2. Uluslararası Sigorta Fuar’ı bugün başladı. Üç gün boyunca devam edecek fuarda sektöre ilişkin birçok konu masaya yatırılacak.
Sektör paydaşları arasındaki ilişkileri geliştirmek amacıyla gerçekleştirilen 2. Uluslararası Sigorta Fuar’ı bugün başladı. Antalya’da düzenlenen ve üç gün sürecek fuarda sektör paydaşları birçok farklı konuda fikir alışverişinde bulunacak. Fuar kapsamında düzenlenecek Sigorta Kongresi’nin ana teması ise “Gelecek Vizyonu” olarak belirlendi. Fuarın ilk gününün açılış konuşmaları TOBB Aydın Ticaret Odası Başkanı Hakan Ülgen ve SEDDK Başkan Vekili Davut Menteş tarafından gerçekleştirildi. Ülgen, konuşmasında acentelere dikkat çekerken Menteş de Türkiye’nin sigortacılık otoritesi olarak tüm paydaşlar ve ortak akılla sektöre ve ülkeye katkı sağlamaya devam edeceklerini dile getirdi. Uluslararası Sigorta Fuarı ve Kongresi Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Düzenli, sigorta sektörünün tüm profesyonellerini buluşturan Sigorta Fuarı’nın açılışında yaptığı konuşmasında sigorta fuarının sektörün tüm tarafları için önemli bir platform olduğunu vurgularken, TSB Başkan Yardımcısı Ahmet Yaşar ise sigortanın önemine dikkat çekti. Depremde önemli bir görevi başarı ile yerine getirdiğini dile getiren sigorta sektörünün bu fuarda önemli konuları mercek altına alacağını söyledi.
Acente yoksa sigorta yok
Açılış konuşmasında acentelerin önemine dikkat çeken TOBB Aydın Ticaret odası Başkanı Hakan Ülgen, “Fuarda birçok konu masaya yatırılacak, fikirler çatışacak ancak bu saatten sonra acentelerimizin yüzde 1-2’lik komisyon oranı tartışmalarını aşmamız lazım. Acente yoksa sigorta yok. Ne kadar dijitalleşsek de, dünyadaki tüm sektörleri ne kadar ulaşabilir hale getirsek de bireysel ilişkileri ve insan unsurunu göz ardı ettiğimiz an kaybetmeye mahkumuz. Kendi elimizle bir yapay zeka oluşturmamalıyız. Elbette dijitalleşmeyi kullanacağız, gelişmelerden uzak kalmayacağız. Önümüzde bir yeşil dönüşüm var. Penetrasyonu artırırken penetrasyonun içindeki destinasyonu da arttırmamız lazım. Önümüzde dönemde karbon ayak izinden dolayı bir karbon borsası olacak. O karbon borsasının da bir sigorta sistemi oluşacak ama bunu yaparken acenteyi dışarda bırakmayalım. Acente yoksa kılcal damarlar yok. TOBB olarak hem fuarımız, hem sektörümüzü hem de paydaşlarımızı ve acenteliklerimizi sonuna kadar desteklemeye devam edeceğiz. Burada sigortayı konuşurken bu vesileyle hatırlatmak isterim ki Türkiye Cumhuriyeti’nin sigortası da Gazi Mustafa Kemal’in fikirleridir” dedi.
Sektörün risklere karşı verdiği koruma ne büyük önem taşıyor
Tüm sektör paydaşlarının bir araya gelerek açık iletişimde bulanacağı bu Sigorta Fuarı’nın çok değerli olduğunu söyleyen SEDDK Başkanı Vekili Davut Menteş, “Burada bulunmaktan dolayı çok mutluyum. Dünya bugün hiçbir zaman olmadığı kadar farklı risklerle karşı karşıya. Bir yandan ekonomik ve jeopolitik riskler, diğer yandan çeşitlenerek artan çevresel riskler dünyamızı etkiliyor. Özellikle iklim değişikliği ve buna bağlı gelişen katastrofik düzeyde doğal afetler, kentsel yoğunlaşmanın beraberinde getirdiği çeşitli kaza riskleri, dijital uygulamalarla hayatımıza giren siber tehditler bu konuda verilebilecek örnekler. Katastrofik riskler ile sağlık ve siber sigortalar alanlarında küresel anlamda koruma açıkları ortaya çıkıyor. Ekonomik kayıplar ile sigortalanan kayıplar arasındaki bu büyük fark hanehalkları, iş dünyası ve kamu tarafından karşılanıyor. Ancak giderek artan, çeşitlenen ve şiddetlenen bu risklerin neden olduğu hasarlar bu saydığımız kesimlerin gücünü aşmaya başladı. Bu durum, sigorta sektörünün risklere karşı verdiği korumanın ne kadar büyük bir önem taşıdığını ortaya koyuyor. Bunu 6 Şubat depremleri sonrasında bir kez daha anladık. Kaybedilen yaşamlar geri gelmiyor ancak sosyal ve ekonomik hayatın sürekliliğinin de sağlanması gerekiyor. Bu anlayışla deprem sonrası tüm sektör paydaşlarımızla birlikte gerekli çalışmaları hızla başlattık. Deprem kuşağında yer almamız gerçeğiyle konut sigortasında değişikliğe gittik. Bununla birlikte sel, heyelan orman yangını gibi deprem dışı doğal afetleri de içeren bütüncül bir ürün olarak tasarlanan ve OVP’de de yer alan zorunlu afet sigortasının bir an önce hayata geçirilmesi için çalışmalar başlattık. Konumuz sigortalılar ve bireysel emeklilik katılımcılarının hak ve menfaatlerinin korunması, sektörün geliştirilmesi ve adil bir rekabet ortamında etkin ve güvenilir bir piyasa düzeni tesis edilmesi. Bu misyon çerçevesinde tüm paydaşlarımızla iş birliği halinde faaliyetlerimiz sürüyor” şeklinde konuştu.
Yeni yüzyılımızda da ülkemizin ve insanımızın yanında olmaya devam edeceğiz
Mevcut ve gelecek risklerin farkındalığıyla kronik sorunlara yapısal çözümler getirilmesinin gerekli olduğunun altını çizen Menteş, “Bunu mümkün kılmak için sektörün şeffaf, öngörülebilir, hesap verebilir, mukayese edilebilir ve adil rekabet koşullarında faaliyette bulunmasının ve piyasa disiplini sağlanmasının gerekli olduğunu biliyoruz. Bu bağlamda kurumumuzun denetim gözetim ve erken uyarı sistemlerini gerek insan kaynağı gerekse teknolojiyle her geçen gün güçlendiriyoruz. Diğer taraftan uluslararası normlara uyum çerçevesinde finansal raporlamalara bir süredir devam ettirdiğimiz ve bu yılın son çeyrek finansallarında uygulayacağımız test ve pilot çalışmalar ile yeni bir faza giren uluslararası finansal raporlama standartlarını 1 ocak 2024’ten itibaren zorunlu hale getirmeyi hedefliyoruz. Bunun için de gerekli düzenlemeleri ve teknik testleri bir an önce tamamlamak gayretindeyiz. OVP’de yer alan dijital ve yeşil dönüşüm alanlarındaki çalışmalarımızı devam ettiriyor, dünyadaki gelişmelere uygun olarak, insuretech uygulamalarını destekleyen mevzuat altyapısını siber tehditleri de gözetecek şekilde tasarlıyoruz. Sigortacılık ve özel emeklilik ürünlerinde daha geniş kitlelere hitap etmek amacıyla OVP dahilinde katılım finans sektörünün kurumsal dönüşümünü gerçekleştirmek ve sektörü destekleyecek mekanizmalar tesis etmek amacıyla başlatılan katılım finans kanunu çalışmalarına katkıda bulunuyoruz. Fintechlerin desteklenmesine yönelik projelerin de yanında olacağız. Tamamlayıcı emeklilik sistemi, iklim değişikliğine bağlı olarak tarım sigortalarının geliştirilmesi, uzu süreli bakım sigortası, bina tamamlama sigortası, mesleki sorumluluk sigortası, bütüncül afet sigortası konulu politika ve tedbirlerin hayata geçirilmesinde tüm gayretimizle her türlü katkıyı sağlayacağımızı belirtmek istiyorum. Türkiye’nin sigortacılık otoritesi olarak tüm paydaşlarımızla ve ortak akılla Türkiye’nin yeni yüzyıl vizyonunda ülkemizin ve insanımızın yanında olmaya devam edeceğiz” açıklamalarında bulundu.