiyaç duyuyoruz
Çalışanların emekliliklerinde karşı karşıya kalacakları gelir kaybını telafi etmek için mutlaka çalıştıkları dönemde tasarrufta bulunmaları gerektiğini belirten Erkan, şöyle konuştu: “BES sağladığı teşvikler bakımından bu tasarrufu yapmak için en avantajlı yatırım aracı. Bilindiği üzere emekli maaşı çalışanın en son aldığı ücretin belirli bir oranı kadar oluyor. Emekli olduktan sonra maaşta oluşan bu fark, kişinin veya ailesinin hayat standardında bir kayba neden olabiliyor. Uluslararası çalışmalar gösteriyor ki kişiler emeklilik dönemlerinde, hayat standartlarının olumsuz etkilenmeden devam edebilmesi için çalışırken elde ettikleri gelirin en az yüzde 70’ine ihtiyaç duyuyorlar. Örneğin; çalışırken aylık ortalama net 2 bin TL geliri olan ve 20 yıl prim ödeyen bir çalışan, emekli olduğunda kendisine bugünkü değerle yaklaşık 1.200 TL maaş bağlanacağını düşünürsek hayat standardının devam etmesi açısından en az 200 TL ek gelire ihtiyaç duyacak. Bu ek geliri elde etme noktasında bireysel emeklilik en doğru tasarruf aracı olarak devreye giriyor. Böylelikle, daha önce BES’e katılarak tasarruflarını değerlendirenler, sistemden elde edecekleri gelirle, emeklilik dönemlerinde hayat standartlarını değiştirmeden sürdürme fırsatı yakalamış olacak.”
Çalışanlar otomatik katılıma sıcak bakıyor
Geride bıraktığımız yılda otomatik katılım uygulamasının çalışanlar üzerindeki etkisini ölçmek amacıyla pilot çalışma gerçekleştirildiğini belirten Erkan, pilot çalışmada çalışanların yüzde 99’unun sistemde kalmayı tercih ettiğini açıkladı. Erkan, “Dünyada başarılı örnekleri incelediğimizde de katılımcıların çok az bir kısmının çıkış hakkını kullandığını görüyoruz. Kurgulanan güçlü teşvik yapısı ile ülkemizde devamlılığın dünya örneklerine göre daha da yüksek olacağına inanıyoruz” dedi.
Yeni sistemle daha yaygın ve sağlam bir katılımcı tabanının oluşacağını öngördüğünü belirten Erkan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şirketimiz bireysel emeklilik sektöründe katılımcı sayısı ve gruba bağlı bireysel emeklilik sözleşmesi kategorilerinde pazar lideri konumunda. Dolayısıyla hayata geçirilecek otomatik katılım esaslı emeklilik sistemi dâhilinde oluşacak yeni kurumsal pazarda, en rekabetçi ürün yapısı ve hizmet seviyesi ile sektördeki güçlü ve öncü konumumuzu sürdürmeyi planlıyoruz.”
