Geçtiğimiz hafta Türkiye Barolar Birliği’nin Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları Tebliği’nin iptali için Danıştay’a başvurması ile ilgili bir yazı yazmıştım. Birçok kesimden geri dönüş aldım. Bir okurum bu konuda mağdur olabileceklerini aklından bile geçirmediğini belirtti. Avukatlara güvenlerinin tam olduğunu eklemiş sözlerine. Bir vatandaşımız da kazıklanmış olabileceğini ve sigorta şirketi tarafından ödenen gerçek tazminatı nereden öğrenebileceğini soruyordu. Ve bir avukat dostum aradı; ‘Can sen bizim ekmeğimizi mi engellemeye çalışıyorsun, bırak sigortacılar da para çok ödesinler’ dedi.
Aracılar helva dağıtıyor
Sektörün önemli isimlerinden bir yönetici ile sohbetimde, ‘Can Bey biz tazminatı ne ise hemen ödemek istiyoruz. Bunun için büyük araştırma içerisindeyiz. Hatta otobüs, minibüs gibi kazaları duyduğumuzda hemen plakasını öğrenip hayatını kaybedenlerin yakınlarına ulaşmaya çalışıyoruz. Fakat biz ulaştığımızda bir bakıyoruz ki bu işi gelir kapısı yapan aracıların bizden önce oraya gidip taziye çadırları kurup helva dağıttıklarına şahit oluyoruz. Mağdur yakınları bir kez daha mağdur olabiliyorlar’ demişti.
Şunun da altını çizmekte fayda var. Bu mağdur yakınlarına ulaşıp işin takibini yapan aracılar, avukatlar her kimse kanunsuz iş yapmıyor, sadece kendilerine bir gelir sağlayıp, işi de uzatıp mağduru biraz daha mağdur ediyorlar o kadar.
Daha önceki yazımda da gündeme getirdim, bu işte kimse mağdur olmamalı. Ne mağdur yakınları, ne aracılar, ne de sigorta şirketleri. Avukat arkadaşımın dediği gibi ‘Sigortacılar da para çok ödesinler’ sözü yanlış. Bu iş böyle bir girişim ile haksız kazanca girer. Haramdır. Bunu böyle görmek gerekir. Sigorta şirketlerinin genel müdürlük binalarının altında banknot basan matbaa yok. ! Trafik kazalarında yakınlarını kaybeden veya iş göremez hale gelenlere verilecek tazminatların hesaplanmasında bir model oluşturulmalı. Hazine de bunun çabasında. Devletin Hazinesi’nin vatandaşını mağdur etmeye çalışmasını düşünmek abes olur. Bu hesaplama mahkemelerce bilirkişi atanan yetkisiz kişilerle karara bağlanıyor. Sektörden dostum kartvizitlerinde ‘aktuer-eksper’ gibi ibareleri kullananların olduğunu söylemişti bana. Her önüne gelen aktuer veya eksper olamaz. Bunlar bu konuda eğitiliyor ve Hazine’nin sınavlarına giriyorlar.
Sigorta şirketlerine hemen ulaşılmalı
Özetle, kimse mağdur edilmemeli. Bunun için mağdur yakınları böyle bir durum ile karşılaştıklarında aracın hangi sigorta şirketinden sigortalı olduğunu öğrenmeli ve hemen o şirketin yetkililerine ulaşmalı. Ya da sigorta şirketleri ortak bir çağrı merkezi oluşturup tüm başvuruları buradan kabul edebilir. Yani 444 0 … trafik kazası ihbar hattı gibi bir telefona ulaşılıp sigorta şirketlerinden hızlı, tam ve aracısız tazminatlarını almaları sağlanabilir. Ve trafik poliçeleri ile birlikte bir çıkartma sigortalıya verilebilir ve aracın görünen yerine konması istenebilir.
Bu da bir teklif.
