AcerPro’nun katkılarıyla hayata geçirilen Insurtech Startup Projesi’nin açılışı yapıldı. AcerPro Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Acer, projeyle sigorta bilişim teknolojileri alanında nitelikli elemanlar yetiştirmeyi hedeflediklerini söyledi
SİGORTAMEDYA ÖZEL
AcerPro’nun Mehmet Rıfat Evyap Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde açtığı Insurtech Akademi eğitime başladı. Açılış için düzenlenen törende konuşan AcerPro Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Acer, projeyle sigorta bilişim teknolojileri alanında nitelikli elemanlar yetiştirmeyi hedeflediklerini söyledi.
Konuşmasına “Kendimden bahsedeyim” diyerek başlayan Acer, “Teknik lisede bilgisayar okudum. Bilişim teknolojileriyle orada tanıştım. İstanbul Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği’ni kazandım. Tek idealim buydu. Sonra yazılım şirketimiz oldu. Bilişim alanında faaliyetlerimiz sürüyor. AcerPro’yu 2005’te kurduk ve o zamandan beri çalışıyoruz. AcerPro, sigorta teknolojileri alanında hizmet veriyor ve yaklaşık 50 kişilik bir yazılım ekibiyiz. Yıldız Teknik Üniversitesi Teknopark’ta faaliyet gösteriyoruz. Aynı zamanda İsviçre’de iki yıldır faaliyet gösteriyoruz. Bu senenin başında İngiltere’de de ofis açtık. Orada da varız. Yani burada edindiğimiz tecrübeleri, yurt dışında da yazılım ihracatı olarak bir Türk yazılım şirketi olarak sunmaya başladık” dedi.
“İş hayatının çok önemli bir parçası sigorta”
Faaliyet alanlarının sigorta teknolojileri olduğunu belirten Acer, “Bu alanda 13 yıldır çalışıyoruz. Özellikle bankaların sigorta yazılımlarını yapıyoruz. Dijital sigorta teknolojileri geliştiriyoruz. Son bir yıldır yeni bir jargon çıktı: Insur tech yani insurance technology demek. Dünyada da çok konuşuluyor bu. Sigorta teknolojileri demek. Ne demek bu? Sigorta sektörünün verimliliğini artıran, operasyon maliyetlerini düşüren, inovatif, yenilikler sağlayan her türlü faaliyete insurtech denir. Bu birçok alana hitap ediyor. Bu sadece yazılım değil aslında. Dijital sigorta satılması, hasar anının yönetilmesi, otomotiv sektörü, sağlık sektörü. Birçok alana gidiyor. Sigortanın anlamı, risklerimizi bertaraf etmek demek. İş hayatının çok önemli bir parçası sigorta. Dünyada iki yıldan beri bu teknoloji çok konuşuluyor. Dünya devi firmalar çok önemli yatırımlar yapıyor insurtech için. Mesela Allianz Almanya’da 2017 yılında yeni inovatif projeler için 430 milyon Euro’luk bütçe ayırmış. Fakat ülkemizde bu alan çok yeni. Yeni yeni konuşulmaya başlanıyor. Araştırdığımda Amerika bu alanda çok ileri. Dünyada bu alanda bin 500 tane insturtech start-up şirketler kurulmuş” şeklinde konuştu.
“Önümüzdeki 10 yılda hayati şekilde önem kazanacak”
Acer konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bence insurtechin en önemli özelliği risk önleyici olması. Mesela arabanızın kaskosu var. Bir hasar oluyor. Hasar olduktan sonraki süreçte sigorta şirketi size bir tazminat ödüyor ve hayatınıza devam ediyorsunuz. Ama hasar olmazsa sigortaya ihtiyaç kalıyor mu? Veya ne kadarını önleyebiliyor? Hasarın ne kadarını önleyebiliriz. Tesla, elektrikli araç piyasaya sunuyor. Hasar önleyici sensörler yerleştirmiş. Hasar riskini yüzde 80 veya 90 önlüyor. O zaman kasko sigortasının yapısı değişiyor. Bu yüzden insurtech yatırımları çok önemli oluyor. İnsurtech önümüzdeki 10 yılda hayati şekilde önem kazanacak. Hayatımızı çok etkileyecek. Biz de bunu tespit ettikten sonra şirket olarak bu alanda faaliyet göstermek istiyoruz. Edindiğimiz tecrübelerle iş hayatına katkı sağlamak istiyoruz. Artık bir yazılım şirketi olarak öğrencilerle konuşuyoruz işe almak için. Ama görüyoruz ki hakikaten bu işi öğrenmeden geliyorlar okullardan. Bu diğer sektörlerde de böyle. Biz nasıl bir yazılımcı istiyoruz diye düşünüp, ona göre yola çıktık. İnsurtech alanında sektöre yön veren faaliyetler yapmak istiyoruz bu okulla. Tahmin ediyorum buradaki eğitimler sayesinde bütün Avrupa’ya hizmet verir hale gelecek.”
“AcerPro’nun katkısı çok önemli”
İstanbul İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Serkan Gür de Insurtech Akademi’ye katkılarından dolayı AcerPro’ya teşekkür ederek, “Sigortacılık teknolojileri açısından baktığımızda dünyada AcerPro’nun yeri çok önemli. Bu teknoloji bağlamında sigorta yazılımları geliştirmelerine imkân sağlamak ve bundan sonraki istihdamlarını mümkün kılan bir proje içerisinde olmak ayrıca büyük bir mutluluk veriyor. AcerPro’nun ilerleyen yıllarda da yatırımlarının katlanarak devam edeceğine inanıyorum” diye konuştu.
“Türkiye’de bir ilk”
İleriki yıllarda sigorta teknolojileri yazılım meslek lisesinin kurulabileceğini gündeme getiren Gür şöyle konuştu: “Öğrencilerin yetiştirilmesi açısından bu projeyi Türkiye’de bir ilk olarak tanımlayabiliriz. Ama tabii okul-sanayi işbirliklerimiz de İstanbul’da kuvvetlenerek artıyor. Bir benzer çalışmayı Vakıf Emeklilik’le yaptık. Onlara 2 okulumuzda sigortacılık laboratuarı kurduk mesela. Çocuklar sigortayı Vakıf Emeklilik’in desteğiyle öğreniyorlar. Hatta o okulları acente yapmak gibi bir hareketimiz var. Çocuklar bireysel emeklilik yapıp aynı zamanda para kazansınlar istiyoruz. Ya da başka bir markaya cep telefonu tamir atölyesi kurduk okula. O marka adına çocuklarımız cep telefonu ve ipadler tamir ediyorlar. Aynı zamanda para kazanıyorlar. Sektörsüz bir mesleki eğitim hayal etmiyoruz. Bu yüzden bütün misyonumuzu sektörle birlikte inşa ediyoruz. Tabii burada sigorta teknolojileri açısından baktığımızda nitelikli insan gücü ihtiyacının lise döneminden yetişmesi anlamında önemli bir adım gerçekleşmiş oldu. Biz bu dokunuşları artırmak isteriz. Sigorta teknolojileri yazılım meslek lisesini kurabiliriz ileride bakanlık olarak. Kafa ve dünya olarak hazırız. Sektör temsilciliklerinin eğitim bakanlığıyla temasa geçmesini ve nitelikli eleman yetişmesine yardımcı olmasını istiyoruz.”
“Güçlü meslek, güçlü gelecek”
Programın açılış konuşmasını ise Mehmet Rıfat Evyap Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Namık Kemal Mahioğlu yaptı. Mahioğlu, “Güçlü meslek, güçlü gelecek düsturuyla yola çıktık. Emeğinizin karşılığını somut olarak aldığınızda ‘İyi ki bu işi yaptım’ dersiniz. Bu projeyle öğrencilerimizin hayatlarına dokunduk ve somut bir gelecek bıraktık. Geleceğin dünyasının yazılım ile kurgulandığını biliyoruz. Öğrencilerimiz hem yazılım hem iş dünyasında büyük bir atılım yapıyorlar. Dileğim odur ki her mezun ettiğimiz öğrenci, teknolojiye katkıda bulunsun. Bu anlamlı projeyi hayata geçiren Acer Pro’ya, öğretmenlerime teşekkür ediyorum” dedi.
“Sektörde 70 bin açığımız var”
Mehmet Rıfat Evyap Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Bilişim Teknolojileri Alan Şefi İsmail Hamulu da projenin çıkış amacıyla ilgili detaylı bilgi verdi. Hamulu, “Sektörün beklentilerini, okuldaki eğitimin karşılamadığını fark ettik. Mesleki öğretmenlerimizin yeterli olmaması, sektörün nitelikli eleman bulamaması, mesleki okullardan çıkan öğrencilerin vasıfsız olmasından dolayı iş bulamaması, bunlar bu projenin amacı. Her yıl ülkemizde 10 bin kişi mezun oluyor bilişim alanında. Bunların niteliği tartışılır. 70 bin açığımız var, sektörde istihdam açığı. 2023’e kadar 300 bin olması bekleniyor. Bizim hedefimiz neydi? Nitelikli eleman yetiştirip lise düzeyinde sektöre kazandırmak. Bunu yaparken ortaokullardan bilişime ilgi duyan öğrencilerin tespitini sağlıyoruz. Daha sonra bilişime yönelen öğrencileri modern bir şekilde eğitmeyi planlıyoruz” diye konuştu.
“AcerPro desteğiyle profesyonel işlerde deneyim”
Hamulu açıklamasını şöyle sürdürdü: “Öğrencilerin aldıkları eğitimleri uluslararası geçerliliği olan sertifikalarla belgelendirmeleri son derece önemli. Yine belgesini almış öğrencinin daha fazla tecrübe kazanması için yine AcerPro desteğiyle profesyonel işlerde deneyim kazanmalarını amaçlıyoruz. Staj da çok önemli. İyi işletmelerle AcerPro işbirliğiyle staj yapmaları çok önemli. Üniversite eğitimlerini destekliyoruz. Microsoft ile çalışıyoruz. Modern müfredatı onlarla beraber yapıyoruz. Yapılacak projelerde insrutech yazılım projesi üretecekler öğrencilerimiz. Burada üretilen projeler start-up olarak gelmeye başladı AcerPro işbirliğiyle. Yazılım için İngilizce önemli. İngilizce eğitime önem veriyoruz.”
“Sürekli büyüyen proje”
Öğrencilerin aldığı eğitimin yeterli olacağını düşünerek bu projeye başladıklarını belirten Hamulu, “Üç yıl boyunca öğrencilerimiz eğitim alıyor. Yaklaşık 2 bin saatlik eğitim. Ama özel sektöre gittiklerindeyse bu eğitim hiç almamış gibi görülüyorlar. Vasıfsız eleman gibi. AcerPro’yla ortak noktamız buydu. ‘Nasıl bir eleman istiyorsunuz? Ona göre yetiştirelim’ dedik. Bu proje sürekli büyüyen proje. İş başka bir boyuta gidiyor. Öğrencilerimiz, AcerPro rehberliğinde iki önemli proje geliştiriyorlar. 18-19 yaşındaki öğrencilerimiz şirket yöneticilerine sunum yapacaklar. Sadece eğitim değil, ekonomik boyutu da var. Bu start-up lar çok önemli olacak ileride. Ben şuna inanıyorum meslek lisesi memleket meselesi diyoruz, sadece okul açmakla, laboratuarla açmakla olmuyor, amacına uygun kullanılıyor mu bu önemli” diye konuştu.
Yüksekova’dan İstanbul’a…
“Yaptığımız eğitimin önemine dikkat çekmek istiyorum” diyen Hamulu, konuşmasını şöyle tamamladı: “2013’te Hakkari Yüksekova’da öğretmenlik yapıyordum. Orada bir Erasmus projemiz vardı. Öğrencilerimiz Polonya’ya gidip staj görmüştü. Ama ben öğrencilerimizin İstanbul’u görmelerini ve kendi ülkelerinde staj yapmaları için birkaç firmaya mail atmıştım. AcerPro geri dönüş yaptı. İstanbul’a geldik… Öğrencilerimizi çok iyi ağırladılar. Daha sonra 2016’da İstanbul’a tayinim çıktı. 2016’da tekrar bu tarz bir işbirliği düşündük. Okul-sanayi işbirliği olsun istedik. Konferans-seminer verilsin istedik. Aklıma ilk Fatih bey ve AcerPro geldi. Biz onlardan seminer talep ettik. Bizim sonuç odaklı bir şey yapmamızı istedi. Bu eğitim sonunda buradan nitelikli bir mezun yetiştirebiliriz diye düşündük. Ekstra bir eğitim olmadan buradan çıktıktan sonra çalışabilir diye düşünüp projeyi şekillendirdik.”
