22 Kasım 2024, Cuma
spot_img

Allianz Türkiye, enflasyon yönetimi ve sağlıkta globale değer katıyor

Allianz Türkiye olarak global bir grubun parçası olmanın avantajını yaşadıklarını söyleyen Allianz Türkiye CEO’su Tolga Gürkan, “Birbirimize fayda sağlayabiliyoruz. Bu etkileşimle hep beraber öğrenerek daha iyiye doğru koşuyoruz. Şu an gündemde enflasyon yönetimi var. Bu alanda onlara tecrübelerimizi aktararak değer katıyoruz. Bunun yanı sıra sağlık branşında da çok ön plandayız. Globalde liderlik ettiğimiz projeler var” dedi.

SİGORTAMEDYA / SİGORTA EKRANI

Allianz Türkiye, Cumhuriyetin 100. yılında 100 yaşına ulaşmanın mutluluğunu yaşıyor. Şark Sigorta olarak başladığı hikâyeyi sürekli gelişerek, yenilenerek ve kurum kültürünü koruyarak bugünlere getiren şirket, Türkiye’de elde ettiği başarıların yanı sıra sahip olduğu deneyim, edinim ve ürettiği projelerle globalde de Allianz Grubu’na ışık tutuyor. Sigorta Ekranı’nda Sigorta Medya Genel Yayın Yönetmeni Can Kantar ve Damla Özafşar’ın konuğu olan Allianz Türkiye CEO’su Tolga Gürkan, Allianz Türkiye ile açıklamalarda bulundu. Geride bıraktığımız yılı sigorta sektörü açısından değerlendiren Gürkan, sigorta branşlarından dağıtım kanallarına, bireysel emeklilik sisteminden dijitalleşmeye kadar birçok konuda yeni hedef ve projeleri hakkında bilgi verdi.

Allianz Grubu ile sürekli iletişim halinde olduklarını belirten Allianz Türkiye CEO’su Tolga Gürkan, “Beraber birçok projeye imza atıyoruz ama son dönemde en çok öne çıkan konumuz enflasyon yönetimi. Avrupa’da da bu konu gündemde ve onlar buna bizim kadar alışık değiller. Biz birçok tecrübeden geçerek öğrendiğimiz bir yaklaşımla bu konuda çok daha çevik ve hızlıyız. Bu noktada bütün öğrenimlerimizi çok şeffafça paylaşıyoruz. Global şirket olmanın bir avantajı da karşılıklı olarak birbirimize fayda sağlayabilmek. Bu etkileşimle hep beraber öğrenerek daha iyiye doğru koşuyoruz. Sadece enflasyon yönetimi değil, sağlık branşında da çok ön plandayız ve burada da Allianz Grubu’ndaki potansiyelleri değerlendirmek ve diğer arkadaşlarımıza destek olmak adına sürekli olarak istişarelerde bulunuyoruz” şeklinde konuştu.

2022 sektör için bir mücadele dönemi oldu

Geride kalan yılı sektör açısından değerlendiren Gürkan, 2022’nin herkes için zorlu bir yıl olduğunu söyleyerek, “Sektör açısından beklemediğimiz birçok faktör devreye girdi. Yükselen bir enflasyonla başladık. Sonra savaş gündeme geldi. Daha sonra kur artışları ve buna bağlı maliyet artışları oldu. Ama krizler dönemindeyiz ve burada hızlı adapte olan kurumların ve bireylerin başarılı olacağını düşünüyoruz. Biz de bunu yapmaya çalışıyoruz. Sektörün uzun zamandır yaşadığı en zorlu seneydi ama hep beraber çok hızla adapte oluyoruz ve yönetmeye çalışıyoruz. 2022 belli ölçüde sermaye yeterlilik rasyolarının düştüğü, teknik zararın arttığı ama buna rağmen şirketlerin de gerekli aksiyonları hızla almaya çalıştığı bir mücadele dönemi oldu” dedi.

Allianz olarak öğrenimlerle dolu bir yıl geçirdik

Gürkan, 2022’nin Allianz için de çok zor fakat öğrenimlerle dolu bir yıl olduğuna dikkat çekerek, şunları söyledi: “Birçok ders çıkarttık ve birçok şeyi düzeltme şansımız oldu. Teknik anlamda ilk dokuz ayı yüzde 120 zararla kapattık. Her 100 liralık prime karşı 120 liralık bir ödememiz oldu. Bunu yatırım gelirleriyle beraber pozitife çevirebildik ama sermaye yeterlilik rasyomuz eriyor çünkü o seviyede bir kazanç elde etmiyoruz. Bu zorlu dönemde yatırım gelirlerini optimize etmeye çalışmak hepimiz için çok önemli çünkü zararı kapatmanın tek yöntemi bu. Fakat burada bir sigorta şirketi olarak çok da fazla spekülatif şeyler yapamayız. O yüzden yatırım portföyümüzü çok dikkatli olarak, öngörerek ve ona göre pozisyon alarak daha garantili şekilde yönetmeye çalışıyoruz. Fiyatlama, risk algımız ve politikalarımızda da çok daha dikkatliyiz ama bütün bunları yaparken de müşteri odaklılıktan hiçbir şekilde vazgeçmek istemiyoruz. Geleceğe hazırlandığımız bir dünyada bu tip krizlerin kazanımlarımızı geriye götürmesini istemiyoruz. Bu yüzden buraya sürekli yatırım yapıyoruz.”

Trafikteki en temel sorun fiyatlama

Trafik branşının teknik zararın çoğunluğunu oluşturduğunu dile getiren Gürkan, “Trafik sigortalarının on yıllık bir sorumluluk süresi var. Temeldeki en önemli maliyet kalemi de asgari ücretlerdeki artış. Burada öngörümüzün çok daha ötesindeki artışlar daha önce yazdığımız işlerle alakalı bir düzeltmeye gitmemizi gerektiriyor ve bunu bir kerede yapmak zorunda kalıyoruz. Bunu 2021’in sonunda ve 2022’de tüm yıl boyunca asgari ücret artışlarını, enflasyona paralel gidişatı takip ederek yapmak zorunda kaldık. Bütün bunun sonucunda da teknik sonuçlarımız ciddi ölçüde negatif olarak etkilendi. Bununla beraber tabii kur ve enflasyondaki artışın maddi hasar tarafına da olumsuz etkileri oluyor. Dolayısıyla bütün bunları birleştirdiğimiz zaman çok ciddi bir yükle karşı karşıya kaldık. Trafik sigortasını belli bir tarifeyle yönetiyoruz. Buradaki fiyatların yeterliliğini son gelişmeler çerçevesinde tekrar değerlendirmeye çalışıyoruz. Esas olan sürdürülebilirlik. Ben trafik sigortasının zor bir branş olduğunu düşünmüyorum çünkü ekonomik parametreler çok belli. Bunlarla ilgili öngörülerin gerçekçi olması gerekiyor. Bunu takip ederek ilerlememiz gerekiyor. Onun dışındaki konuların biraz daha ikincil olduğunu düşünüyorum. En temel sorunumuz olan fiyatlamayı, tarifeyi çözmemiz gerekiyor.  Tarifeyi çözdükten sonra diğer iyileştirmeler çok önemli katkılar verir” ifadelerini kullandı.

Branş dinamikleri fiyatları etkiliyor

Birçok sektörde olduğu gibi sigorta sektöründe de artan maliyetlerin fiyatlara yansıdığını aktaran Gürkan, burada acentelere çok önemli bir iş düştüğünü belirterek, “Sigortalılarla birebir iletişimde oldukları için bu sürecin neden kaynaklandığını ve sigortalı olmanın esas bu dönemlerde nasıl bir önem teşkil ettiğini aktarabilmek önemli. Tüketicinin sektör dinamiklerini bilmeden yüzde 150-200 gibi fiyat artışlarına tepki göstermesi çok normal ama burada bize düşen görev bunu anlatabilmek. Aracılarımız, acentelerimiz bunu çok başarılı bir şekilde yapıyorlar. Bu konuda biz de sürekli iletişimdeyiz. Durumu ve sebepleri anlatmaya çalışıyoruz” dedi.

Her branşın farklı dinamikleri olduğuna vurgu yapan Gürkan, “Kaskoda en öne çıkan kur ve buna bağlı olarak araç fiyatları. Trafik tarafında asgari ücret, konut tarafında inşaat maliyetleri, sağlık tarafında enflasyon ve TTB’nin verdiği artış kararları etkili oluyor. Bunların hiçbiri öngörebildiğimiz konular değil. Bu sadece Türkiye’nin sorunu değil. Avrupa’daki çalışma arkadaşlarımızın da aynı sorunları var. Onlarla sürekli istişare halindeyiz. Öngörü ve tecrübelerimiz gerçekten çok değer buluyor. Onlar için bu yeni bir konu” şeklinde konuştu.

Maliyet artışlarını poliçelere yansıtmak zorundayız

Dikkat çekici fiyat artışlarının iki sebebi olduğunu söyleyen Gürkan, konuyla ilgili programda şu açıklamayı yaptı: “Birincisi, geçmişteki fiyat yeterli değildi çünkü o zaman kuru da enflasyonu da çok daha farklı bir yerde öngörmüştük ve bu yüzden çok ciddi teknik zararla karşılaştık. Bunu sigorta şirketleri üstlendiler ama bu sürdürülebilir bir süreç değil. Dolayısıyla ilk aşamada fiyatlara bir düzeltme yapmamız gerekiyor ve onu da yenileme döneminde yapabiliyoruz. Genel şartlar gereği on iki aylık dönemde hiçbir fiyat değişikliği uygulamamız yok. O on ikinci ayda ilk önce geçmişteki fiyatı düzeltip olması gereken noktaya taşıyoruz. Sonra her branşta farklı olan maliyet dinamiklerini dikkate alarak gelecek on iki ayı fiyatlamaya çalışıyoruz. Dolayısıyla ikisi bir araya geldiğinde de yüksek fiyat artışlarıyla karşılaşıyoruz.”

Sigorta şirketlerinin keyfi fiyat artışı yapmadıklarının altını çizen Gürkan, “Çok büyük bir ekosistemin merkezindeyiz. Burada servisler, otomotiv firmaları ve hastanelerin sunduğu maliyetleri müşterilerimize en doğru şekilde yansıtmaya çalışıyoruz. Bizim sonuçlarımız tamamıyla şeffaf bir şekilde TSB sayfasında yayınlanıyor. Geldiğimiz noktada aslında sigorta şirketleri 2022 senesinde bu ekosistemdeki maliyet artışlarını tamamıyla üstlendi. O yüzden bu teknik zararla karşılaştılar. Bunu hizmet aldığımız kurumlara ve müşterilerimize yansıtmamaya çalıştık ama bu sürdürülebilir bir denge değil. Bizim o maliyet artışlarını mutlaka yansıtmamız gerekiyor” dedi.

TSS topluma yayılıyor ve çok değer görüyor

Sağlık sigortasının çok önemli bir ürün olduğuna dikkat çeken Gürkan, bunun artan özel hastane maliyetlerini yönetmek için en doğru ürün olduğunu belirterek, “Sisteme ne kadar erken girilirse o kadar iyi. Burada da fiyat artışları var ama sistemin sürekliliğini sağlamak adına sigortalılarımıza teminat yapıları veya hastane network kapsamları itibariyle herkesin bütçesine uygun alternatifler sunuyoruz. Özellikle TSS çok başarılı bir ürün. 2021’i ÖSS ve TSS’de 2,5 milyon sigortayla kapatmıştık. ÖSS pahalı bir ürün olması itibariyle o kadar hızlı büyümüyor. Orada toplamda 100 bin sigortalı gibi bir artış var. Buna karşılık TSS’de1 milyona yakın bir artış gözlemliyoruz. TSS topluma yayılıyor ve çok da değer görüyor. Biz de bunun çok değerli ürün olduğunu düşünüyoruz” diye konuştu.

Globalde sağlıkta liderlik ettiğimiz projeler var

Sağlık sigortacılığı anlamında giderek artan penetrasyonu en iyi hizmetle buluşturmaya çalıştıklarını ifade eden Gürkan, “Allianz olarak yapmaya çalıştığımız daha fazla dijitalizasyon, daha fazla daha iyi hizmet. Sağlıkta öne çıkan şirketlerde birinci ya da ikinciyizdir ama uygulamalarımız, sağladığımız müşteri memnuniyeti, otomasyon ve dijitalleşme anlamında Allianz Türkiye’yi en tepeye koyarım. Daha fazla yaygınlaşması adına Allianz Grubu’nda sağlık konusunda da liderlik ettiğimiz projelerimiz var” dedi.

Bireysel tarafta farklı ürünleri denememiz lazım

Allianz olarak çok geniş bir ürün yelpazesine sahip olduklarını aktaran Gürkan, bireysel tarafta sadece Allianz olarak değil sektör olarak da bazı eksiklerin olduğunu söyleyerek, “Farklı coğrafyalarda, Avrupa’da özellikle tutunmuş ürünler var. Bunları denememiz, kanallarımızla buluşturmamız lazım. Bunlardan biri evcil hayvan sigortası. Gerçekten bir ihtiyaç var. Buradaki hizmet altyapısı geliştikçe daha da fazla penetrasyon olacağını düşünüyorum. Biz de sürekli öğreniyoruz. İlk çıktığınız üründe başarılı olmak çok kolay bir şey değil. Müşterilerin, sigortalıların taleplerini, ihtiyaçlarını dikkate alarak sürekli revizyonlarla en doğru ürünü, en doğru fiyatla buluşturmaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

Sağlıkta üründen çok hizmete odaklanıyoruz

Sağlık tarafında üründen ziyade hizmete odaklandıklarının altını çizen Gürkan, “Burada sadece ödeyen bir kurum olmaktan ziyade müşterilerin tüm yolculuğunda yanlarında olmak, onlarla beraber hareket etmek, daha koruyucu hizmetleri devreye almayı hedefliyoruz. Bu çok kolay bir konu değil. Hala tüm dünyanın cevabını net olarak bilmediği bir konu ama denemeden, yanılmadan da çözüm üretilemiyor. Burada yakında duyuracağımız ve devreye alacağımız hizmetlerimiz var. Bunlarla beraber daha önce kronik hastalıklarla ilgili çözümlerimiz vardı. Burada çok önemli deneyimlerimiz oldu. Bu yolculuğu sürekli geliştireceğiz” dedi.

Yolculuğumuzun sonu yok

Allianz Türkiye’nin 100. yılına ilişkin açıklamalarda bulunan Gürkan, “Bu, Şark Sigorta’yla başlayan Allianz’la devam eden bir yolculuk ama kurum aynı kurum. Kurumun kültürü aynı. Yaptıkları, ekonomide oynadığı rol, verdiği destekler onun tarihi. Biz bununla gurur duyuyoruz. Bunu yansıtmaya çalışıyoruz. Ülkenin ekonomik ve sosyal gelişiminde her anlamda son yüzyılda çok önemli bir rol oynamış bir kurum. Bu yolculuğa Allianz markasıyla daha nice yüzyıllar devam edeceğiz diye umuyoruz. Planlarımız bu yönde. 100. yıla özel etkinliklerimiz olacak ama bizim yolculuğumuz 95. yılda da,  96.’da da aynıydı. 100. yılda da aynı. Her zaman güvenilir, sürdürülebilir ve çok iyi hizmet veren; her zaman sigortalıların yanında olan “Allianz Seninle” diyen bir kurum olmak. Burada çıtayı da her sene daha da yukarıya taşımaya çalışıyoruz. Yolculuğumuzun sonu yok. Tüm ekip arkadaşlarımla, tüm dağıtım kanallarımızla beraber verdiğimiz hizmeti daha da öteye taşımak için kolları sıvadık. 2023 yılının da aynı şekilde başarılarla dolu olmasını diliyorum. Buradan da aslında tüm dağıtım kanallarımıza çok teşekkür ediyorum. Yaşanan zorluklar sadece sigorta şirketlerinin zorlukları değil. Onlar da sahada birçok zorluğu yaşıyorlar. El birliğiyle, omuz omuza bu süreçleri atlatarak daha nice başarılar elde edeceğimize eminim” diye konuştu.  

BES için atılan her adım çok değerli

BES’in çok önemli bir alan olduğunu belirten Gürkan, burada atılan adımların çok değerli olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti: “Bunların hepsi rakamlara da yansımaya başladı. 7 milyon civarında takılıp kalmış olan bireysel emeklilik sistemi bir anda tekrar yukarı doğru ciddi anlamda ivmelenmeye başladı. Bunda devlet katkı payının yüzde 30’a çıkarılması ve 18 yaş altının sisteme dâhil edilmesi çok etkili oldu. Bütün paydaşlara faydasını gözlemliyoruz. Özellikle 2022 yılında bunu gördük. Ülkenin tasarrufunu önemli derecede destekliyor ve uzun vadeli bir fon yaratıyor. Bu yüzden de devletimizin aldığı kararlar bunu destekleyecek yönde. Bir diğeri çok iyi incelenerek, analiz edilerek dengeli bir şekilde yapılan BES yatırım sürecinin sermaye piyasalarını da çok daha sağlıklı bir derinleştirdiğini gözlemliyoruz. Bu da giderek daha fazla yatırımı buraya çekecektir.”

BES, yurt içi tasarrufların en önemli kalemi olma yolunda

BES’in geçen yıl enflasyona karşı çok başarılı bir sonuç aldığına dikkat çeken Gürkan, “BES, 2022’in özellikle son dokuz ayında enflasyona karşı tek başarılı olan, enflasyonu yenebilen veya ona yakın olabilen fona bağlı olarak yegâne yatırım oldu. Önümüzdeki dönemde BES’in bu ivmeyle aynı şekilde devam etmesini bekliyorum. Yatırımcılar veya sisteme katılanların önemli bir kısmı sadece devlet katkısı için değil yatırım ve fonlar çok iyi yönetildiği için de sisteme gelmeye başladılar. Enflasyon karşısında eriyen birikimlerini emeklilik fonlarına aktarmaya başladılar. Burada çok daha stabil ve enflasyona karşı başarılı bir yönetim olduğu için büyük miktarlardaki yatırımlar buraya kaymaya başladı. Bu bir başlangıç. Burada iyi performans göstermeye devam etmemiz gerekiyor. Müşteriyle daha da şeffaf, daha da iyi etkileşimler kurmamız gerekiyor ki onlar da verdikleri kararın karşılığını aldıklarından emin olsunlar. BES’in bu ivmeyle ülkemizdeki yurt içi tasarrufların en önemli kalemi olmaya doğru bir yolculuğa çıktığını düşünüyorum. Sigorta şirketleri olarak bizim de bunu daha iyi hizmetle sürekli desteklememiz gerek” dedi.

Hizmetlerimizde farklılaşmaya çalışıyoruz

Allianz Türkiye olarak finansal danışmanlık konusuna çok önem verdiklerini  ve bu alanda çok yatırım yaptıklarını aktaran Gürkan, şunları söyledi: “Verdiğimiz hizmetlerde farklılaşmaya çalışıyoruz. Bunlardan birincisi, dijital taraf. Ben burada kullanıcı olarak çok keyif alıyorum. Özellikle bireysel emeklilikte İstediğim her sorunun cevabını orada buluyorum. Her türlü karşılaştırmayı yapabiliyorum. Çok şeffafça müşterilerimize aslında yaptıkları yatırımın karşılığını alıp almadıklarını görmeleri için günlük bazda bir hizmet sunuyoruz. Bir diğeri de finansal danışman. Bu hizmetimiz hep vardı ama bunu daha farklı bir yapıya büründürdük. Çok daha aktif bir şekilde birebir olarak müşterilerimizle görüşüyoruz ve onların değişken piyasa trendlerine göre önceden pozisyon almalarını sağlayarak bu süreçten en iyi şekilde ayrılmalarını sağlamaya çalışıyoruz. Bunu gören müşterilerimiz bize daha fazla fonlarını getirmeye başladılar. Bu şekilde değer yaratarak ülkenin tasarruf ihtiyacına biz de elimizden geldiğince katkı vermeye çalışıyoruz. Burası daha bir başlangıç. Öğrenerek gidiyoruz burada da. Birebir hizmeti, her segmenti, her müşteriye veremiyorsunuz. Bunlar mutlaka birtakım segmentasyonlar sonucu gerçekleşiyor ama hiçbir müşteriyi de ıskalamak istemiyoruz. Vereceğimiz hizmetlerde müşterilerimiz için en avantajlı durumu sağlayacak kurgu ve yatırımları yapıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz.”

Acentelerimizin iş potansiyellerini geliştirmek istiyoruz  

Allianz’ın sadece Türkiye’de değil tüm dünyada da en önemli dağıtım kanalının acenteler olduğuna vurgu yapan Gürkan, acenteleriyle sürekli iletişim halinde olduklarını söyleyerek, “Tüm kriz dönemlerinde hep beraberdik. Birbirimize destek olduk ve sigortalılarımızın sürekli yanında olarak onları destekledik. Allianz Grup acentelerinin müşterilerine verdiği danışmanlık hizmetinin çok net farkında. Sigorta ürünü basit bir ürün değil. Sattığımız en önemli ürünler kişiye özel. O kişinin tanınması ve ihtiyaçlarının karşılanması gerekiyor. Bunu da en iyi bilebilecek kişiler bu işin uzmanı olan acentelerimiz. Sağlık olsun, ticari olsun, kasko sigortası olsun onları en doğru şekilde sunabilecek kurumlar aracılarımız. Bunu çok iyi biliyoruz ve amacımız onların hayatını daha da kolaylaştırmak. Bu sene yeni birtakım hizmetlerimiz de olacak. Bunlarla beraber onların iş potansiyellerini daha da büyütmek ve geliştirmek istiyoruz. Hedefimiz her zaman bu” dedi.

Reasürans açısından sıkıntı yaşamıyoruz

Reasüran tarafıyla ilgili konuşan Gürkan, Allianz’ın kendi reasürans şirketiyle Allianz RE ile çaluştıklarını aktararak, “Bizim temel tercihimiz her zaman doğru riski seçmek ve buna göre iş birliğine devam etmek. Bu anlamda geçtiğimiz sene çok net bazı kararlar aldık. Minimum standartlarımız var. Bunlar yerine getirilmediği bizim o iş kolunda, o riskle devam etme şansımız bulunmuyor. Bu çok da adil bir yaklaşım olmuyor. Bizim belli bir takım önlem standartlarımız var. Süreç ve bütün bu iş birliği sürdürülebilir olsun diye bunların alınmasını istiyoruz. Bunları çok net tanımladık geçtiğimiz senelerde. Buna göre kararlarımızı alıyoruz. Bizim tarafımızda reasürans açısından bir sıkıntı yok” ifadelerini kullandı.

Röportajın tamamı Sigorta Ekranı’nda:

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER