Trafikteki kaskolu araç sayısı geçtiğimiz yıla göre yüzde 0.2 oranında azaldı. Toplum genelinde kasko ve trafik sigortasının ayrımının hâlâ net olarak anlaşılamaması bu değişimde etkili oldu ve trafik sigortası yaptıranlar primlerin yüksekliği nedeniyle kaskodan vazgeçti.
Trafiğe çıkan araç sayısı her geçen gün artmasına rağmen kasko yaptıranların sayısı azalıyor. 2015 yılının 3. çeyreğinde 19 milyon 718 bin adet olan araç sayısı, 2016 yılının aynı döneminde 21 milyona yaklaşırken kasko branşında poliçe sayısı 4 milyon 472 bin adetten, 4 milyon 463 bin adete geriledi. Penatrasyon oranı da yüzde 20.5’ten yüzde 19.4’e düştü. Bu gerileme en fazla otobüs ve taksi araç grubunda yaşanırken, toplumun genelinde kasko ve trafik sigortasının ayrımının hâlâ net olarak anlaşılamaması bu değişimde etkili oluyor. Bu yüzden zorunlu bir sorumluluk sigortası ürünü olan trafik sigortası yaptıranlar primlerin yüksekliği nedeniyle kaskodan vazgeçiyor.
16 milyon araç trafikte kaskosuz
Türkiye Sigorta Birliği (TSB) verilerine göre, Kara Araçları Kasko branşında Ekim 2016 itibarıyla poliçe sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 0.2 oranında azalarak 4 milyon 463 bin 653 adede düştü. Bu azalma otomobil türü araç grubunda yüzde 1.3, kamyonda yüzde 8.9, taksi araç grubunda yüzde 14.1 ve otobüste yüzde 15 olarak gerçekleşti. Trafikteki araç sayısının 20 milyon 801 bin 620 adet olduğu dikkate alındığında, 16 milyon aracın kaskosuz olduğu ortaya çıkıyor.
Kasko, aracın doğrudan uğrayacağı maddi zararları temin eder
TSB Genel Sekreter Yardımcısı Atilla Oksay’a göre bu değişimde en büyük etken; otomobil satışlarında görülen azalma ile kasko ile trafik sigortasının birbirine karıştırılması. Kasko yaptıranların büyük bir bölümünü yeni araç sahipleri ile 1-3 yaş araç sahiplerinin oluşturduğuna değinen Oksay, şu değerlendirmelerde bulundu: “Ocak-Ekim 2015 döneminde 727 bin 243 olan yeni araç satış adedi bu yıl 719 bin 499’a düştü. Ayrıca trafik ve kasko sigortaları teminat içeriği açısından hâlâ bilinmiyor. Bu nedenle de bireyler trafik poliçesi yaptırdığında kendi aracına gelebilecek maddi zararın da teminat altında olduğunu düşünüyor. Halbuki trafik zorunlu bir sorumluluk sigortası ürünü. Bu sigorta ile aracın kullanımı sırasında üçüncü kişilere verilecek maddi ve bedeni zararlar koruma altına alınıyor. Kasko ise kara araçlarında çarpma, çarpışma, yanma, çalınma gibi risklerin gerçekleşmesi sonucunda doğrudan uğrayacağı maddi zararları teminat altına alır.”
Araç sahipleri kasko ve trafik farkını tam olarak bilmiyor
Generali Sigorta Genel Müdürü Mine Ayhan da, Türkiye araç parkında yaşanan artışa rağmen, poliçe adedinin artmamasını sigorta bilincinin henüz tam olarak gelişmemesine bağladı. Ayhan, “Sadece 4 araçtan birinin kasko yaptırması, araç sahiplerinin çoğunun kasko ve trafik sigortası farkını tam olarak bilmemesinden kaynaklanıyor. Bir kaza durumunda sürücünün kendi arabasında oluşacak zarar, trafik sigortası teminatı üzerinden karşılanmaz. Dolayısıyla sürücülerin mutlaka kasko yaptırması gerekir. Ayrıca son bir yılda trafik sigortalarının daha fazla gündemde olması, sigortalıların ilgisini trafik sigortasına yönlendirdi.”
Öte yandan TSB Genel Sekreter Yardımcısı Oksay, 2015 yılından bu yana tırmanan trafik sigortası primlerinde, Nisan 2016’da yapılan kanun değişikliği ile önemli bir azalış gerçekleştiğini ileri sürdü. Oksay, “Bu azalış tüm kesimlerin beklentisini karşılamasa da ekim ayı itibariyle otomobil türü araçlarda ortalama primler yüzde 14.7 azaldı” dedi.
Kaynak: cumhuriyet.com.tr
Sigortanızı nereden alıyorsunuz?
- Acente (82%, 721 Oy)
- Banka (8%, 70 Oy)
- Dijital kanallar (7%, 62 Oy)
- Broker (3%, 25 Oy)
Toplam oy veren: 878
