Aksigorta, Türkiye’de bir ilk olan “İşim Sarsılmaz Deprem Güvencesi” ile işyerlerini deprem riskine karşı fiziki hasar şartı aramadan güvence altına alıyor. Bir parametrik sigorta ürünü olan poliçe, KOBİ’lere nefes olacak.
Seval ÖZKAP
Aksigorta, yeni ürünü ‘İşim Sarsılmaz Deprem Güvencesi’ ile bir ilke imza attı. Türkiye’nin ilk parametrik sigorta ürünü olma özelliği taşıyan ürün, işyerleri sahiplerine deprem riskine karşı fiziki hasar şartı aramadan güvence sunuyor. Dünyada daha çok tarımsal kayıplar için uygulanan parametrik sigortalar, bir afet sigortası türü. Bu tür ürünlerde deprem, sel gibi doğa kaynaklı katastrofik afetler gerçekleştikten hemen sonra ödeme yapılıyor. Maddi zarara bakılmaksızın poliçedeki teminat limitinin ödendiği bu sigortalar, fiziki hasar olsun ya da olmasın sigortalının yaşayabileceği finansal kayıpları azaltıyor.
Aksigorta’nın bu doğrultuda geliştirdiği İşim Sarsılmaz Deprem Güvencesi ürünü, dün (2 Haziran 2016) düzenlenen bir toplantı ile tanıtıldı. Soho House İstanbul’da düzenlenen toplantıya Aksigorta Genel Müdürü Uğur Gülen, Aksigorta Kurumsal İlişkiler, Reasürans ve Kurumsal Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Fahri Altıngöz ve Yıldız Teknik Üniversitesi Doğa Bilimleri Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Şükrü Ersoy katıldı.
21. yüzyıla uygun bir ürün
Hedef kitlesi, esnaf ve küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ) olan ‘İşim Sarsılmaz Deprem Güvencesi’ risk bölgelerine göre 55 TL ile 225 TL aralığında değişen primlerle 25 bin TL’den başlayan bir güvence sunuyor. Uğur Gülen, ürünün en büyük özelliğinin ise hasar ödemesinin, hasar yaşanmadan yapılması olduğuna dikkat çekerek, “İşim Sarsılmaz, 21. yüzyıla çok uygun bir ürün. Swiss Re ile geliştirdiğimiz parametrik sigorta türü olan bu üründe Hazine’nin de ciddi bir desteği var. Olası bir deprem sonucunda herhangi bir maddi zarar görmese de genel durum dolayısıyla ilerini devam ettiremeyen işyeri sahiplerinin tazminatları banka hesaplarına bulundukları bölgedeki depremin şiddetine göre en geç 10 günde ödeniyor” dedi.
Sigorta sektörünün bildiği ürünü satmayı sevdiğini belirten Gülen, “Sigortacılığa renk getiren ürünlerimiz var” dedi. Gülen, ürünün esnaf, KOBİ’ler ve kurumsal işletmelere tanıtılmaya başlanacağını belirterek, “Tanıtım sürecinde acente ve brokerlerimiz aktif rol alacak. Ayrıca organize sanayi bölgelerine de giderek ürünümüzü tanıtacağız” dedi.
İki yıllık bir çalışmanın ürünü
Fahri Altıngöz ise yaptığı konuşmada, iki yıldır bu ürün üzerinde çalıştıklarını, bu konuda dünyanın çeşitli bölgelerinde çok farklı örnekler üzerinde araştırmalar yaptıklarını ve ardından Ar-Ge çalışmaları sonucunda İşim Sarsılmaz Deprem Güvencesi’ni geliştirdiklerini söyledi. Parametrik sigortaların dünyada uygulanma modelleri hakkında da bilgiler veren Altıngöz, “Japonya’da deprem parametrik sigortaları uygulaması var; iş kaybı ve gelir kaybına karşı güvence sunuluyor. Hindistan’da tarım, Kaliforniya’da iklim koşullarına bağlı parametrik sigortalar söz konusu” şeklinde konuştu.
Tayland’da yaşanan sel felaketinden örnek veren Altıngöz, “Katostrofik hasarların gerçekleşemeyeceği bir yer olarak düşünülerek burada yatırımlar yapılmış. Ancak yaşanan sel felaketi, burada yatırım yapan ülkelerin gelir kaybı yaşamasına hatta iş durması yaşamasına bile neden oldu. Fiziksel hasarları geleneksel sigortalar ödüyor ancak bu tür kayıplar ancak parametrik sigortalarla karşılanabiliyor” dedi.
Parametrik sigortalarda kuraklık, sel, deprem gibi doğal afetler dolayısıyla etkilenen bölgelerde farklı iş kollarıyla ilgilenenlerin zararlarının tazmin edildiğini belirten Altıngöz, “Bu ürünlerde fiziki, maddi hasara bakılmaksızın ödeme yapılıyor. Riskin, belirlenen aralıklarla gerçekleşip gerçekleşmediğine bakılıyor” şeklinde konuştu. Altıngöz, ürün hakkında bilgilendiren bir sunum da gerçekleştirerek, ürünün işletmelere nefes olacağını da sözlerine ekledi.
Ersoy: Bu ürün bir sosyal sorumluluk projesi
Şükrü Ersoy, “İşim Sarsılmaz Deprem Güvencesi” ürününü bir sosyal sorumluluk poliçesi olarak nitelendirirken, depremin büyüklüğü ve şiddetinin farklı olgular olduğuna dikkat çekti. Depremin büyüklüğünün Richter ölçeği ile belirlendiğine dikkat çeken Ersoy, depremin şiddetinin o alanda yaratığı etkileri ifade ettiğini açıkladı. Parametrik sigortaların devletlerin üzerinden çalıştığı bir konu olduğuna dikkat çeken Ersoy, “Bir ülkenin depremden etkilenmesi için altından fay hattının geçmesine gerek yok” ifadelerini kullandı.
Türkiye ekonomisinin kalbi olan Marmara Bölgesi’nde 1999’da üç ay arayla yaşanan iki depremin yıkıcı etkisinin hala devam ettiğini belirten Ersoy, Richter ölçeğine göre 7,4 büyüklüğündeki 17 Ağustos Kocaeli Depremi ve ardından 12 Kasım’da Düzce’de gerçekleşen 7,2 büyüklüğündeki deprem sonucunda 47 binden fazla işyerinin zarar gördüğünü, depremin etkilediği alanın ise Bolu’dan İstanbul’un Avcılar ilçesine kadar olduğuna dikkat çekti. “Böylesine bir deprem sonrasında insanların hayatlarını devam ettirebilmesi ve zararlarını tazmin edebilmeleri çok uzun zaman aldı. Bu zararın toplam maliyeti 15 milyar doların üzerinde oldu. Türkiye ekonomisine etkisini ise ölçmek mümkün değildi” diyerek İşim Sarsılmaz Deprem Güvencesi’nin 1999’da olması durumunda bölgede yaşayanların daha hızlı toparlanacaklarına inandığını söyledi.
Eğlenceden sağlık sektörüne kadar birçok iş kolu için faydalı
Deprem sonrası hasar şartı aranmaksızın tazminat ödemesi alınmasına imkan tanıyan İşim
Sarsılmaz Deprem Güvencesi, ödemelerin ekspertiz sürecine gerek kalmadan hesaplara hızlı bir şekilde yapılmasını sağlıyor. Ürün, depremin yaratacağı fiziksel hasarların yanı sıra, deprem sonrası oluşabilecek çevresel faktörlerden kaynaklı, hasar yaratmayacak risklere karşı da işyerlerini güvenceye alma şansı sunuyor.
Üründen eğlence parkları, konser alanları, AVM’ler, marketler, mağazalar, oteller, hava yolu firmaları, turizm acenteleri, hastaneler, fabrikaların yanı sıra inşaat, ulaşım gibi iş kolları müşteri kaybı, kar kaybı, kapasite aşımı ile insan kaynağı problemi yaşanması, iş durması gibi risklere koruma elde edebilir.
Hasar 10 günde ödeniyor
İşim Sarsılmaz Deprem Güvencesi poliçesi sahipleri, deprem gerçekleştiğinde MASAK’ın istediği vergi levhası, ticaret sicil gazetesi, imza sirküleri, kimlik fotokopisi belgeleri ile IBAN numaralarını Aksigorta’ya ileterek, tazminat ödemesini 3 ila 10 gün arasında alabiliyor.
Adım adım İşim Sarsılmaz Deprem Güvencesi
*Üründe primler, DASK deprem tehlike haritasına göre dizayn edildi.
*Depremin şiddeti Mercalli skalasına göre belirleniyor. Mercalli, depremin şiddetini, depremin büyüklüğü, derinliği ve koordinatlarının birleşimiyle hesaplayan 12 basamaklı bir ölçüm metodu.
Richter, merkez üssündeki depremin büyüklüğünü ölçerken Mercalli, merkezden bağımsız olarak depremin ilgili lokasyonda yarattığı şiddet ölçümlenebiliyor.
Richter ölçeğine göre 6-6,9 aralığındaki depremin, 7-9 aralığındaki Mercalli’ye; 7 ve üzeri Richter’in, 9 ve üzeri Mercalli’ye eşit olduğu varsayılıyor.
*Mercalli sonuçları, yani depremin şiddeti, 24 saat sonrasında koordinat bazında bilgi veren, bağımsız ve tarafsız bir kuruluş olan ABD Jeolojik Araştırma Kurumu USGS tarafından faydalanılarak ölçülecek.
*Mercalli ölçeğine göre 7-9 basamakları binaların sarsıntıdan etkilendiğini, 10-11 basamakları kırılmaların yaşandığını ve 12 basamağı jeolojinin değişebileceğini ifade ediyor.
* İşim Sarsılmaz Deprem Güvencesi, Mercalli basamağına göre 8’inci basamağın altındaki şiddette tazminat ödemiyor. 8-9 basamaklarında poliçede belirtilen teminatın yüzde 50’si ödeniyor. 9 ve üzeri basamaklarda ise teminatın yüzde 100’ü ödeniyor.
*Sigortalı, deprem olduktan sonra 72 saat içersinde koordinatlarında hissedilen en yüksek deprem şiddetine karşı talep ediyor.
*Geçerliliği bir yıl olan poliçe, tazminat ödemesi yapıldığında sonlanıyor.
Teminat limitleri neler?
Poliçede 25 bin TL, 50 bin TL, 100 bin TL, 250 bin TL, 500 bin TL ve 1 milyon TL olmak üzere altı adet teminat seçeneği bulunuyor. Ayrıca sigortalı, 1 milyon TL üzerinde teminat isterse de sunulabiliyor. Üründe primler, seçilecek teminat limiti ve bulunulan DASK Deprem Bölgesi’ne göre farklılık gösteriyor. Örneğin, 25 bin TL’lik teminat seçen bir sigortalı, birinci derece deprem bölgesinde ise 225 TL prim, beşinci derece deprem bölgesinde yer alıyorsa 55 TL prim ödeyerek ürüne sahip olabiliyor.
