Ana Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı Kantürk Öztürk, şirketin kuruluş hikayesini ve hedeflerini Sigorta Ekranı’nda anlattı.
SİGORTAMEDYA / SİGORTA EKRANI
Ana Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı Kantürk Öztürk, şirketin kuruluş hikayesini ve hedeflerini Sigorta Ekranı’nda anlattı. SigortaMedya Genel Yayın Yönetmeni Can Kantar’ın sunduğu programın konuğu olan Öztürk; “Yolculuğumuza acentelerimizle birlikte çıkacağız. Ana Sigorta sigortacılığın start-up şirketi olacak” dedi.
Sigorta sektörünün yeni oyuncusu Ana Sigorta, acente ve sigortalılarla buluşmak için oldukça heyecanlı. Ana Sigorta’nın kuruluş hikayesini ve hedeflerini Sigorta Ekranı’nda SigortaMedya Genel Yayın Yönetmeni Can Kantar’a anlatan Ana Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı Kantürk Öztürk; geleneksel sigortacılığın dışına çıkacaklarını söyledi.
Açıklamalarına “30 yıllık iş hayatımda sigortacılık dışında hiçbir faaliyetim olmadı” diyerek başlayan Öztürk; “Bütün yaptığımız çalışmalar sigorta sektörüne yönelikti. Sahadaki faaliyetlerimizin sonuna geldiğimizi düşünerek bir sigorta şirketi kurma fikri oluştu. Sanki hayatıma bir kod yazılmış ve bu kod sürekli ‘Artık tamam, bunun için harekete geçmelisin” şeklinde mesaj gönderdi. Sahada geçirmiş olduğumuz o 30 yıl içerisinde sigortacılık faaliyetleri konusunda ürün ve hizmetler ilgili müthiş iş fırsatları olduğunu da gördüm. Aslında bugüne kadar geleneksel iş modellerinin dışında farklı işler yaptık. 1990 yılında belki sektöründeki bütün sigorta şirketlerine hizmet veren bir anlaşmalı servis yapısıyla sigorta sektörü ile tanıştık. 1994 yılında asistans şirketini kurduk. Sektörde ilk ikame araç hizmetleri; pert araçların değerlendirme yöntemi, 1995 yılında yine sahada hasar çözümleri için bir yazılım geliştirdik. Ve bugün geldiğimiz noktada Ana Sigorta var” şeklinde konuştu.
Ana Sigorta’nın logosunun hareketi ve dönüşümü simgeleyen 5 etaptan oluştuğunu belirten Öztürk, “Bu 5 etap 50 yılı simgeliyor. Ana Sigorta projesi 50 yıllık bir proje bunun 30 yılı geçmişte kaldı. Geriye kalan 20 yıl içerisinde 2 hayalimiz var ve bütün gücümüzle bu hayallerimizi gerçekleştirme adına emek harcıyoruz. Bunların biri Ana Akademi diğeri de Ana Sigorta. Sektörde gerek zihinsel, gerek finansal olgunluğa erişebilmek için, bir anlamda sörf yapabilmek için en mükemmel dalgayı bekledik” dedi.
15 yıllık hayalin ürünü: Ana Akademi
Öztürk şöyle konuştu: “Ana akademi bizim sigortacılık anlayışımızda çok önemli bir yer tutuyor. Belki de bizim sigortacılık anlayışımızın olgunlaşmasında en önemli unsur. Ülkemizde sadece sigortacılık eğitimi veren bir üniversitenin kurulması için 15 yıldır hayal kuruyoruz. Sigorta şirketimizi kurmak için Hazine’ye 2017 yılında müracaat ettik. Akademi tarafı, sigortacılık tarafı ile birlikte büyüdüğü. Şu anda Şekerpınar’da içerisinde 4 bin metrekarelik genel müdürlük binası, 5 bin metrekare eğitim alanı bulunan ve toplamda 22 bin metrekarelik bir yerleşkeyi akademi için satın almış durumdayız. Bu satın alma işlemi tam da pandemi dönemin başına denk geldi. Biz Ana Akademi’yi çok önemsiyoruz. Çok bilmek değil, hızlı öğreniyor olmak önemli. Sigortacıların bu anlamda öğrenmesi gereken çok şey olduğunu düşünüyoruz.”
Akademi yerleşkesinin satın almasından sonra Ana Sigorta’nın satın alınma sürecinin çıktığını belirten Öztürk, “Biz normalde sigorta şirketi kurmak için 1.5 yıllık bir planlama yapmıştık. Fakat Ana Sigorta’yı satın alma süreci hızlı gelişince, bu da pandemi sürecine denk gelince Ana Sigorta’nın da satın alınmasını gerçekleştirdik. Sigorta şirketi açısından sermaye yeterliliğini çok önemsiyoruz. Ana Sigorta’yı satın alırken bir sigorta şirketi kurma maliyetinin 6 katı kadar sermaye koyduk. Amacımız bu pandemi döneminin tüm sıkıntılarına rağmen kadromuzu ve teknik altyapımızı oluşturup, bir an önce acente ve müşterilerimizle buluşmak istiyoruz” diye konuştu.
Ana Sigorta sigortacılığın start-up şirketi olacak
Öztürk, Kantar’ın “Bu kadar sigorta şirketi varken siz nasıl bir farklılık getireceksiniz?” sorusunu ise şöyle cevapladı: “Biz bu yolculuğa acentelerimizle birlikte çıkacağız bir gönüllülük kültürü oluşturmayı planlıyoruz bu bizim enerjimiz olacak. Ülke sigortacılığının akışı içerisinde belki biraz fazla belki biraz az ama tüm branşlarda olmayı planlıyoruz. Sigortacılık geleneksel bir meslek. Geleneksel meslekleri teknolojiyi kullanarak dönüştürme adına müthiş bir isteğim var. Ana Sigorta’nın sigortacılığın start-up şirketi olacağını düşünüyorum. Acentelerimizin aidiyet bağını güçlendireceğiz. Sigortanın teknoloji araçlarını kullanacaklar ve işleri çok kolaylaşacak. Ve biz farklı ürünler ile çıkacağız. Çok kısa bir zaman sonra üretime başladığımızda bütün sektör ve acenteler bizim bu alandaki farklılığımızı görmüş olacak.”
Öztürk, “Sektörde belli bir sıralamada yer alalım diye zarar edecek işlerin içerisinde olmayacağız. Arkadaşlarımın hiçbirinin aklında ‘Biz zarar edecek olsak da bu şirketi büyütelim’ şeklinde bir düşünce yok. Belki kaplumbağa hızıyla ama emin adımlarla yolumuza devam edeceğiz. Pandemi döneminde sağlık sigortaları öne çıktı, deprem oldu DASK yoğun bir şekilde gündeme geldi; dolu yağdığında ise dolu hasarını kapsayan ürünlerin reklamı yapıldı. Risk gerçekleştiğinde onun sigortasını gündeme getirmek yerine riski öngörüp, sektörümüzde bu değişimleri gerçekleştirirsek daha iyi olmaz mı? Teknolojinin ve süreçlerin bu kadar hızlı geliştiği bir dönemde yaşamımızın geçmişteki gibi devam etmesini bekleyebilir miyiz? Biz bugünden kendimizi ve şirketlerimizi geleceğe konumlandırmalıyız” şeklinde açıklama yaptı.