Sigorta Acenteleri Derneği Başkanı Doğan Şen, “Acenteler Neden Birlikte Hareket Edemiyor?” başlıklı bir açıklama yaptı. Şen, Acentelerin yaşadığı sıkıntıların birlikte hareket ederek çözüleceğini söyledi.
ÖZÜR: “SAB: TÜSAF’tan davet bekliyoruz” başlıklı haberde editöre gönderilen nottaki “spot” ifadesi sehven Sigorta Acenteleri Derneği İfadesinin başında unutulmuştur. Düzeltir, özür dileriz.
SigortaAcenteleri Derneği (SAB) Başkanı Doğan Şen, başta TÜSAF olmak üzere, TÜSAF’ı oluşturan derneklere ve dışarıda kalan tüm acente dernek yöneticilerine seslendi. “Bir araya gelelim, birlikte hareket etmekten vazgeçmeyelim” diyen Şen, böylelikle acentelerin koltuktan güç alacak değil, koltuğa güç verecek kişileri seçebileceğini anlattı. Şen, “SAB olarak diyoruz ki; gelin güçlerimizi ve enerjimizi birleştirelim, ortak hedefler için 16 bin acenteyi temsil eden güçlü bir sivil toplum kuruluşu yaratalım” dedi. Dışarıda kalan bütün derneklerin birleşmeye hazır olduğunu belirten Şen, TÜSAF’ın kucaklayıcı olmaması durumunda acentelerin sorunlarının çözülemeyeceğini ve tek tek yok olacaklarını savundu. Şen, iş işten geçmeden TÜSAF’tan bu konuda bir davet beklediklerini sözlerine ekledi.
Ülkenin en eski derneklerinden
SAB Başkanı Şen, “Acenteler Neden Birlikte Hareket Edemiyor?” başlıklı açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Meslekte 33’üncü yılım ve acenteliğe 1986 yılında başladım. Hemen sonra SAB’a üye oldum. SAB, 1987 yılında kurulmuş, ülkemizin en eski ve en köklü derneklerinden birisi. SAB sigortacılık mesleğinin gelişmesi acentelerin hak ve hukuku için çok önemli çalışmalar içinde yer almıştır. SAB olarak hedefimizde her zaman sigorta acenteler birliğinin kurulması yer almıştır. Bu nedenle logomuz SAB’dır. Açılımı; Sigorta Acenteler Birliği’dir. TÜSAF, 2004 yılında kurulduğunda, SAB yapı içinde yer alamadı. Son zamanlarda TÜSAF ve SAB arasında başlayan birlikte hareket etme duygu ve düşünceleri, ne yazık ki fiiliyata dökülemedi. Biliyoruz ki TÜSAF içinde çok değerli meslektaşlarımız vardır ve birçoğu bu birleşmenin behemehal yapılması gerektiğine bizim gibi inanmaktadırlar.
Bakın TÜSAF tüzüğü 6. maddesi ne diyor: TÜSAF ‘a; her ilden bir dernek olmak kaydıyla, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre kurulmuş, TÜSAF ana tüzüğünü, genel kurulunda kabul etmek suretiyle TÜSAF’a katılma kararı alarak kuruluş bildirisini imzalamış, giriş ödentisini ve yıllık aidatını, TÜSAF ana tüzüğüne uygun olarak ödemiş Sigorta Acenteleri Dernekleri üye olabilir.
Yani; her ilden sadece bir dernek üye olabilir. Oysa İstanbul, Ankara gibi metropollerde birden fazla dernek kurulma ihtiyacı vardır. Mesela İstanbul’da bugün itibarıyla 8, Ankara’da 3 dernek vardır. Sorunlar acenteler ve dernekler için aynı olmakla beraber yöresel öneme haiz sorunlar olabilmektedir. Mesela Doğu illerinde bir acente üretim yapma sıkıntısı içindedir ve bazı sigorta şirketleri buralara acente vermek konusunda isteksiz davranmaktadır. İstanbul ve batı illerinde ise haksız rekabet, bazı aracıların komisyon iadesi ile iş yapma alışkanlıkları gibi sorunlar ön plandadır.
TÜSAF yöneticilerini endişelendiren iki husus olduğunu biliyorum; her kurulan derneğin TÜSAF’a üye olması sorunlar yaratabilir, tüzük tadil edilerek bu konuya da bir çerçeve çizilebilir yani derneğin kuruluş süresi, üye sayısı, sektöre yaptığı katkıları dikkate alınarak bir sentez yapılabilir. Hatta bu yapıldığında dernek birleşmeleri hemen olacaktır. Diğer bir konu ise delege sayısı; bu da çok rahatlıkla tüzük değişikliği ile aşılacak bir konudur. Zira bizim İstanbul olarak federasyonu domine etmek gibi bir niyetimiz yok.
Kısacası değişen dünyada değişen Türkiye’de engellemelerle bir yere varılamayacağı hepimizin malumudur.
Engelleme Anayasa ya aykırıdır. Engelleme, acente derneklerinin ayrışmasına, ayrı ayrı güç kavgasına neden olmaktadır. Engelleme, TÜSAF-SAİK çatışmasının da birincil sebebidir. Bu çatışma ne yazık ki Hazine tarafında da, TSB tarafında da sektörün, tüm mekanizmalarında çok net hissedilmektedir. Engelleme; home ofisçi, trafikçi, profesyonel, şubeci, hayatçı, sağlıkçı, plazacı diye acentelerin sınıflandırılmasına bunların birbirleri ile sürtüşmesine neden olmaktadır. Oysa bu yapıların hepsi ülkemizin bir gerçeğidir. Biz birbirimizle kavga edip mevzii kaybederken, özel kanunla kurulmuş acente yapıları, bankalar, brokerler, dijital satış yapan şirketler sürekli kazanmaktadır.
Engelleme, adı “Türkiye Sigorta Acenteler Federasyonu” olan yapının ruhuna da adına da aykırıdır. Her bir derneği içine almadığı takdirde Türkiye adı ile başlayan unvanı kifayetsiz kalacaktır. Bu engelleme devam etmemelidir, TÜSAF kucaklayıcı rolünü artırarak devam ettirmelidir.
“Koltuktan güç alan değil, koltuğa güç veren yöneticileri seçmeliyiz”
Bu doğrultuda sektörün en eski derneklerinden birisi olarak, SAB olarak diyoruz ki; gelin güçlerimizi ve enerjimizi birleştirelim, ortak hedefler için 16 bin acenteyi temsil eden güçlü bir sivil toplum kuruluşu yaratalım. Bu gücü yarattığımızda ise isteklerimizin karşılanmasının çok daha kolay olacağını hep birlikte göreceğiz. Gerek ticaret odaları meslek komiteleri, gerekse SAİK ve Sigorta Acenteler Meclisi, mutabakatlı olarak tek liste ile gerçekleşecek, yönetimlerde gerçekten çalışacak, koltuktan güç alacak değil, koltuğa güç verecek kişileri seçebileceğiz. Buradan başta TÜSAF olmak üzere, TÜSAF’ı oluşturan derneklere ve dışarıda kalan tüm acente dernek yöneticilerine sesleniyorum; bir araya gelelim, birlikte hareket etmekten vazgeçmeyelim. Dışarıda kalan bütün derneklerinde birleşmeye hazır olduğunu biliyorum. Eğer TÜSAF kucaklayıcı olmazsa acentelerin sorunları çözülemeyecek ve acenteler en zayıfından başlayarak yok olacaktır. Vakit geçmeden, iş işten geçmeden biz TÜSAF’tan bu konuda kısa zamanda bir davet bekliyoruz.”
BİRLİK BERABERLİKTEN BAHSEDEBİLMEK İÇİN İLK ÖNCE KENDİ İÇİNİZDE BUNU SAĞLAYIN SONRA TÜSAF I SORGULAR DURUMA GELİN,KALDI Kİ 6.OLAĞAN GENEL KURULUMUZ DA DİĞER DERNEKLERİNİN KABUL EDİLMESİ KONUSUNDA TÜZÜK DEĞİŞİKLİĞİ SÖZ KONUSU İDİ FAKAT GENEL KURULA KATILMAYARAK ÇOĞUNLUĞUN SAĞLANMASINI ENGELLEYEN ARKADAŞLARA BU SORUYU SORABİLİRSİNİZ,
KOLTUK DAN GÜÇ ALMA SÖYLEMİNİZİ ANLAYAMADIM MEVCUT YÖNETİMDE OLAN BİRİ OLARAK;
KONUYU BİRAZ DAHA AÇABİLİR MİSİNİZ?
BENDEN SİZE BİR ÖNERİ TÜSAF IN DIŞINDA KALAN DİĞER DERNEKLER BİR ARAYA GELİN BİRLEŞİN BİZ DE ÜSTÜMÜZE DÜŞEN BİRLİK BERABERLİK ADINA GEREKEN TÜM ADIMLARI ATALIM BÖYLE SAĞDA SOLDA YAZMAK İLE BU İŞLER OLMAZ,SAB OLARAK YAZILI OLARAK TÜSAF A MÜRACAAT TA BULUNDUNUZ MU ?HAYIR İLK ÖNCE BİR TALEBİNİZ OLUR MEVCUT YÖNETİM DEĞERLENDİRİR SONRA GEREKEN TÜZÜK DEĞİŞİKLİĞİ İÇİN OLAĞAN VEYA OLAĞAN ÜSTÜ GENEL KURULDA BUNU SONUCA BAĞLAR,EY TÜSAF BİZ DE BURADAYIZ DEMEK LE BU İŞLER OLMAZ,SADECE AVSAD DERNEĞİNİN YAZILI BİR TALEBİ OLDU BU NEDENLE DE GENEL KURUL DA TÜZÜK DEĞİŞİKLİĞİ MADDESİ GÜNDEME KONDU KABUL EDİLSE İDİ YAZILI TALEBİ BULUNAN DERNEKLERİN İÇERİYE ALINMASI YÖNETİM KURULUNCA KARARA BAĞLANACAKTI.
BÜLENT YÜK
TÜSAF YÖNETİM KURULU ÜYESİ
SAYIN BÜLENT YÜK.
Yazdığınız yazıyı, TÜSAF’ı mı temsilen mi yazdınız, yoksa şahsi yazınız mıdır tam anlaşılmadı; ama siz zaten kurum olarak bunu kendi içinizde netleştirirsiniz . Sayın meslektaşım. Başkanımızın yazısını dikkatle okuduğunuzda kimseyi sorgulamadığını, aksine birlik ve beraberliğe vurgu yapan, yapıcı bir içerik olduğunu göreceksiniz.
SAB’ın 1987 den beri gelen, güçlü bir yapısı vardır ve devam etmektedir. Bizim içimizde birliğimiz ve beraberliğimiz tamdır. Başkanımızın yazısında, son genel kurulunuzda ya da geçmişte neler olduğunu sorgulamak gibi bir niyetimiz yok, olmazda. Fakat acente temsilcisi STK’lar olarak gelecekte neler olacak ve neler yapmalıyız, bunu anlatmak hepimizin yararınadır.
Koltuktan güç alan değil, koltuğa güç veren yöneticileri seçmeliyiz” bunu biraz açarmısınız diye sormuşunuz? Bizim bu konuda tanımız şöyle; Kurumların makamlarında oturan meslektaşlarımızın, makamını acentelerin iyiliğine kullanmak yerine şahsi egoları için kullanan, makamını ve şahsını yücelterek, acenteleri veya diğer STK’ları küçümseyenlerdir. Siz ve Biz Acente örgütü olmanın bilinci içinde , acentelerin geleceği için tüm STK’ların ve kurumların, şu an içinde bulunduğu ve her geçen gün daha da aleyhimize gelişen vahim durumdan hep birlikte çalışarak, kurtulabileceğimizi ifade ediyoruz. Bunu da yazıdan alıntı şu cümlelerle anlatıyoruz.
“Bu doğrultuda sektörün en eski derneklerinden birisi olarak, SAB olarak diyoruz ki; gelin güçlerimizi ve enerjimizi birleştirelim, ortak hedefler için 16 bin acenteyi temsil eden güçlü bir sivil toplum kuruluşu yaratalım. Bu gücü yarattığımızda ise isteklerimizin karşılanmasının çok daha kolay olacağını hep birlikte göreceğiz. Gerek ticaret odaları, meslek komiteleri, gerekse SAİK ve Sigorta Acenteler Meclisi, mutabakatlı olarak tek liste ile gerçekleşecek, yönetimlerde gerçekten çalışacak, koltuktan güç alacak değil, koltuğa güç verecek kişileri seçebileceğiz . “
Sağda solda yazmıyoruz, sektörün sesini duyurduğuna inandığımız, acente sorunlarını dert edinmiş her mecrada, yazılı, görsel, işitsel medyalarda yazıyoruz.
Dilekçe verdiniz mi diye soruyorsunuz; tüzüğünüzün müsaade etmediği bir ortamda dilekçe verilince bu işlerin halledileceğini bilmiyorduk. Biz öncelikli olarak TÜSAF’ın tüm Türkiye acentelerini temsil kabiliyetinin artması için, kendi tüzüğünde gerekli düzeltmeleri yapacağına inancımızla bekliyorduk. Oysa ki sizin kurduğunuz cümlelerden, TÜSAF tüzük değişikliğini, Türkiye acentelerinin geleceği için değil; AVSAD’ı TÜSAF’a dahil etmek için yapmaya çalıştığınız sonucuna varıyoruz. Bu nedenle bu yazınızın TÜSAF Yönetim Kurulunca kabul gördüğü bir yazı olabileceğini düşünmüyoruz. TÜSAF tüm Türkiye’yi temsil edecek şekilde, acentelerin sesi olacak şekilde kendisini yeniden yapılandırma misyonuna sıkı sıkıya bağlıdır diye düşünüyoruz. Bu bağlamda, SAB olarak, acente meslektaşlarımız için tek istediğimiz tüm STK ların TÜSAF içinde yer almasıdır. Bu sorun AVSAD ın yada SAB’ın içeri alınmasıyla çözülmez , aksine Türkiye Sigorta Acenteleri Federasyonu; tüm acentelerin federasyonu olduğunda çözülür.
SAYGILARIMLA
AYHAN ÇALIK
”ACENTELER NEDEN BİRLİKTE HAREKET EDEMİYOR ” başlıklı yazıyı tam okuyacaktım ki;birden aklıma 12 Aralık 2016 tarihinde ” Sigorta Acenteleri İsyanda” diyerek meclise giden ”Sigortalılarımızda güven sorunu yaşıyoruz,fiyat tarifesi değişti geçen sene 260 liraya poliçe yaparken,şu anda 800 liraya yapıyoruz.Sigortalılarımız mağdur çok fazla ücret ödüyorlar acilen revize edilmeli” diyen dernek yöneticeleri geldi.Sonrada düşündüm ki eğer bir gün TSF(Türkiye Sigortalılar Derneği ),PSD ( Profesyonel Sigortalılar Derneği ) ,SD (Sigortalılar Derneği ),ANSD ( Anadolu Yakası Sigortalılar Derneği ) kurulursa bu derneklere üye olabilirim.Nede olsa TERSİNE DÜNYA ?
ALKANER GROUP SİGORTA
NUR KAHVECİ
”ACENTELER NEDEN BİRLİKTE HAREKET EDEMİYOR ” başlıklı yazıyı tam okuyacaktım ki;birden aklıma 12 Aralık 2016 tarihinde ” Sigorta Acenteleri İsyanda” diyerek meclise giden ”Sigortalılarımızda güven sorunu yaşıyoruz,fiyat tarifesi değişti geçen sene 260 liraya poliçe yaparken,şu anda 800 liraya yapıyoruz.Sigortalılarımız mağdur çok fazla ücret ödüyorlar acilen revize edilmeli” diyen dernek yöneticeleri geldi.Sonrada düşündüm ki eğer bir gün TSF(Türkiye Sigortalılar Derneği ),PSD ( Profesyonel Sigortalılar Derneği ) ,SD (Sigortalılar Derneği ),ANSD ( Anadolu Yakası Sigortalılar Derneği ) kurulursa bu derneklere üye olabilirim.Nede olsa TERSİNE DÜNYA ?
ALKANER GROUP SİGORTA
NUR KAHVECİ
”ACENTELER NEDEN BİRLİKTE HAREKET EDEMİYOR ” başlıklı yazıyı tam okuyacaktım ki;birden aklıma 12 Aralık 2016 tarihinde ” Sigorta Acenteleri İsyanda” diyerek meclise giden ”Sigortalılarımızda güven sorunu yaşıyoruz,fiyat tarifesi değişti geçen sene 260 liraya poliçe yaparken,şu anda 800 liraya yapıyoruz.Sigortalılarımız mağdur çok fazla ücret ödüyorlar acilen revize edilmeli” diyen dernek yöneticeleri geldi.Sonrada düşündüm ki eğer bir gün TSF(Türkiye Sigortalılar Derneği ),PSD ( Profesyonel Sigortalılar Derneği ) ,SD (Sigortalılar Derneği ),ANSD ( Anadolu Yakası Sigortalılar Derneği ) kurulursa bu derneklere üye olabilirim.Nede olsa TERSİNE DÜNYA 🙂
ALKANER GROUP SİGORTA
NUR KAHVECİ