Kontra Sigortacı tüm yazılarıMerhaba değerli okuyucular, Başlıkla ilgili biraz daha ipucu vereyim: Bu sigorta türü, ülkemizde satılan en yaygın ve zorunlu sigorta türüdür, herhangi bir muafiyeti falan da yoktur. Herhalde zorunlu trafik sigortasından bahsettiğimizi tahmin etmişsinizdir. Biz geçtiğimiz yılın son çeyreğindeki yazılarımızda, artık eski öldürücü rekabetin geri gelmesinin zor göründüğünü, ancak dönemsel rekabetin söz konusu olabileceğini belirtip endişelenecek bir durum olmadığını söylemiştik (Halt mı ettik acaba?). Ancak yılın ilk günlerinde çok yaygın olarak olmasa da, bazı kademelerde aşırı düşük fiyatlarla karşılaşınca (geçen yılın 3-5’te biri) ve bu fiyatlar da önemli şirketlere ait olunca durup bir düşünelim dedik. Biraz daha detaylı incelediğimizde ise sektörün genel toplamı itibariyle trafik ortalama primlerinde, geçen yıla göre aşağı-yukarı enflasyon kadar bir artış olduğunu görüyoruz. Bu da aşırı rekabetin (henüz!) yaygınlaşmadığını göstermekle birlikte 2014 yılının pek de sakin geçmeyeceğini gösteriyor olabilir. Şahtık, şahbaz olduk Dünya genelinde bu yıl değişecek ve ülkemizi negatif etkileyebilecek para politikaları bir tarafa, bugünlerde yaşadığımız politik problemler ve iki seçimi düşündüğümüzde, zaten genel görünümüyle zayıf olan 2014 yılının daha başında bir de iki basamaklı primi olan trafik poliçelerini görünce “Hah! Şahtık, şahbaz olduk!” diyesi geliyor insanın. Yıllarca ızdırap çektikten sonra nispeten iyi bir 2013 geçiren hayat dışı sigorta sektöründa anlaşılan o ki, heyecanlı(!) bir yeni yıl bizleri bekliyor. Sektörümüzdeki ironi tekrar göze çarpıyor; bir tarafta aşırı yüksek primden şikayet eden şoför esnafı, diğer tarafta yedi basamaklı teminatı, iki basamaklı primi olan trafik poliçeleri… Rekabetten şikayet edilmemesi gerektiğini daha önceki yazılarımda sizlerle paylaşmıştım. Burada bizim yaptığımız aslında şikayet değil, bir durum tespiti. Peki, ne yapalım derseniz; çılgın fiyatları ne pahasına olursa olsun takip etmeyin derim, ne pahasına olursa olsun… Bu fiyatları verenler hangi mantıkla bunu yaptılar; sıralamada öne geçmek için mi, yoksa “Kaskoda para kazandık. Hadi hemen yiyelim de rahat edelim” diye düşündükleri için mi ya da bu durum, tam serbest tarifeye geçişin etkisi mi bunu bilemiyorum… Ama iyi bildiğim bir şey var, iki basamaklı primle trafik poliçesini kesenlerin ileride tırmalanacak karınları olduğu… Kalın sağlıcakla…