Trafik sigortası fiyatlarının düşmesi için yapılan birtakım düzenlemelerin uygulamaya geçmesiyle acenteler, kendilerine verilen önemin ve güvenin azalacağını ifade ediyor. Konuyla ilgili sosyal medyada #sigortaacentesizolmaz hashtag’i açan TÜSAF’a Doğa Sigorta’dan da destek geldi. Doğa Sigorta CEO’su Nihat Kırmızı, acentesiz sigortacılığı lastiksiz araca benzetti.
Zorunlu trafik sigortası hala sektörün en önemli gündem maddesini oluşturuyor. Trafik sigortası fiyatlarının düşmesi için yapılan birtakım düzenlemeler hem sektör hem kamuoyu tarafında olumlu karşılansa da bu kararın uygulamaya geçmesiyle acentelerin sigortalılar nazarında güven kaybına sebep olacağı, acentelere verilen önemin yavaş yavaş azalacağı ifade ediliyor. Konuyla ilgili sosyal medyada #sigortaacentesizolmaz hashtag’i açan acenteleri temsil eden Türkiye Sigorta Acenteleri Federasyonu’na (TÜSAF) Doğa Sigorta’dan da destek geldi. Doğa Sigorta CEO’su Nihat Kırmızı yaptığı açıklamada acentesiz bir sigorta sektörünün sürdürülebilir olamayacağını ifade etti.
Acentesiz sigortacılığın lastiksiz araca benzeyeceğini, hedeflere sadece jantlar üzerinde ulaşılamayacağını belirten Nihat Kırmızı “Bu yılın başından itibaren sektörün hatta kamuoyunun en çok konuştuğu konulardan biri trafik fiyatları oldu. Sektörün çok konuştuğu ve tartıştığı önemli konulardan biri de acenteler, acente yapıları, acente komisyonları, acentelerle şirketlerin ilişkileri, acenteye alternatif kanalların yaygınlığı oldu. Trafik fiyatlarında yapılan ve yapılması planlanan birtakım düzenlemeler hem sektör hem kamuoyu tarafında olumlu karşılandı, fiyatlar belli bir seviyeye çekildi. Artık tartışmalar sonlanacak gibi görünse de beraberinde sektörel bazda başka tartışmaları getirdi. Bu tartışmalardan acente ve satış kanalları ile ilgili konular halen sıcaklığını koruyor. Hatta birçok noktada artarak devam ediyor” dedi.
Acenteler sigorta şirketlerinin temsilcileridir
Acentelerin aslında sigortalıların (müşterilerin) en kolay ulaştığı, halen en sevdiğimiz yüz yüze sıcak iletişimi rahatça kurduğu, sigorta şirketlerinin temsilcileri olduğunu belirten Kırmızı, şöyle devam etti:
“Dünyada sigorta sektöründe en yaygın satış kanalı yine acentedir. Japonya’da yüzde 90’ın üzerinde, Almanya’da yüzde 70’lerde, İtalya’da yüzde 80 ve ülkemizde yüzde 70 dolaylarında acente kanalı sigorta satışında etkili oluyor.
Acenteler sektör için bu kadar önemliyken kendi içlerinde yaptıkları bazı uygulamalar çoğu zaman tartışılmalarına neden oluyor. Birkaç örnek vermek gerekirse rekabet adına komisyonlarından feragat ederek aynı şirkette iki acente arasında fiyat rekabeti oluşturulması ve aslında verilen komisyonun yüksekliği tartışmayı da beraberinde getiriyor. Yüzde 15 olan komisyonu olan bir poliçeyi, aynı şirketten fiyat veren başka bir acente yüzde 5 komisyonla kesmeye çalışıyor. Acente, o an o işi yazmış gibi görünse de sektörde ve müşteride ‘demek ki yüzde 5 komisyon da yeterli’ algısına sebep olabileceğini gözden kaçırıyor. Bu da başka etkenlerle beraber komisyonlarını düşürürken, aynı sigortalıya başka poliçe tanzim ettiğinde komisyonunu da düş talebini beraberinde getiriyor.”
Müşteride ‘acentelere güven olmaz’ algısı oluşuyor
“Bu ve benzer uygulamalar kısa vadede iş kaçırmama gibi pozitif bir adım olarak görülse de orta ve uzun vadede kendileri de dahil tüm acente kazançlarında ve yeterliliklerinde ciddi kayıplara sebep olabiliyor” diye konuşan Kırmızı, “Diğer yandan tamamen uydurma, mesnetsiz bir şekilde bir poliçe satmak için diğer şirketleri karalayarak satış yapmaya çalışanlar, aslında sektöre ve kendilerine ne kadar büyük zarar verdiklerinin umarım bugün farkına varmışlardır” dedi. Her şeyden öte o karalanan şirketlerde de birilerinin acentelik yaptığını ifade den Kırmızı, aslında asıl amacın şirketler üzerinden diğer acenteleri yok etmek olduğunu söyledi. Müşteride ‘biri şirketi överken bir başkası yerin dibine sokabiliyor, demek ki acentelere güven olmaz’ algısının oluştuğunu belirten Kırmızı, “Bu acenteler, ekmek yedikleri acentelik müessesini karalayıp itibar kaybettirdiklerini muhtemelen gözden kaçırmışlardır. Bir poliçe fazla satmak için yapılan bu etik dışı rekabetler, müşteri tarafında da sektörün güvenilirliğinde ciddi bir soru işareti oluşturuyor. Bu kapsamda devam edilirse acentelere verilen önem yavaş yavaş azalacak, müşteriyi ve sektörü farklı alternatif arama ihtiyacına yöneltecektir” şeklinde konuştu.
Acentesiz bir sigorta sektörü sürdürülebilir olmaz
Tüm bunların aksine teknolojinin hızla gelişmesi, dijital platformda da yeni bir kanal açılmasına rağmen sigortacılığın her geçen gün hızla büyüdüğü bir ülkede acentesiz bir sigorta sektörünün sürdürülebilir olamayacağını vurgulayan Kırmızı, sigortacılık sadece poliçe satmak olmadığını, satış öncesi ve sonrası hizmetin en iyi ve en doğru verilmesi, poliçenin iyi anlatılması, genel şartların, verilen teminatların nerelerde nasıl kullanılabileceğinin çok iyi açıklanmasının gerekli olduğunu kaydetti. Sigortalıyla sigorta şirketi arasında bir risk ortaklığı doğacağını, risk başlamadan çok iyi tespitlerin yapılması ve sigortalıya teminat kapsamı ve kapsam dışı hallerin net bir şekilde bildirilmesi gerektiğini söyleyen Kırmızı, şöyle konuştu: “Risk gerçekleştiğinde de hizmet en hızlı ve kaliteli şekilde verilmelidir. Bu hizmetlerin hızlı bir şekilde verilmesi için de acenteler çok önemli temsilcilerimiz olarak çoğu zaman gece gündüz demeden hizmet veriyor. Şirketle müşteri arasındaki köprüyü daha da sağlamlaştırıyor. Sigorta bilincinin gelişmesi çapraz satışın artması müşterinin ne gibi poliçelere ve teminatlara ihtiyacı olduğuna yönlendirilmesi gibi katma değer her konuda işinin ehli, etik değerlere bağlı acentelere çok ihtiyaç var. Bu, acentelere de şirketlere de müşteriye de çok daha fazla kazandıracaktır. Yani bu düşünceyle herkes memnun olacaktır.”
Doğa Sigorta acentelerini desteklemeye devam edecek
Sigortacılığın bir dayanışma modeliyle ortaya çıktığını ifade eden Kırmızı, “Burada da acenteler en önemli iş ortaklarımızdır. Yaygın satış ve hizmet ağını benimseyerek 81 ilde tüm halkımıza ulaşarak sigorta hizmetini verme vizyonuyla yola çıkan şirketimiz de üretiminin büyük kısmını acentelerinden sağlamaya devam edecektir. Özellikle çok kritik bir süreçten geçen ülkemizde en çok ihtiyacımız olan ‘birlikten kuvvet doğar’ ilkesini benimseyen, sektörün milli ve yerli gücü olan Doğa Sigorta acentelerini desteklemeye devam edecektir” dedi.
Şirketleri zarara uğratacak, acentelerin yok olmasına sebep olacak tüm etkenlerin hep beraber yenilebileceğini söyleyen Kırmızı, şu ifadelerde bulundu: “Sektörümüzün ve acentelerimizin itibarını daha da yukarılara çıkaracak çalışmaları beraberce yapmalıyız. Bu topraklarda sigortacılık mesleğine uygun olarak düşenin her zaman bir dostu olmuştur. Ülkemizde son yaşanan olaylar da gösterdi ki bizi ayakta tutan tek şey dayanışmadır. Sektörün tüm oyuncuları gibi acentelerin de bu bilinçle hareket etmesi gerekir. Rekabette hizmet veya fiyat rekabeti olabilir, ama asla birbirini yok etme üzerine kurgulu olmamalıdır.
Kısacası ‘Acentesiz sigortacılık lastiksiz araca benzer’ sadece jantlar üzerinde hedeflediğimiz yola ne kadar sürede ulaşabiliriz?”