22 Kasım 2024, Cuma
spot_img

ANSAD’dan trafik sigortası sorununa 2 alternatif çözüm önerisi

Trafik sigortası fiyatlarının yüksek olmasının ve sigorta şirketlerine göre fiyat makas aralıklarında uçurumlar bulunmasının etkilerini irdeleyen ANSAD, aşırı fiyatların verdiği bu zararlardan kurtulma aksiyonları ile ilgili önerilerini açıkladı.

ansadAntalya Sigorta Acenteleri Derneği (ANSAD) Yönetim Kurulu, Karayolu Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası fiyat
tarifelerinin yüksekliğinin ve dengesizliğinin sektöre ve topluma verdiği zararlar ve çözüm önerileri ile ilgili görüşlerini açıkladı. Bu görüş yazısını çeşitli resmi kurumlara ileten ANSAD Yönetim Kurulu, trafik sigorta fiyatlarındaki ani yükselişler ve fiyat dengesizliklerinin önüne geçilmesi adına iki alternatif çözüm önerisini olduğunu belirtti. ANSAD, bu önerileri; trafik sigortasının tüm şirketlerden yetkili tüm dağıtım kanalları tarafından tanzim edilebilmesi ve trafik sigortasında sabit fiyat uygulamasına geçilmesi olarak sıraladı. ANSAD tarafından hazırlanan metinde şu ifadelere yer verdi:

“Bilindiği üzere ANSAD, mesleği sadece sigortacılık olan profesyonel sigorta acentelerinden oluşmuş bir dernektir. Derneğimizin amacı; sigorta acentelerinin şartlarının gelişimine hizmet etmek, toplumdaki sigorta bilincini artırmak ve sigorta sektörünün gelişimine destek olmaktır.

Bu amaçlarımız doğrultusunda toplumumuzda yaşanan trafik sigortaları hakkındaki gerginliğe üyelerimiz sigorta acenteleri aracılığı ile daha iyi temas etmekteyiz. Bu bağlamda durumu sosyolojik açıdan daha net değerlendirme fırsatımız olmaktadır.

Trafik sigortası fiyatlarının yüksek olmasının ve sigorta şirketlerine göre fiyat makas aralıklarında uçurumlar bulunmasının toplumumuzdaki ve sektörümüzdeki etkilerini, ayrıca ANSAD olarak konu hakkındaki çözüm önerilerimizi aşağıda bildirmekteyiz. Konuyu sektörel ve toplumsal açıdan değerlendirmekteyiz.

Sektörel açıdan yaşanan sorunlar

  1. Aynı araç için sigorta şirketlerinin hepsinin birbirinden farklı fiyat vermesi nedeni ile sigorta acentelerinin acenteliğini yapmadığı şirketler de dahil tüm şirketlerden fiyat araştırması yapmak zorunda kalmaktadır. Bu durum sigortalının ve sigortacının trafik sigortasını yaptırmak için çok fazla zaman harcadığı anlamına gelmektedir.
  2. Sigorta acentesi tüm şirketlerden fiyat almak için uğraşırken diğer ürünler hakkında sigortalılarına anlatım yapabilecek zamanı bulamamakta ve bu konuda vatandaşa bilgilendirme yapamamaktadır. Toplumumuz sigorta ürünleri bakımından bilinçlenememektedir.
  3. Sigorta acentelerinin sadece trafik tanzim merkezi haline gelerek diğer branşlara yönelememesi sonucunda dengesiz ve sağlıksız bir portföy yapısına sahip olmasına neden olmaktadır. Dijitalleşen sigortacılık sektörünün doğrudan satış sistemlerine yönelmesi, portföyleri oto kazaya mahkum edilen ve on binlerce istihdam sağlayan sigorta acenteleri için beka sorunu oluşturmaktadır.
  4. Tüm bu çabalara karşın yaşanan “fiyat farklılıklarının sigorta acentelerinden kaynaklandığı zannedilmekte”, acentenin çalıştığı sigorta şirketinin yüksek fiyat vermesi halinde “KAZIKÇI” algısının oluşmasına ve itibar kaybına yol açmaktadır.
  5. Sigorta acentelerinin tüm şirketlerden fiyat araştırması yapmasına rağmen, müşterinin ben biraz daha araştırayım yaklaşımından dolayı zaman kaynaklı maliyet artışı ve müşteri kaybı yaşanmaktadır.
  6. Artan trafik sigortası fiyatları ve azalan güven nedeni ile Sigorta acenteleri tarafından uzun yıllar hizmet ve emek verilerek kazanılan müşterilerin trafik poliçesinin yanında yaptırdığı diğer poliçeleri de yaptırmaktan vazgeçmesine sebep olmaktadır.
  7. Tüm sigorta şirketlerinin trafik sigortası tarifesinin farklı olması nedeni ile öz sermaye yapısı güçlü kişilerin sigorta acenteliği kurup, çok fazla sigorta şirketinin acenteliğini aldığı ve iş kaçırma endişesi bulunan küçük ve orta ölçekli sigorta acentelerini kendileri ile çalışmaya mecbur bıraktığını görmekteyiz. Haliyle bu durum sonrası küçük ve orta ölçekli sigorta acentelerinin daha da küçüldüğü görülmektedir. Bu durum “Sektörde tekelleşmeye” doğru gitmekte, küçük ve orta ölçekli sigorta acentelerinin öz portföyleri azalmaktadır. Sigorta acenteleri acenteliğini yaptıkları sigorta şirketleri ile ilişkilerinin bozulması sonrası “yok olma tehlikesi yaşamaktadır”.
  8. Oluşan bu tekelleşme sonrası bu kişilerce birçok emlakçı, takipçi, fatura merkezi vb. iş ile uğraşan kişilere de poliçe tanzim ekranlarının açıldığı görülmektedir. Sonrasında da yetkisiz ve bilgisiz kişilerce poliçe satışı yapıldığı gerçeği ortaya çıkmaktadır. Bu durum karşımıza “sahte/yanlış poliçe” çıkma riskini arttırmakta ve toplumumuzda büyük tehlike arz etmektedir. İşi sadece sigortacılık olan sigorta acenteleri sigortacılığı ek iş ya da yasadışı olarak yapan bu kişiler ile haksız finansal rekabete girmek zorunda kalmaktadır.
  9. Gelinen bu noktada; Bu oluşumların yasal sınırlar içerisinde olan iş paylaşım kurallarının çok ötesine geçerek bir ildeki aracın poliçesinin çok alakasız başka bir ildeki acenteden tanzim edilmesine ve böylelikle sigorta şirketinin poliçesinin hangi dağıtım kanalı tarafından tanzim edildiğinin saptamasının imkansız hale gelmesine neden olmaktadır. Bu konunun da sigorta şirketlerinin ifade ettiği “Çalışmak İstediğimiz Sigorta Acentesini Biz Seçmek İstiyoruz” felsefesini tamamen çürüttüğü görülmektedir.

Toplumsal açıdan yaşanan sorunlar

  1. Artan trafik sigortası primlerinin toplumumuzdaki en büyük yansıması vatandaşlarımızın araçlarının trafik sigortalarını yaptırmaması olmuştur. Bu durum trafikte sigortasız dolaşan araçlardan dolayı 3. şahıs pozisyonundaki diğer vatandaşlarımız için can ve mal güvenliği bakımından birinci öncelikli konudur.
  2. Artan trafik sigortası fiyatları vatandaşımızın ekonomik anlamda bütçesini olumsuz etkilediğinden finansal olarak sıkıntı yaşamasına neden olmaktadır. Toplumumuzdaki özellikle kredi kartı borçlanmalarını arttırmakta ve vatandaşlarımızda planlayamadığı bir geçim derdi oluşturmaktadır.
  3. Vatandaşımızda doğal olarak meydana gelen fiyat odaklı yaklaşım, özellikle merdiven altı sigortacılık tabiri ile iş yapan kişilerde poliçe tanzim ederken araç kullanım tarzları vb. konularda usulsüz poliçe tanzim edilmesinin önünü açmıştır. Bu konu da karşımızda büyük bir tehlike olarak durmaktadır.
  4. Vatandaşlarımızın planladığı trafik sigortası giderinin yükselmesi, “kendisi için gerekli olan diğer sigorta ürünlerini almaktan vazgeçmesine” neden olmuştur. Bu durumda “karayolları haricinde de toplumumuzdaki sigortasızlık oranı artmaktadır.
  5. Artan trafik fiyatlarının infiali ile vatandaşlarımızın işin faturasını devletimize çıkarttığını gözlemlemekteyiz. Her ne kadar gereken adımlar atılmış olsa da devletimiz tarafından zorunlu atfedilen trafik sigortasındaki karmaşa devam etmektedir.

Çözüm önerilerimiz…

Yukarıda bahsettiğimiz toplumsal ve sektörel sorunların kaynağı olarak gördüğümüz trafik sigorta fiyatlarındaki ani yükselişler ve fiyat
dengesizliklerinin önüne geçilmesi adına çözüm önerilerimizi iki alternatif olarak bildirmekteyiz.

  1. trafik sigortası2Karayolu Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk ( TRAFİK ) Sigortası’nda sabit fiyat uygulamasına geçilmesi:

Yaşanan infialin engellenmesi için trafik poliçesinin tüm sigorta şirketlerinin tüm dağıtım kanallarında ( sigorta acentesi, sigorta brokeri, internet ve doğrudan satış, banka vb. ) aynı prim ile satılması gereklidir.

Bilindiği üzere bulunduğumuz şartlarda fiyat makas aralıklarının oluşmasının nedeni; hasar prim oranlarını kontrol edebilmek ifadesi ile trafik sigortası ürününü satmak isteyen sigorta şirketinin uygun fiyat vermesi, satmak istemeyen sigorta şirketinin de yüksek fiyat vermesidir. Elbette bu konu serbest pazar ekonomisi bakımından anlaşılabilir bir durumdur.

Neticede il, ilçe, araç kullanım tarzı vb. konularda alt yapısı son derece güçlü olan bir SBM isminde kuruluşumuz mevcuttur. Bu kuruluş bilindiği gibi birçok hasar istatistiğine sahiptir. Sigorta şirketlerinin trafik sigortası tarifelerini geliştirirken bu dataları baz aldığı bir gerçektir. Teminatların ve alınan istatistiklerin aynı olduğu bir noktada, trafik sigortası primlerinin farklılık arz etmesi ancak trafik poliçesini satmak isteyip istememekle alakalıdır.

Fakat toplumun her kesimini bire bir ilgilendiren ve temas eden bir ürün hakkında “ortak bir paydada buluşulabileceğine inanmaktayız.”

Bu bağlamda serbest pazar ekonomisinde kendi risk anlayışı ve fiyat politikasına sahip olan sigorta şirketlerinin zorunlu poliçe de olsa trafik sigortası3primlerini kendilerinin belirlemek istemesine de saygı duymaktayız. Ancak; gelinen kriz ortamı ve ortak paydada buluşmak adına standart fiyat tarifesinin belirlenmesine yönelik “Zorunlu Sigortalar Tarife Komisyonunun” kurulmasını önermekte ve desteklemekteyiz.

İlgili komisyon TSB bünyesinden tüm sigorta şirketlerinin belirleyeceği yetkililer ile Hazine Müsteşarlığı’ndan yetkililer ve SAİK’in katılımı ile oluşturulabilir. Bu sayede sigorta şirketlerinin hassasiyetleri doğrultusunda vatandaşların ve satış kanallarının temsil edildiği bir komisyona sahip olmuş oluruz.

“Zorunlu Sigortalar Tarife Komisyonu” tarafından zorunlu poliçelerdeki tarifelerin eşitlenmesi ile gerek satış kanalı gerekse sigorta şirketi bakımından kalitenin ve Diğer ürünlerdeki büyümenin ön plana çıkacağı bir gerçektir.

Aynı zamanda “Zorunlu Sigortalar Tarife Komisyonunun” kurulması Türkiye de tıkanma noktasına gelen ve rekabetin önünü kapatan diğer zorunlu sigortaların (Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zor. Mali Sorumluluk, Tehlikeli Maddeler ve Tehlikeli Atık Zor. M. Sorumluluk, Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zor. Koltuk Ferdi Kaza Sig. vb. ) önünü açacak ve satış kanallarını rahatlatacaktır.

  1. Karayolu Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası’nın tüm şirketlerden yetkili tüm dağıtım kanalları tarafından tanzim edilebilmesi.

SBM Üzerinden tüm sigorta şirketlerinden fiyat verilebilmesi, poliçe tanzim edilebilmesi, iptal ve tüm zeyil işlemlerinin yapılabilmesi sağlanması yöntemi de değerlendirilebilecektir.

sigorta2Bu uygulamaya geçilebilmesi adına yasal çerçeveye uygun olmak kaydıyla sadece zorunlu karayolu mali sorumluluk sigortalarında şirketlerle elektronik ortamda sözleşme imzalanabilmesi, Tüm şirketler için ortak bir teminat miktarı belirlenmesi, teminat konusunda da SAİK, Hazine veya Farklı bir kurumun teminat garantörü olarak belirlenmesi ve teminatın bu garantöre yatırılabilmesi üzerinde çalışılabilecektir.

Acentelerin tüm şirketlerin poliçelerini kesebilmeleri için yeterli teminatı tamamlayamaması halinde de teminat tutarına kadar acente komisyon alacağının içerde tutulması alternatifi ile çözüm bulunabilecektir.

Bu kapsamda sigorta şirketleri ile yapılacak zorunlu poliçelerin tanzimine yönelik e-sözleşmeler için ticaret odalarından yapılması gereken tescil şartı da kaldırılabilir.

Gereken teknik alt yapının SBM bünyesinde olduğu ve dijitalleşen sigorta sektörünün de bu şekilde gelişmelere ayak uydurabileceği düşünülmektedir.

Ayrıca doğrudan tazmin sisteminin uygulanmaya başlanması halinde bu etken sigorta şirketlerinin fiyat farklılıklarının gerekçesi olarak gösterilebilecektir.

Sonuç ve düşüncemiz…

 

trafik sigortası3

Sorunların merkezinde tüm tarafların yakarışlarına ve ekonomik yaptırımlarına maruz kalan biz sigorta acenteleri olarak, konunun acilen çözümlenmesi adına yukarıda bahsettiğimiz çözüm önerileri içerisinden öncelikle Sabit Fiyat Uygulaması’nı desteklemekte ve talep etmekteyiz.

Bununla birlikte, sorundan payını alan gerek vatandaşlar gerekse sigorta şirketleri için tüm şartları ve yasaları da göz önüne alarak önermiş olduğumuz iki alternatiften birinin uygulanması gereklidir ve kaçınılmazdır.

Bu sayede aşağıda sıralanan faydaların oluşacağını düşünmekteyiz.

  1. Vatandaşlarımız planlanabilir sigorta bütçesine kavuşacaktır.
  2. Vatandaşlarımız bu sayede kendini koruyacak diğer sigorta ürünlerine zaman ve bütçe ayırabilecektir.
  3. Karayollarında seyir eden sigortasız araç sayısında da ciddi miktarda düşme olacaktır.
  4. Garanti Sigortası Fonu’nun bütçe istikrarı daha sağlıklı hale gelecektir.
  5. Sektöre olan güven artacak ve toplumsal sigorta bilinci yükselecektir.
  6. Sigorta acentelerinin en büyük iş yükünden kurtulması ile zaman tasarrufu sağlanacak, emeğini ve enerjisini müşterileri ve acenteliğini yaptığı sigorta şirketleri için daha verimli kullanacaktır. Aynı zamanda Türkiye’de faaliyet gösteren 15 binin üzerindeki sigorta acentesinin sosyal ve ekonomik olarak bu stresten kurtulması toplumsal huzurumuza destek olacaktır.
  7. Sadece trafik sigortası fiyat farklılığından dolayı alternatif olsun diye başka Sigorta şirketi acenteliği alma zorunluluğu ortadan kalkacak, profesyonel sigorta acenteliğinin yolu açılacaktır.
  8. Her sigorta şirketinin kültürünü ve duruşunu yansıtan acentelikleri olmaya başlayacaktır. Sektördeki ürün yelpazesi genişleyecek, tüm sektörün genel anlamda prim üretimi ile karlılığı artacaktır.
  9. En önemlilerinden biri olarak; sadece yetkili sigorta dağıtım kanalları tarafından sigorta poliçeleri tanzim edileceği için yetkisiz ve ehil olmayan kişilerin sektöre verebileceği zararlarda minimuma inecektir.
  10. İş paylaşımı ve istenmeyen ekran paylaşımları gibi durumlar ortadan kalkacak, her dağıtım kanalı kendi müşterisi ile bire bir ilgilenebilecektir. Bu sayede haksız rekabet ile oluşan “Tekelleşmenin önüne geçilebilecektir”.

10 binlerce istihdam sağlayan sigorta acenteleri meslek grubu olarak; ülkemizde gelişmekte olan sigortacılık sektörünün ilerlemesine ve sağlıklı büyümesine yönelik sorun tespiti ve çözüm önerilerimizin tüm sektöre ve vatandaşlarımıza faydalı olacağına duyduğumuz inancı taşımaktayız. Ayrıca bu uğurda üzerimize düşen tüm çalışmalarda gönüllü yer alacağımızı bildiririz.”

 

2 YORUMLAR

  1. Çok Çok doğru bir çalışma olmuş.Sorunumuzun Çözülmesi yönünde Yapmış olduğunuz katkılardan dolayı emeği geçen herkese teşekkür ederim.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER